İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor
  • Ana Sayfa
  • Haberler
    • All
    • Bilim ve Teknolji
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Kültür - Sanat
    • Politika
    • Spor
    • Yaşam
    Ortadoğu Kaynıyor, Cebimiz Yanıyor! Akaryakıta En Büyük Zam Yolda

    Ortadoğu Kaynıyor, Cebimiz Yanıyor! Akaryakıta En Büyük Zam Yolda

    Savaşta 8. Gün! İsrail Saldırı Başlattı, İran'dan Füzelerle Misilleme Geldi: Şehirler Yangın Yerine Döndü

    Savaşta 8. Gün! İsrail Saldırı Başlattı, İran’dan Füzelerle Misilleme Geldi: Şehirler Yangın Yerine Döndü

    Faiz ve dolar ne kadar olacak?

    Faiz ve dolar ne kadar olacak?

    Yeni yatırım teşvik sistemi üzerine

    Yeni yatırım teşvik sistemi üzerine

    Borsa günü düşüşle tamamladı

    Borsa günü düşüşle tamamladı

    Cumartesi zammı: Akaryakıta Cumhuriyet tarihinin en büyük artışı geliyor

    Cumartesi zammı: Akaryakıta Cumhuriyet tarihinin en büyük artışı geliyor

    Trending Tags

  • İnsan Hakları
    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    ‘Mansur Yavaş her şart altında aday’

    Adliye binalarımız güzel ama adalet var mı?

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt'taki Mitinge Neden Katılmadı?

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt’taki Mitinge Neden Katılmadı?

    Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

    Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

    Trending Tags

  • 15 Temmuz
    İşte 15 Temmuz’un gerçek yüzü: Darbe mi meşru savunma mı?

    İşte 15 Temmuz’un gerçek yüzü: Darbe mi meşru savunma mı?

    Şehit Semih Terzi neden infaz edildi?

    Şehit Semih Terzi neden infaz edildi?

    Hakan Fidan’dan 15 Temmuz itirafı: ”Önceden koordine ettiği askerler Darbeci gibi davranıp sonra geri çekilmiş”

    Hakan Fidan’dan 15 Temmuz itirafı: ”Önceden koordine ettiği askerler Darbeci gibi davranıp sonra geri çekilmiş”

    25 ülkeye ihracat yapan şirket konkordato ilan etti

    15 Temmuz öncesi Genelkurmay’da MİT ajanı: Fişleme ödülü olarak Tuğgeneralliğe yükseltildi

    İdam isteyen sahte 15 Temmuz gazisinin foyası ortaya çıktı

    İdam isteyen sahte 15 Temmuz gazisinin foyası ortaya çıktı

    MİT’e 15 Temmuz ihbarının sırrı çözüldü; Eski İstihbaratçıdan, Binbaşı Osman Karaca hakkında şok itiraflar

    MİT’e 15 Temmuz ihbarının sırrı çözüldü; Eski İstihbaratçıdan, Binbaşı Osman Karaca hakkında şok itiraflar

  • Kürt Meselesi
    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    Tabip odaları: Kayyımlar  Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Tabip odaları: Kayyımlar Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    DEM Parti'den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    DEM Parti’den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    Trending Tags

  • Görüş & Analiz
    İran rejimi devrilir mi, sıra Türkiye’ye gelir mi?

    İran rejimi devrilir mi, sıra Türkiye’ye gelir mi?

    Hizmet’in paradigma değişimi

    Hizmet’in paradigma değişimi

    Algıdan gerçeğe; İran örneği ve tek adam rejimlerinin içten çöküşü

    Algıdan gerçeğe; İran örneği ve tek adam rejimlerinin içten çöküşü

    Önce ‘ayart’ sonra bedelsiz kadroya kat!

    Önce ‘ayart’ sonra bedelsiz kadroya kat!

    Yaz kampları; sessiz mektepler!

    Yaz kampları; sessiz mektepler!

