DÊRSIM – Munzur Kültür ve Doğa Festivali Tertip Komitesi’nden Ali Rıza Bilir, festivalde doğa tahribatı ve asimilasyon politikalarına karşı dayanışma ruhunun geliştirildiğini söyledi.
Dêrsim’de 25-28 Temmuz tarihleri arasında “Doğamızın ve irademizin gaspına izin vermeyeceğiz” şiarıyla düzenlenen Munzur Kültür ve Doğa Festivali sona erdi. Festival kapsamında doğa talanı, kadın katliamları, asimilasyon, özel savaş politikaları ve ekonomik kriz gibi birçok sorun tartışıldı. Festivalin tertip komitesinde yer alan Dêrsim Alevi Dernekleri Federasyonu (DEDEF) Genel Başkanı Ali Rıza Bilir, festivali değerlendirdi.
Festivalle kültür, dil, inanç üzerindeki asimilasyon doğa tahribatına karşı halkın birliğini ve dayanışmasını geliştirmeyi hedeflediklerini belirten Bilir, 25 yıl önce barajlara karşı başlatılan festival sonrası halkın gösterdiği dayanışmayla, baraj projesinin durduğunu hatırlattı. Bilir, halkın temel sorunlarına değinilmesinden, birlik ve dayanışmayı güçlendirmesinden kaynaklı festivalin çok önemli olduğunu kaydetti. Bilir, festivale katılanların ülkedeki anti-demokratik uygulamalara karşı tutum sergilediğini söyledi.
‘DAYANIŞMAYI GELİŞTİREN BİR FESTİVAL OLDU’
Dêrsim’de dil, kültür, coğrafya tahribatı, ekolojik tahribat sorunu olduğunu söyleyen Bilir, kentteki değişimlere değindi. Savaş nedeniyle dağların bombalandığını ve canlıların yok edildiğine dikkati çeken Bilir, festivalin Dêrsim’de düzenlenmesinin bu açıdan önemli olduğunu kaydetti.
Bilir, “Festival toplumsal dayanışmayı geliştiren, büyüten bir festivaldir. Dêrsim’de ormanlarımız ateşe verilirken hemen yanı başımızda Amed’de, Riha’da ve Mêrdîn’de de yapılıyor. Bu anti-demokratik uygulamalar coğrafyanın, bölgenin bütününde yaşandığı için böyle bir etkinlik olduğunda Dêrsim’in dışındaki insanlar da bu meselenin bir parçası olarak kendini görüyor. Dolayısıyla bizim kadar onlar da bu sürece dahil olup, katkı sunmak istiyor. Bu da halkın bir biriyle olan dayanışmasıdır. Türkü de, Kürt’ü de, Alevisi de, Sünnisi de geliyor. Bu açıdan Dêrsim önemli bir coğrafyadır. Bu coğrafyanın bütününde sorunlar aynı olduğu için bir dayanışma var. Bu gözle görülür bir şey” diye belirtti.
Festivalin kollektif bir çalışmanın ürünü olduğunu ifade eden Bilir, dil, kültür, sanat ve doğanın korunması için şu çağrıda bulundu: “Dersîm’in dört bir tarafını çeviren bir maden projesi var. Halkımızın bu projeye kesinlikle geçit vermemesi, bu projenin karşısında durması, daha fazla birliği, dayanışmayı sağlaması gerekiyor. Dilimiz kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya. Dilimizin kaybolmaması için herkesin öncelikle kendi evinde çocukları, eşleri, akraba, komşuları ile kendi dilinde konuşması gerekiyor.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***