Artı Gerçek – Suruç Aileleri İnisiyatifi, Suruç’ta katledilen 33 kişi için sürdürdükleri eylemin 95’inci ayında da Kadıköy’de bulunan Halitağa Caddesi’nde bir araya geldi. “8’inci yılında Suruç için adalet herkes için adalet”, “ Kalplerimiz adalet için atsın” pankartının açıldığı açıklamada sık sık “Suruç için adalet herkes için adalet”, sloganları atıldı. Açıklamaya Suruç Aileleri, Cumartesi Anneleri, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) milletvekili Çiçek Otlu ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ile gençlik örgütleri destek verdi. Eylemde açıklamayı kitle adına 33’lerin yoldaşı Gamze Toprak okudu.
‘ADALET DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
Toprak, katliamın yapılacağı bilgisinin İçişleri Bakanlığı’nda, emniyet müdürlüğünde olmasına rağmen faillerin engellenmediğini ifade etti. Toprak, adalet taleplerinin hala yerine getirilmediğini ifade edere şöyle konuştu:
“Aradan geçen bunca zamana rağmen adalet talebimiz devam ederken katliamın aydınlatılmamış olması canımızı yakmaya devam ediyor. Suruç katliamı davasında adaletsizlikler bir bir sıralanırken ailelerimiz, yaralılarımız ve avukatlarımızla birlikte Suruç davasının bir hapishane kampüsünde görülmesine ve mahkeme heyetinin tarafsız, adil bir yargılama yapmamasına itiraz ettiğimiz için yargılanıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Suruç davasının 21. duruşmasında mahkemeye tepki gösterdiğimiz ve adalet talebimizi bir kez daha dile getirdiğimiz için hakkımızda ‘tehdit ve hakaretten’ dava açıldı. ‘Suruç için adalet herkes için adalet’ demeye devam edeceğiz.”
Suruç Katliamı’nın unutturulmaya çalışıldığını söyleyen Toprak, ülkede gerçekleşen katliamlarda vefat edenleri saygı ile anarak mücadelelerine devam edeceklerinin altını çizdi.
‘KATİLLER YARGILANSIN’
Devletin gözaltı ve tutuklamalar ile yıldırma politikası yürüttüğünü söyleyen Toprak , Suruç İçin Adalet Platformu avukatlarından Gülhan Kaya’nın tutuklanmasını ve avukat Sezin Uçar’ın evinin basılmasını hatırlattı. Toprak sözlerine şöyle devam etti: “Tüm bu saldırılar ile katliam davaları savunmasız bırakılmak isteniyor. Avukatlarımızı değil, katilleri yargılayın. SGDF Eşbaşkanları Yaren Tuncer ve Okan Danacı’nın da aralarında olduğu sosyalist gençlerin duruşması 12 Temmuz’da görülecek. 33’lerin yoldaşlarına sahip çıkmak için biz de Çağlayan Adliyesi’nde olacağız herkesi o gün adliye önüne bekliyoruz. Baskılara rağmen Suruç katliamı davası 4 Temmuz saat 9.00’da Urfa’nın Hilvan ilçesinde bulunan hapishane kampüsünde görülmeye devam edecek. Gelecek ay Suruç katliamının 8. yıl dönümünde düş yolcularımızın mezarı başında, Amara Kültür Merkezi’nde, Halitağa’da ve birçok kentte 33 düş yolcusunu anacağız. Suruç katliamı başta olmak üzere tüm katliamların hesabının sorulması için adalet arayışımızı sürdüreceğiz herkesi Suruç için adalet mücadelesini birlikte yükseltmeye çağırıyoruz.”
EYLEM ALANINDA ARABA GEÇİSİNE TEPKİ
Basın açıklamasının ardından oturma eylemi gerçekleştiren kitle, arabaların eylem alanından geçişini engellemeyen polise tepki göstererek, “İnsan olun her ay burada eylem yapıyoruz araç geçişini durdurun. Bizim güvenliğimizi sağlamak için mi yoksa başka bir şey için mi buradasınız söyleyin” tepkileri üzerine alanda bulunan polisler, “O zaman burada oturmayın” dedi.
POLİS MÜDAHALESİ
Eylemin ardından polis kitleye müdahale etti. Kitlenin direnişi ve tepkisi üzerine polis geri çekilirken, gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, “İnsanların acısına saygı duyun. Bu gençler bu ülkenin vatandaşı. Ayıp ayıp ayıp” diyerek isyan etti. Son olarak konuşan Yeşil Sol Parti milletvekili Çiçek Otlu, “Ne polis baskısı ne tutuklama bizi vazgeçirmedi. Suruç katillerinden hesap sormaya devam edeceğiz 8’inci yılında yeniden buluşacağız” sözleriyle tepki gösterdi.
OTLU: HİÇBİR SALDIRI ANMAMIZI ENGELLEYEMEYECEK
Söz alan Yeşil Sol Parti Milletvekili Çiçek Otlu, “Önümüzdeki ay Suruç’un yıldönümü yine burada olacak ve adalet talebimizi haykıracağız. Polisin hiçbir saldırısı 33’leri anmamızı engelleyemeyecek” diyerek Suruç’un 8. yıldönümüne çağrı yaptı.
NE OLMUŞTU?
Aralarında Ezilenlerin Sosyalist Partisi’nin (ESP) gençlik kolu Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi gençlerin de bulunduğu 300 kişilik grup, 19-24 Temmuz (2015) tarihleri arasında Kobane’ye giderek Kobane Kuşatması sırasında yıkılmış olan kentin yeniden inşa çalışmasına katılmayı hedefliyordu. Yeniden inşa çalışmasında okul ve hastanelerin enkazlarını kaldırarak yardımcı olmayı hedefleyen çalışma için Kobane kantonu bir bina tahsis etmişti.
Değişik illerden yola çıkan 300 genç, konakladığı Suruç belediyesine ait Amara Kültür Merkezinin bahçesinde Kobane’ye geçmeden önce bir basın açıklaması yapmıştı. Basın açıklamasının devam ettiği sırada, saat 11:50’de kalabalığın tam ortasında bir patlama meydana gelmiş, canlı bomba saldırısı olduğu anlaşılan patlamayı IŞİD üstlenmişti. 33 kişinin öldüğü katliamda yüzlerce kişi de yaralanmıştı.
Patlamada ölenlerin isimleri ise şöyle:
Uğur Özkan, Kasım Deprem, Polen Ünlü, Hatice Ezgi Sadet, Cemil Yıldız, Çağdaş Aydın, Nazlı Akyürek, Fikriye Ece Dinç, Mücahit Erol, Murat Yurtgül, Emrullah Akhamur, İsmet Şeker, Okan Pirinç, Nartan Kılıç, Ferdane Kılıç, Serhat Devrim, Met Ali Barutçu, Erdal Bozkurt, Süleyman Aksu, Koray Çapoğlu, Cebrail Günebakan, Veysel Özdemir, Nazegül Boyraz, Alper Sapan, Alican Vural, Osman Çiçek,Vatan Budak, Dilek Bozkurt, Büşra Mete, Yunus Emre Şen, Aydan Ezgi Şalcı, Mehmet Ali Varol, Mert Cömert. (MA, HABER MERKEZİ)
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***