    Tarihselcilerin bazı ortak özellikleri (7)

    Tarihselcilerin bazı ortak özellikleri (7)

  • Gizlilik politikası
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Haberler
    • All
    • Bilim ve Teknolji
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Kültür - Sanat
    • Politika
    • Spor
    • Yaşam
    Ortadoğu Kaynıyor, Cebimiz Yanıyor! Akaryakıta En Büyük Zam Yolda

    Ortadoğu Kaynıyor, Cebimiz Yanıyor! Akaryakıta En Büyük Zam Yolda

    Savaşta 8. Gün! İsrail Saldırı Başlattı, İran'dan Füzelerle Misilleme Geldi: Şehirler Yangın Yerine Döndü

    Savaşta 8. Gün! İsrail Saldırı Başlattı, İran’dan Füzelerle Misilleme Geldi: Şehirler Yangın Yerine Döndü

    Faiz ve dolar ne kadar olacak?

    Faiz ve dolar ne kadar olacak?

    Yeni yatırım teşvik sistemi üzerine

    Yeni yatırım teşvik sistemi üzerine

    Borsa günü düşüşle tamamladı

    Borsa günü düşüşle tamamladı

    Cumartesi zammı: Akaryakıta Cumhuriyet tarihinin en büyük artışı geliyor

    Cumartesi zammı: Akaryakıta Cumhuriyet tarihinin en büyük artışı geliyor

    Trending Tags

  • İnsan Hakları
    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    ‘Mansur Yavaş her şart altında aday’

    Adliye binalarımız güzel ama adalet var mı?

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt'taki Mitinge Neden Katılmadı?

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt’taki Mitinge Neden Katılmadı?

    Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

    Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

    Trending Tags

  • 15 Temmuz
    İşte 15 Temmuz’un gerçek yüzü: Darbe mi meşru savunma mı?

    İşte 15 Temmuz’un gerçek yüzü: Darbe mi meşru savunma mı?

    Şehit Semih Terzi neden infaz edildi?

    Şehit Semih Terzi neden infaz edildi?

    Hakan Fidan’dan 15 Temmuz itirafı: ”Önceden koordine ettiği askerler Darbeci gibi davranıp sonra geri çekilmiş”

    Hakan Fidan’dan 15 Temmuz itirafı: ”Önceden koordine ettiği askerler Darbeci gibi davranıp sonra geri çekilmiş”

    25 ülkeye ihracat yapan şirket konkordato ilan etti

    15 Temmuz öncesi Genelkurmay’da MİT ajanı: Fişleme ödülü olarak Tuğgeneralliğe yükseltildi

    İdam isteyen sahte 15 Temmuz gazisinin foyası ortaya çıktı

    İdam isteyen sahte 15 Temmuz gazisinin foyası ortaya çıktı

    MİT’e 15 Temmuz ihbarının sırrı çözüldü; Eski İstihbaratçıdan, Binbaşı Osman Karaca hakkında şok itiraflar

    MİT’e 15 Temmuz ihbarının sırrı çözüldü; Eski İstihbaratçıdan, Binbaşı Osman Karaca hakkında şok itiraflar

  • Kürt Meselesi
    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    Tabip odaları: Kayyımlar  Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Tabip odaları: Kayyımlar Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    DEM Parti'den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    DEM Parti’den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    Trending Tags

  • Görüş & Analiz
    İran rejimi devrilir mi, sıra Türkiye’ye gelir mi?

    İran rejimi devrilir mi, sıra Türkiye’ye gelir mi?

    Hizmet’in paradigma değişimi

    Hizmet’in paradigma değişimi

    Algıdan gerçeğe; İran örneği ve tek adam rejimlerinin içten çöküşü

    Algıdan gerçeğe; İran örneği ve tek adam rejimlerinin içten çöküşü

    Önce ‘ayart’ sonra bedelsiz kadroya kat!

    Önce ‘ayart’ sonra bedelsiz kadroya kat!

    Yaz kampları; sessiz mektepler!

    Yaz kampları; sessiz mektepler!

