ANKARA – DEM Parti Ankara İl Örgütü “1925’ten 1999’a diz çökmedik ve çökmeyeceğiz” diyerek kayyım politikalarına tepki gösterdi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Colemêrg Belediyesi’ne atanan kayyıma ve Kurdistan’da uygulanan politikalara ilişkin basın açıklaması düzenledi. DEM Parti Ankara İl Binası önünde yapılan açıklamada üzerinde Kürtçe ve Türkçe “Belediyeler halkındır gaspa izin vermeyiz” yazılı pankart açıldı.
‘NORMALLEŞME KAYYUMLA SAĞLANAMAZ’
Açıklamada konuşan DEM Parti Ankara İl Eşbaşkanı Fatin Kanat, Colemêrg Belediyesi’ne atanan kayyumun, Türkiye siyasetine sürülmüş bir kara leke olduğunu belirterek, “Seçilmiş belediye başkanının görevden alınmasında Cumhuriyet Savcılıklarınca açılmış olan soruşturmalar ve kovuşturmalar gerekçe gösterilmiştir. Yargı mercilerince hüküm kurulmaksızın gerçekleştirilen İçişleri Bakanlığı’nın masumiyet karinesini hiçe sayan ve seçmen iradesini gasp eden bu karar siyasi bir karardır! Normalleşme kayyumla sağlanmaz” dedi.
‘HALK İRADESİNE SAYGI’
Bölge halkının demokrasiye olan inancının kayyum politikalarıyla yok edildiğine işaret eden Kanat, “Kayyum, Türkiye’de barışa, kardeşliğe, eşit yurttaşlık anlayışına ters düşmektedir. Türkiye’nin bu dönemde en çok gereksinim duyduğu husus normalleşme ve demokratikleşmedir. Demokrasinin güçlenebilmesi ise eşitlikçi ve özgürlükçü, adil ve barışçıl bir yaşamın var edilebilmesiyle mümkündür. Hiç kimsenin ülkemizdeki asgari demokrasi işleyişini yok etmeye, insanların demokratik iradesine ipotek koymaya hakkı yoktur. Bu çerçevede siyasi iktidarı kayyum uygulamalarından vazgeçmeye çağırıyor ve halkın iradesine saygı duymaya davet ediyoruz” ifadelerini aktardı.
‘ORHAN DOĞAN’I ANIYORUZ’
Kanat, “Demokratik Kürt siyasetinin sembol isimlerinden, eski milletvekili, hukuk insanı ve insan hakları aktivisti Orhan Doğan’ın mücadeleyle geçen hayatına veda etmesinin üzerinden 17 yıl geçti. Ceketinin yakasından eksik etmediği çiçeği devralanlar onu soldurmayacaktır. Saygı ve minnetle anıyoruz. Yine, Şeyh Said ve mücadele arkadaşlarının İstiklal Mahkemesi tarafından 29 Haziran 1925’te Diyarbakır Dağkapı Meydanı’nda idam edilmelerinin üzerinden 99 yıl geçti. Katledilişlerinin yıldönümünde Şeyh Said ve 47 yoldaşını saygı ve minnetle anıyoruz” diye konuştu.
‘SAYIN ÖCALAN KÜRT HALKININ HAKİKATİDİR’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a verilen idam cezası ile Şê Saîd’in idam edildiği günün aynı güne denk getirilmesinin tesadüf değil bir devlet politikası olduğuna vurgu yapan Kanat, “Türk ulus devletinin yüz yıl boyunca Kürt halkının özgürlük ve statü mücadelesine nasıl yaklaştığının da göstergesidir. Sayın Öcalan Kürt halkının hakikatidir. Şuanda günümüz dünyasında milyonlarca Kürt, Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için ayaktadır. Sayın Öcalan’ın kaderiyle kendi kaderini buluşturmuştur” sözlerini kaydetti.
‘TARİHE BÜTÜNLÜKLÜ BAKILMALI’
Bütün ezilen kimliklerin vazgeçemeyeceği temel ilkenin, tarihe, güncele ve geleceğe bütünlüklü bakmanın gerekliliği olduğuna değinen Kanat, “Yani bu tarihsel perspektifler ışığında unutmamız gereken; bütün değerlerin toplam bütünlüğü üzerinden bir politika kurmak, bir mücadeleyi büyütmek, onun yol ve yöntemi aramak. O yüzden 29 Haziran 1925’te idam edilen Şêx Seid de, 6 Mayıs’ta idam edilen Deniz Gezmiş ve arkadaşları da, 30 Mart’ta katledilen Mahir Çayan ve arkadaşları da ve yine 18 Mayıs’ta işkence tezgahlarında katledilen İbrahim Kaypakkaya da bizim. Bugün İmralı’da ölüm koridorlarına hapsedilmek istenen, mutlak iletişimsizlik politikalarıyla teslim alınmak istenen, siyasi soykırımdan geçirilmek istenen Sayın Öcalan da bizim. Bu bütünlük içerisinde baktığımız oranda mücadelemizin önü fazlasıyla açıktır” ifadelerini kullandı.
‘MÜCADELEMİZ ARALIKSIZ SÜRECEKTİR’
Devletin bütün sindirme politikalarının boşa çıkarıldığını vurgulayan Kanat devamla şunları aktardı, “Ne ‘Şark ıslahat planı’, ne ‘Çöktürme planı’, ne ‘İstiklal Mahkemeleri’ ne ‘DGM’ler, ne de ‘Ağır Ceza’ mahkemeleri haklı mücadelemizi engelleyemez, bizleri bu yoldan alıkoyamaz. Bu anlamda; faşizme ve onun saldırılarına karşı, katliamlara, tecride ve kayyım anlayışına karşı bundan sonra da kitlesel eylemlerimiz ve mücadelemiz aralıksız sürecektir. 1925’ten 1999’a Diz Çökmedik Çökmeyeceğiz.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***