MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, siyasette ‘normalleşme’ çabalarını hedef aldı. Yalçın, “CHP’nin devrelerini yakmıştır. Normalleşme adı altında sergilenen anormallikler, CHP’nin pençesinde düştüğü siyasi anomalinin tezahürüdür. CHP’yi çaptan düşüren anomali; MHP korkusunu, MHP endişesini ve vehmini de beslemektedir.” ifadelerini kullandı.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu bir yazılı açıklama yaptı. CHP lideri Özgür Özel’in, “CHP’yi taşıyamadığına ve kıyamete sürüklediğini” savunan Yalçın, “Dümene Özgür Özel’in geçtiği CHP gemisi, yerel seçimlerden beri ‘El Nino’ misali bir siyaset kasırgasının etkisi altına girmiştir. CHP, politika ummanında oradan oraya sürüklenmekte, boyundan büyük dalgalarla boğuşmaktadır.” ifadelerini kullandı.
CHP yönetiminin ne yapacağını bilmeden hem kendi camiasına hem de topluma büyük bir endişe, dehşet ve vehim havası yaydığını savunan Yalçın, “Yandaş basın da sahilden attığı çığlıklarla CHP’yi yönetenlerin karmaşık hislerini kamçılayıp kaşıyarak psikolojik olumsuzlukları büsbütün arttırmaktadır. CHP, korku ve vehimlerinin esiri olmuştur.” dedi.
Açıklamasında Özgür Özel’i de hedef alan Yalçın, şöyle devam etti:
- Bu gidişle Özgür Efendi, gemisini batıran kaptan olacaktır. Ne yazık ki bugünün CHP’si Atatürk’ün yolundan çıkmış, aşırı sola sapmış, buda yetmezmiş gibi DEM’le işbirliği içine girmiş durumdadır.
- Yerel Seçimler rüzgârının verdiği regülatörsüz voltaj, CHP’nin devrelerini yakmıştır. Normalleşme adı altında sergilenen anormallikler, CHP’nin pençesinde düştüğü siyasi anomalinin tezahürüdür. CHP’yi çaptan düşüren anomali; MHP korkusunu, MHP endişesini ve vehmini de beslemektedir.
- Esasen, CHP açısından normalleşmenin ne demek olduğunu tarif eden de, bilen de yoktur. Normalleşme; mevhum, temelsiz ve soysuz bir kavram olarak dillere dolanmıştır. Bu yolla MHP’yi yıpratacağını sanan CHP, aslında kendi ayağına kurşun sıkmaktadır.
- Taraflar, görüşmeden olumlu intibalarla ayrılmadı mı? Demek ki acemi kaptan Özgür Efendinin derdi başkaymış. Gayesi üzüm yemek değil, bağcıyı dövmekmiş. Nitekim Özgür Özel; normalleşme adı altında önce kapı kapı gezmekte, sonra da gezdiği kapılarla ilgili kenar mahalle dedikoduları üretmektedir. Özgür Efendi hem siyasi liderlerle temas kurmakta, hem de onları seviyesizce karalamaktadır.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***