    Tarihselcilerin bazı ortak özellikleri (7)

    Tarihselcilerin bazı ortak özellikleri (7)

  • Gizlilik politikası
No Result
View All Result
İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor
No Result
View All Result
Home Görüş & Analiz

Erdoğan’ın çöküş anına dikkat etmek lazım

SG by SG
12 Mayıs 2023
in Görüş & Analiz
0
Erdoğan’ın çöküş anına dikkat etmek lazım
PaylaşPaylaş


Haluk Çeliktaş


Çoğu zaman bir olayı ya da olgunun pratik yansımalarını anlamak sadece onun başlangıç noktasından başlayan hikayesine odaklanmakla sınırlı tutulabiliyor. Çünkü başlangıçta sadece imaj vardır.

Odaklanılan başlangıç devam eden süreci de bir nevi ele geçirerek ilk imajın devam eden bütün süreçlerde hâkim olmasına neden olabiliyor. Bu süreçte imajı sorgulayabilmemizin ön koşulu, dikkatimizi failin eylemlerine doğru bir biçimde odaklayabilmektir. İmaj her zaman taşınabilir bir şey değildir, arada perde düşer imajın üstünü kapattığı şey kısa süreli de olsa kendisini gösterir. Perdenin düşme anları imaj sahibi failin eylemlerinin muhtemel sonuçlarına dair önemli veriler sunar. Bu tablo da kişinin ya da toplumun oluşmuş normalleri sınırlılığında yargılanır ve kendince anlaşılabilir kılınır. Bu normlar fail tarafından biliniyor ise kendi failliğinin sonuçlarını da istediği gibi maniple edebilir. Bu manipülasyonun ön koşulu da bireyin ya da toplumun normundaki anomalilerin bilinmesi ve karşının dikkat duvarının parçalanmasıdır.

AKP’nin ve Erdoğan’ın ortak başlangıç noktasında ortaya konan imaj ve Türkiye tarihinin gerçek mağduriyet hikayelerinde, çoğunluğu ‘söz’ üzerinden dokunma biçimleri büyük karşılık bulmuş ve arkasında bu başlangıç, AKP’nin ve Erdoğan’ın her dönem ardına sığındığı temel bir örtü olarak belirmişti. Sonrasında tamamen Erdoğanlaşan AKP hikayesinde ilk büyük anlatı ve dokunuşlar her dönem benzer varyantlarda ifade edilmiş ve kitlesini hem konsolide hem de kendisine bağlı tutmanın temel aracına dönüşmüştü.

Yapılan her türlü ilk dokunuşa tezat ve suç niteliği taşıyan eylemlerin AKP’nin merkez ve çevre kitlelerindeki yansıması, ilk çıkış hikayeleriyle oluşturulan imaja bağlılığın gücüne dair güçlü veriler içerir. Bu bağlılık zamanla failin müdahalesine gerek duymadan kendi kendini maniple eden bir hal alır ki, mağdurun çürüme hikayesi de burada başlar. Geniş kitlelerin zamanla faşizm versiyonlarında ete kemiğe bürünmüş bir fanatikleşmeye varan ve doğrudan suç ortaklığına doğru yol alan hikayesi, başlangıçtaki kabul hikayelerinin bir devamıdır.

ÇÜRÜYENİ ANLAMAK

Her hikaye gerçek bir dokunuşla başlar. Kişiyi içine çeken de bu dokunuşun kuvvetidir. Dokunmanın ilk etkisi bireysel ya da toplumsal mağduriyetlerden ortaya çıkmış travmalara iyi gelip gelmemesi şeklinde hissedilir. Bu hissiyat ekonomik, tarihsel, ailesel olmak üzere çok sayıda yaşam alanı imgeleriyle çoğaltılabilir. Kendini iyi hisseden toplulukların bu ilk hissiyatı, eğer bu hissi yaratan kötücül bir fail ise, zamanla kaygı, korku ve buna eşlik eden bağımlılık ilişkilerinin daha da derinleşmesine yol açar. Bu süreç kötücül faile bağımlılığın ve çürütücü umudun da ön koşuludur.

