ABD Başkanı Joe Biden’ın oğlu Hunter Biden, federal savcılar tarafından, ateşli silah satın alırken yalan söylemek ve bu yolla silah edinmekle suçlanıyor.
53 yaşındaki Biden’a, 2018’de, ateşli silah satın alırken doldurduğu formda, uyuşturucu kullanmadığını beyan ederken yalan söylediği gerekçesiyle iki yalan ifade suçlaması yöneltiliyor.
Üçüncü suçlama da, Biden’ın bu yalan ifadelerle yasadışı bir şekilde silah edinmesiyle ilgili.
Biden söz konusu silahı aldıktan sonra 11 gün elinde bulundurdu. Soruşturma, Biden’ı o dönemki kız arkadaşının, silahı bir marketin arkasındaki çöpe atmasıyla başlamıştı.
Suçlu bulunursa, Hunter Biden’a verilebilecek cezanın en üst sınırı 25 yıl hapis, ancak bu suçlamalarla açılan davalarda genelde hapis cezası verilmiyor.
Biden’ın avukatı Abbe Lowell, suçlamaların Cumhuriyetçilerin sürece yasadışı müdahalelerinden kaynaklandığını söyledi, savcıyı Trump destekçisi Cumhuriyetçilerin “uygunsuz ve partizan müdahalelerine” boyun eğmekle suçladı.
Müvekkilinin yasaları çiğnediğini inkâr etmediğini belirten avukat, “Biden’ın kısa bir süre için, dolu olmayan bir silaha sahip olmasının kamu güvenliğine yönelik bir tehdit oluşturmadığını” savundu.
Silahı aldığı sırada Biden, kokain bağımlısıydı.
Amerikan yasalarına göre ateşli silah satın alırken doldurulan formlarda yalan beyanda bulunmak federal bir suç.
Haziran ayında savcılar ve Biden’ın avukatları arasında bir ceza anlaşmasına varılmıştı. Ancak yargıç, anlaşmaya itiraz edip, bozdu.
Hunter Biden’ın avukatları Temmuz ayında bozulan anlaşmanın yeniden gündeme gelebileceği umudunu da taşıyor. Sonuçta aslında ABD Anayasası’nda uyuşturucu kullanan kişilerin silah sahibi olmasını yasaklayan bir madde yok ve Biden sadece yalan beyanda bulunmakla suçlanıyor.
Başkan Biden’ın konumunu etkileyecek mi?
Gary O’&Donoghue, BBC News, Washington
Hunter Biden’ın hukuki problemleri tabi ki babası ve ailesini kişisel düzeyde etkileyecek. Ama bu sorunların etkileri bunun çok daha ötesine gidecek.
Cumhuriyetçiler uzun zamandır, oğlunun, Başkan’ın zayıf karnı olduğunun farkında ve bu konuyu kurcalamak sadece Joe Biden’ın sinirlerini bozmaya değil aynı zamanda dikkatleri eski başkan Donald Trump’ın karşı karşıya olduğu hukuki sorunlardan uzaklaştırmaya yarıyor.
Buna bir de Demokratların büyük çoğunluğunun, Biden’ın 2024 seçimleri için yeniden aday olmasından hoşnut olmadığını eklersek, Hunter’ın durumu 80 yaşındaki başkanın üzerindeki adaylıktan çekilerek yerini gençlere bırakma baskısını artıran yeni bir gerekçe oluşturmuş oldu.
Bütün bunlar, Hunter Biden hakkındaki davanın, çalkantılı bir seçim yılında siyaseten epey önemli bir rol oynayabileceğine işaret ediyor.
Fakat Cumhuriyetçilerin de önemli bir açmazı var.
Hunter Biden’a yöneltilenler, hukuken “kabahat” değil ceza gerektiren federal suçlamalar ve Başkan’ın oğluna buna ek olarak vergi meseleleri ve ülke dışındaki bazı ilişkileriyle ilgili de dava açılabilir ama bunların hiçbiri Donald Trump’a yöneltilen suçlamaların sayısı ve ağırlığı ile kıyaslanacak şeyler değil.
Dolayısıyla Hunter Biden’ın sorunlarını babasına karşı kullanma yoluna gidilirse, Amerikan kamuoyuna bunu Trump ile kıyaslama davetiyesi çıkarılmış da olabilir.
Ayrıca Demokratlar da kuşkusuz Hunter Biden’ın değil başkanlık herhangi bir kamu görevine aday olmadığına da dikkat çekeceklerdir.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***