HABER MERKEZİ – Gazeteci Berîtan Zagros, AKP’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ni Türkiye’ye bağlamak istediğini belirterek, KDP’nin de bu planın parçası olduğuna işaret etti.
Türkiye, Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılarını KDP işbirliğiyle sürdürüyor. 1980’li yıllardan bu yana devam eden saldırılar, 2021 yılının ardından farklı bir boyuta evrildi. Türkiye, son yıllarda gerçekleştirdiği saldırılarla bölgede kalıcılaşmayı hedefliyor. Bu kapsamda bugüne kadar onlarca askeri üs inşa edildi. Temmuz ayı başında Duhok’un Amêdiyê kırsalına başlatılan yeni saldırılar sonrası da bölgede kontrol noktaları kurmaya başladı.
ADIM ADIM ‘İŞGAL’
Bölgedeki gelişmeleri yakından takip eden gazeteci Berîtan Zagros, yaşananlara dair konuştu. Türkiye’nin saldırılarının yeni olmadığını ifade eden Zagros, “PKK’ye karşı Irak devleti ile bir anlaşma imzaladılar. Bu anlaşma, Türkiye’ye 5 kilometrelik sınırı geçme izni verdi. Türkiye bu anlaşmayı fırsata çevirerek, sınırı aştı ve birçok askeri üs kurdu. Metina bölgesinde Türkiye’nin askeri üsleri KDP eliyle açıldı. Bamernê’de helikopter pistleri kuruldu, askeri eğitimler burada verildi ve halen devam ediyor. Türkiye, bölgeyi militarize ediyor” dedi.
Uluslararası güçlerin ve Türkiye’nin Irak’ı “cehenneme çevirdiğini” söyleyen Zagros, “DAİŞ’in 2011 yılında ortaya çıkması da bu güçler eliyle yapıldı. Bugün Türkiye bölgeye hala DAİŞ gibi çeteleri getiriyor. İran da burada Şii gruplarıyla canlandı. PKK’ye yönelik saldırılarda Türkiye, Truva atı misyonunu üstlendi ve Sünnilerin güçlenmesi için çalışmalarını sürdürdü. Türkiye, Suriye ve Irak’ta çete gruplarıyla bölgeyi işgal etmeye çalışıyor. Bunu sadece Irak ve Suriye’de değil, Libya ve Asya ülkelerinde de görüyoruz” diye belirtti.
‘KDP DESTEĞİ SALDIRILARI GENİŞLETTİ’
KDP’nin bölgedeki saldırılarda büyük bir rol üstlendiğini ifade eden Zagros, “Daha önce de birçok ağır silah ve kimyasal silah kullanıldı. Bölgedeki ekolojik yıkım arttı, ancak istenilen başarı sağlanamadı. KDP’nin üstlendiği ihanet rolü bugün işgal saldırıların genişlemesine neden oldu” dedi.
Kürtlerin KDP ve Türkiye’nin işbirliği ile gerçekleşen saldırılara oldukça tepkili olduğunun altını çizen Zagros, şunları söyledi: “Yıllardır KDP’nin buradaki baskıları halkın iradesinin ortaya çıkmasını engelliyor. Daha önce de Şeladizê’de büyük bir tepki gelişti ve bu ruh hala var. KDP, burada özel savaş politikası yürütüyor. Halk bu duruma oldukça tepki gösteriyor, ancak KDP baskısı nedeniyle bu sesler az kalıyor. Özellikle muhalif kesim, MİT ve KDP eliyle tehdit ediliyor. Toplumun öncüleri de bunlar arasında yer alıyordu. Başur’da halkın gündemi sürekli değiştirilerek, kendilerine muhtaç etme politikası yürütülüyor. Maaşlar geç veriliyor, açlıkla terbiye etme politikası uygulanıyor. Tepkiler var ancak bu tepkiler halkı ayağa kaldıracak ölçüde değil” diye konuştu.
‘DEMOKRASİ GÜÇLERİ HAREEKTE GEÇMELİ’
KDP’nin bugüne kadar “ulusalcılık” söylemini bir silah olarak kullandığını kaydeden Zagros, son dönemki politikalarla KDP’nin Kürtler nezdinde teşhir olduğunu belirtti. Zagros, “Kürtler artık Erdoğan’ı tanıyor. Türkiye devleti kirli işlerini Erdoğan gitmeden yaptırmak istiyorlar. Erdoğan da bunu kendisine bir fırsat olarak görüyor ve Türkiye’nin elini bu işgalle güçlendireceğini düşünüyor. Demokrasi güçleri bu planlara karşı durmalı. AKP, Başur’u Türkiye’ye bağlamak istiyor. KDP’nin kaleye yansıttığı bayrak, Amêdiyê girişindeki ‘Türkiye’ye hoş geldiniz’ yazısı… Bunlar planları açıkça ortaya koyuyor. Türkiye’nin saldırılarını Êfrin’de gördük, orayı Kürtsüzleştirdiler. Bakûr Kurdistan’dan da KDP’ye karşı büyük bir tepki ortaya çıkması gerekiyor. Buranın işgaline güçlü bir tepki gelişirse, işgal sona erer. Kürtlerin direniş tarihinde de bunu gördük ve bununla başarı sağlayabilecek noktadayız” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***