AKP ve yakın partnerlerinden zaman içinde kopuşların bireysel ve topluluk bazında kendini daha iyi hissettirici bir tarafı olmasıyla beraber, faşizan altyapıdan kopamamanın nedeni geçmiş ilk dokunuşun iyi geldiği yeni ve benzer bir politik dokunuş aramalarıdır. Aynı zeminde yeni partilerin ortaya çıkış hikayesidir bu. Kopamayanların ise içine girdikleri duruma en yakın imge zombileşme imgesi olabilir. Kendisini gerekirse feda etme düzeyinde bir bağımlılığın ortaya çıkması ve her türlü çelişki, suç ve başlangıç noktasının tam tersi fiillilerin işlenmesine rağmen sorumsuz bir sorunsuz bağlılık biçiminde tezahür etmesi, kötücül faile benzeşme ve onun her türlü maddi ve psikolojik tedarikini sağlayarak tam bir suç ortaklığına meyil etmesi dikkatle izlenmesi gereken en önemli noktalardan biridir. Geleceği kurmak, bu kitlelerin yol yürürken kendi fail eğilimlerinin yaratacağı fiil ve sonuçlarını ve çözüm odaklı önlemleri de dikkatle düşünmekten geçmektedir.

Çemberin dışına görece çıkabilmiş ama kendisine yeni failin eskisiyle benzeşen etkisini hissettirecek dokunuşlar arayan kitlelerin ise seçim döneminde ortak akılda buluşması tam bir çözüm olmadığı gibi geleceğin belirsizliğinin potansiyel failleri olarak toplumun karşısında durmaktadır. Dikkat odağımızın bu kitlelere de yönelmesi ve ilk failin dokunuşunun çözüm olmadığı, Erdoğan benzeri bir döngüyü tekrarlayacağı, hem de koşulları oluşursa daha derin tekrarlayacağı konusu da oldukça hayatidir. Bu konulara ilişkin Artı Gerçek köşe yazarı Şahap Eraslan’ın yazıları oldukça açıklayıcı ve öğretici bilimsel referanslardır.

Britanyalı siyaset bilimci ve gazeteci Johan Harri’nin ‘Çalınan Dikkat’ kitabında kendi dikkat dağınıklığının izlerini sürerken bulduğu şeyler aslında birey ve toplum tarihin derinliklerine bir yolculuğu kaçınılmaz kılar. Modern çağda artan dikkat dağınıklığının, uyanamamanın, sosyal medya bağımlılığının ve çocuklarda artan hiperaktivite bozukluklarının kökenine dair benlik oluşum aşamalarını işaret eder ve önemli veriler sunar. Bu aynı zamanda normu oluşturan bir süreç olarak karşımıza çıkar. Modern dönemde dikkat dağıtıcı çok sayıda etken arasında dikkatin dağılması kaçınılmazdır. Hele bir de dikkati bilinçli olarak dağıtan bir patolojik manipülatör varsa, o durumda birey ve toplum açısından durum daha da içinden çıkılmaz bir hal alabilir.

Uyumak dikkatimizin en zayıf anıdır. Uyanmayla eşzamanlı artan dikkat çevremizi anlamlandırmamızı sağlar. Ama uyanıkken ve günlük hayat içindeyken uyanmak çok da uyanmanın bildiğimiz anlamıyla uyuşmamaktadır. Birçok kültürün ve inancın arkaik köklerinde insanı uyanmaya davet eden çağrılar vardır. Bu çağrılar uykusundan uyanmış ve günlük yaşamını süren insana çağrıdır. Ama nereye uyanılacaktır? Pir Sultan’ın Turnalar Semahında geçen şu sözleri de bir uyanmaya davettir: ‘Uyurken üstüme geldi Erenler. Gafil aç gözünü, uyan dediler’ Burada uyanmaya davet, kişinin içinde yaşadığı dünyayı sorgulamasına, kendisiyle yüzleşmesine ve kendi açıklarını tespit edip iyinin ve kötünün kaynağına dair bir aydınlanma yaşamasına çağrıdır. Günümüzde sosyal bilim disiplinlerinin iddiası da, içinde girdikleri krizler de bu iddiayla ilgili değil midir?

ERDOĞAN’I ANLAMLANDIRAN ANLAMAK

Anlamlandırmak, anlamaya dair bir ön devinimdir. Anlamlandırmanın imgeleri çoğu kez bireyin ve toplumun geçmişinde gizlidir. İlk imajı geçmiş yaşanmışlıkların imgeleriyle tartmak ve anlamlandırmak anlamaya giden yoldur. Bu yol normallerimizi belirler. Aynı zamanda bu yol geçmişin yıkıntıları ve gedikleriyle doludur. Bu yüzden dikkatin dağılmasına, doğru yere odaklanamamasına ve önce fail tarafından sonra da hedef kişi ya da toplumun kendi kendisini kolayca manipüle ettiği bir yoldur. Dolayısıyla bu yoldan her zaman doğru bir anlama düzeyi çıkmaz.

Bir ‘şey’in tarihini incelerken başlangıç noktasından şimdiye kadar gelen süreç doğrusal bir hat şeklinde belirir. Ancak ‘şey’in potansiyel varlığı, bürüneceği maddi varlığın bir ön habercisi olmakla beraber bunu anlamak ve kavramak çoğu kez kendisini fiili bir durum olarak ortaya koyduğu ana kadar gizemli kalır. ‘Şey’in ilk halini anlamlandırmamızı sağlayacak veriler somut olarak karşımızda olmadığı için ona dokunamayız ama hissedebiliriz. Doğası gereği manipülatif ve dikkat dağıtıcı diğer etkenlerle beraber gözden tamamen kaybolurken, dikkatimizin odağında kalması çoğu kez mümkün değildir. Ta ki o ‘şey’ in potansiyeli maddesinde vücut bulana dek. Süreç ilerlemiş ve ‘şey’in kafa karıştırıcı ve gerçek niteliğini perdeleyici özelliği ortadan kalkmıştır. Bu sürece paralel ortaya çıkan durum ise toplumsal ve bireysel bazda bir mağdurluk ve bağımlılık hikayesidir. ‘Şey’e dair ilk sezgilerimiz artık ete kemiğe bürünmüştür.

Erdoğan’ın ilk siyaset ve toplumsal sahneye çıkış hikayesinin başlangıcında taşıdığı potansiyelin aslına rücu ettiği günlerin üzerinden görece çok zaman geçti ve bu potansiyel artık dokunulabilecek nitelikte devam etmektedir. Sonuçları itibariyle karşımızda duran gerçekliğin artık dokunabildiğimiz bir yıkım olduğu, devlet failliğini absorbe ederek yekvücut bir görüntü sergilediği, bir ülkenin hatta bir bölgenin toptan infilakının gerçek faili olduğu, kendi sürecinin doğal sonucu olarak çok fazla suç ortağı ürettiği ve karşımızda çırılçıplak duran ‘şey’in somut bir bir failler ve bağımlılar koalisyonu olduğu artık karanlıkta bile görülebiliyor.

Erdoğan’ın ilk çıkış hikayesine, devlet pratiğine toplumsal karşılığı olan eleştiri eşlik etmişti. Şiir okuduğu için cezaevine girmesinden, eski rejimin failliğini deşifre eden, topluma ihtiyacı olan demokrasi ve şeffaflık sözü vererek bedeli ne olursa olsun her kesimin hakkı olanı alacağına dair imajı, üzerine giydiğini ima ettiği kefen metaforuyla birlikte tam bir kahramanlık imajına dönüşmüştü. Toplumun önemli bir kısmı bunun kendisine iyi geleceğini duyumsamıştı. Ve Erdoğan’ın yanında yer almaktan başka bir seçeneği de iradi düzeyde zayıftı. Toplum bu söylem ve ilk dokunuşları anlamlandırabildiği ve ilk dokunuşun sahiciliğini hissedebildiği ölçüde daha çok sahiplenme gereği belirmişti. Toplum kendisine iyi gelen bir imgeye yönelim gösterirken Erdoğan ise bu söylemlere mecburdu. Bu mecburiyet aynı zamanda ‘şey’in gerçek potansiyelinin fiile dönüşmesi ve kendi esas tedarikine doğru yol almak için yaratılması zorunlu imajın bir ön koşuluydu. Hegel’nin köle efendi diyalektiği işlemeye başlamıştı.

Bu süreçte toplumun farklı ezilen kesimleri bu söylemlerin yanıltıcı olabileceği ve güvenmedikleri yönünde irade ve söylem geliştirebilmişti. Her ne kadar elle tutulur bir negatif veri dillendirilemese de insana ve kişinin geldiği yere dair bilgi, Erdoğan’a dair sezgisel düzeyde de olsa bir dikkatli olma halini diri tutabilmişti. Liberal kesimler sezgisel düzeyde dikkatin yetersizliğinden kaynaklı sürecin sonunda darbe alarak çıkabildiler. “Yetmez ama evet”çilik bu durumu iyi sembolize etmektedir. Çözüm sürecinde içine girilen kaçınılmaz atmosferde birçok karşılıklı hamle yapılmıştı. Taktik ve strateji savaşına dönüşen sürecin dikkatli takibi Kürdün barış kavramına dair bilgisini içeriyordu. Bu bilgi Erdoğan’la kurulan mesafenin ölçüsünü belirleyen ve aleyhte bir çöktürmenin yaşanmamasının en önemli dinamiklerindendi. Kürd muhalefeti orjinli güçlerin bu süreçleri farklı tamamlamış ve bu süreçten farklı deneyim ve güç devşirerek çıkmış olmaları kuşkusuz ‘şey’ le girilen ilişkide ideolojilerin yol yürürken ne kadar hayati kıymet taşıdığını bir kez daha gösterdi.

Erdoğan’nın çıkmazı ‘şey’in kaderiyle birebir bağlantılıdır. İlerlemeci bir tarihsellikten ziyede zamana hapsolmuş ve olması gerektiği zaman olacak olanın bir tezahürüdür. Hedeflerini kendi gerçekliğine uygun hareket ederek tek tek gerçekleştiren ve her tedarik sonrası daha fazla bir tedarik ve tatmin çıkmazı olan Erdoğan, bu sürece gelinceye kadar insanın her türlü deneyim ve başarısını kendisine vitrin kılarak belli bir aşamaya kadar kendi gerçekliğine doğru yol alabilmişti. İlerledikçe vitrini dökülmüş, perdeleri yırtılmıştı ve her şey daha görünür olmuştu.

Bu görüntüsünü sürekli manipülasyon ve dikkatleri başka yerlere çekerek kalıcı çöküş sürecini uzatabilmişti. Aile, kadın, bireysel alan, cinsel kimlikler, ideolojiler ve en çok da Kürtlerin varlığını bir dikkat dağıtıcı faktör olarak kullanıp çemberin içini ve çeperini oluşturan kitlelerin dikkatlerini dağıtıp maniple edebilmişti. Gezi direnişinde Kürt meselesinin dikkat dağıtıcı özelliğinin zayıf olmasının Erdoğan için risk düzeyini hep beraber deneyimlemiş, dikkatimizin bizim açımızdan ve dolayısıyla egemen açısından ne kadar hayati olduğunu net bir şekilde görmüştük.

Bu aşamadan sonrası onun açısından da bir kırılma anıdır ve kendi gerçekliğine giden yoldan geri adım atması da mümkün değildir. Diğer tehlikelerden daha büyüğü ise bu kırılma anının doğasında saklıdır. Bütün çabası doymak bilmez bir tedarik bağımlısının, çöküş anında bürüneceği gerçeklik şiddettin en çıplak hali olabilir. Kaybetmenin kıyametle eşdeğer görülmesi normal insanın algısının ötesine taşan bir şiddet dalgasını hakim kılabilir. Devletin bir şiddet aygıtı olması ve 20 yılı aşkın süredir doğal uyumlarından kaynaklı Erdoğan’la iç içe geçmiş olması, seçimden hemen önce ve sonrasına dair oldukça dikkatli olmamızı gerektirmektedir.

Korkmalı mıyız? Evet korkmalıyız ama bu korku pesimist bir kötümserlikten ziyade dikkatimizi çelmeye çalışanlara karşı ana konuya odaklanarak korkutan ve kaygı eşiğimizi zorlayan şeylere karşı daha esnek, tutarlı ve etkili sonuçlar almaya kanalize etmelidir. Çünkü kölelikten kurtuluşun tarih boyunca isyan etmek ve onu doğru örgütlemekten başka bir yolu bulunamamıştır. Çünkü insanlık tarihinde her devinim sonucunda bir sıçrama ortaya çıkabilmiştir ve eğer kader varsa bu kader sıçramayı yaratabilen ve sadece iyi tarafta olanın içinde bulunan özgürleşme eğilimidir. Çünkü çıplak şiddet failinin, tarihin bütün dönemlerinde doğasında olmadığı için anlayamadığı bir durum mevcuttur: Özgürleşme eğilimi olan insan direngen bir varlıktır çünkü benliksel gelişiminde diğerini de sevebilen ve onun için, diğeri için ve toplum için bedel ödeyebilen bir yön vardır.

Kötücül olan karşısında iyinin en yenilmez meziyetidir bu ve bu meziyettir geleceği inşa eden. Matrix serisinin sonuncusunda, final dövüşünde kötünün temsilcisi Smith, her defasında düşüp sonra ayağa kalkan Neo’ya çıldırırcasına sorduğu bir soru vardı: Neden halen direniyorsun, neden kalkıyorsun, neden devam ediyorsun, anlayamıyorum seni, neden neden? Smith’in soruları gerçek sorulardı çünkü gerecekten de Neo’un bunu neden yaptığını anlayamıyordu. Bir algoritma gibi insan beyninin ve duygularının tüm yönlerini bilip onun zayıflığını ve açıklarını kullanarak iktidar devşiren Smith Neo’nun direnişini besleyen ve güçlendiren başka birini sevme duygusunu kavrayamıyordu ve bu kavrayamama Smiht’de büyük bir korku ve çözülmeye neden oluyordu. Çünkü kendisinde bu duygu yoktu.

Devam edecek.

Haluk Çeliktaş-İktisatçı

Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Previous Post

Ali Yeşildağ: Ne f.tösü, Muharrem İnce’ye kaset kumpasının arkasında AKP’liler var!

Next Post

Özerk Yönetim: Siyasi çözüm için rol üstlenmeye hazırız

SG

SG

Next Post
Özerk Yönetim: Siyasi çözüm için rol üstlenmeye hazırız

Özerk Yönetim: Siyasi çözüm için rol üstlenmeye hazırız

  • Trending
  • Comments
  • Latest
Financial Times'dan Sedat Peker yorumu: Türkiye'yi şaşkına çevirdi

Financial Times’dan Sedat Peker yorumu: Türkiye’yi şaşkına çevirdi

30 Mayıs 2021
Sedat Peker, Rubicon’u geçti mi?

Sedat Peker, Rubicon’u geçti mi?

9 Haziran 2021
15 Temmuz’un gizemli ismi MİT görevlisi Sadık Üstün ve faaliyetleri

15 Temmuz’un gizemli ismi MİT görevlisi Sadık Üstün ve faaliyetleri

9 Ekim 2021
11 yılda 43 yabancı şirket Türkiye’yi terk etti

11 yılda 43 yabancı şirket Türkiye’yi terk etti

6 Temmuz 2021
Ortadoğu Kaynıyor, Cebimiz Yanıyor! Akaryakıta En Büyük Zam Yolda

Ortadoğu Kaynıyor, Cebimiz Yanıyor! Akaryakıta En Büyük Zam Yolda

0
Sirte neden herkesin kırmızı çizgisi?

Sirte neden herkesin kırmızı çizgisi?

0
Ekonomik kriz erken seçimi zorluyor

Ekonomik kriz erken seçimi zorluyor

0
Tutuklu Altı Gazetecinin Yargılanmasına Başlandı

Tutuklu Altı Gazetecinin Yargılanmasına Başlandı

0
Ortadoğu Kaynıyor, Cebimiz Yanıyor! Akaryakıta En Büyük Zam Yolda

Ortadoğu Kaynıyor, Cebimiz Yanıyor! Akaryakıta En Büyük Zam Yolda

20 Haziran 2025
Çözüm sürecinde tıkanıklık ya da kriz söz konusu değil; önceliğimiz, barış ve demokratik toplum sürecine ivme kazandırmak

Çözüm sürecinde tıkanıklık ya da kriz söz konusu değil; önceliğimiz, barış ve demokratik toplum sürecine ivme kazandırmak

20 Haziran 2025
Bursa'da Şüpheli Ölüm: 71 Yaşındaki Adam Evinde Ölü Bulundu

Bursa’da Şüpheli Ölüm: 71 Yaşındaki Adam Evinde Ölü Bulundu

20 Haziran 2025
Savaşta 8. Gün! İsrail Saldırı Başlattı, İran'dan Füzelerle Misilleme Geldi: Şehirler Yangın Yerine Döndü

Savaşta 8. Gün! İsrail Saldırı Başlattı, İran’dan Füzelerle Misilleme Geldi: Şehirler Yangın Yerine Döndü

20 Haziran 2025

Son Haberler

Ortadoğu Kaynıyor, Cebimiz Yanıyor! Akaryakıta En Büyük Zam Yolda

Ortadoğu Kaynıyor, Cebimiz Yanıyor! Akaryakıta En Büyük Zam Yolda

20 Haziran 2025
3
Çözüm sürecinde tıkanıklık ya da kriz söz konusu değil; önceliğimiz, barış ve demokratik toplum sürecine ivme kazandırmak

Çözüm sürecinde tıkanıklık ya da kriz söz konusu değil; önceliğimiz, barış ve demokratik toplum sürecine ivme kazandırmak

20 Haziran 2025
3
Bursa'da Şüpheli Ölüm: 71 Yaşındaki Adam Evinde Ölü Bulundu

Bursa’da Şüpheli Ölüm: 71 Yaşındaki Adam Evinde Ölü Bulundu

20 Haziran 2025
3
Savaşta 8. Gün! İsrail Saldırı Başlattı, İran'dan Füzelerle Misilleme Geldi: Şehirler Yangın Yerine Döndü

Savaşta 8. Gün! İsrail Saldırı Başlattı, İran’dan Füzelerle Misilleme Geldi: Şehirler Yangın Yerine Döndü

20 Haziran 2025
3

Kur Bilgileri

Exchange Rate TRY: Cum, 20 Haz.

Takip Edin

Kategoriler

  • 15 Temmuz
  • Bilim ve Teknolji
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Genel
  • Görüş & Analiz
  • Güncel
  • İnsan Hakları
  • Kültür – Sanat
  • Kürt Meselesi
  • Politika
  • Sağlık
  • Spor
  • Yaşam
Görüş & Analiz Gönder

Son Dakika

Ortadoğu Kaynıyor, Cebimiz Yanıyor! Akaryakıta En Büyük Zam Yolda

Ortadoğu Kaynıyor, Cebimiz Yanıyor! Akaryakıta En Büyük Zam Yolda

20 Haziran 2025
Çözüm sürecinde tıkanıklık ya da kriz söz konusu değil; önceliğimiz, barış ve demokratik toplum sürecine ivme kazandırmak

Çözüm sürecinde tıkanıklık ya da kriz söz konusu değil; önceliğimiz, barış ve demokratik toplum sürecine ivme kazandırmak

20 Haziran 2025
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  • İnsan Hakları
  • 15 Temmuz
  • Kürt Meselesi
  • Görüş & Analiz
  • Gizlilik politikası

© 2020 Serbest Görüş

No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  • İnsan Hakları
  • 15 Temmuz
  • Kürt Meselesi
  • Görüş & Analiz
  • Gizlilik politikası

© 2020 Serbest Görüş