YORUM | ORHAN ÖZCAN
İngilizcesi de, Türkçe karşılığı da çok karmaşık gibi görünen ve son zamanlarda çok sık kullanılan CDS (Credit Default Swap/ Kredi Temerrüt Takası) nedir? Günlük hayatımızda yaptığımız sigortalar, bilindiği gibi belirli bir riske karşı yapılır ve ödenen bir prim karşılığında o riski teminat altına alır. Yapılan trafik sigortaları, hayat/sağlık, deprem, sel, su baskını, yangın vb. sigortalar hep bir riski veya riskleri teminat altına alırlar.
Ülkeler ve ülkelerin hazineleri ve özel sektör şirketleri borçlanmak için tahvil ihraç ederler veya doğrudan borçlanırlar. Bu tahviller o ülkenin yerli yatırımcıları tarafından alındığı gibi o ülke dışında yerleşik yabancı yatırımcılar tarafından da alınır.
Ancak o ülkenin hazinesinin/özel sektör şirketinin borçlanmasında o borcun kimin tarafından verildiğine göre borçlanma oranı (faiz oranı) farklılık gösterir. O borcu veren yerli yatırımcı ise farklı, borcu veren yabancı yatırımcı ise farklı bir faiz oranı söz konusu olacaktır.
Peki bu yerli yatırımcı ile yabancı yatırımcı arasında bu faiz farkı nereden gelmektedir? Bu aradaki faiz farkı ülke risk primidir. Yani CDS’tir. Ülkelerin ekonomik, siyasi koşullarına göre farklılık gösteren CDS primi yükseldiğinde ülkenin ülke dışına borçlanma maliyeti de aynı oranda artmaktadır.
CDS, kredi risk primi veya kredi temerrüt riski, alınan bir kredinin geri ödenmeme riskini tespit eden ve bu riske karşı kredinin sigortalanması için kullanılan bir değerdir. CDS primi, piyasadaki döviz kurları gibi anlık arz ve talebe göre belirlenir. Risk ölçmede en objektif ölçü olarak kabul edilir ve vadesine göre ABD hazine tahvil verimine bağlı olarak geçmiş ve mevcut verilere dayanarak belirlenir. Bir yıl, beş yıl ve on yıl vadelerde hesaplanır.
Nasıl ki sigorta sisteminde riski daha yüksek olanın, riski düşük olana göre sigorta primi daha yüksektir, aynı şekilde ülkelerin risk barometresi olan CDS’i yüksek olan ülkenin borçlanma maliyeti de, CDS’i düşük olan olan ülkenin borçlanma maliyetinden yüksek olacaktır.
Örneğin Türk Hazinesi yurt dışından borçlandığında (örneğin eurobond ihracı) libor borçlanma faizi üzerine ülke CDS primini de ilave ederek borçlanmak zorundadır. Aynı şekilde yurt dışından kredi alan Türk bankaları da (sendikasyon kredisi) libor borçlanma faizi üzerine bu ilave CDS primini de koyarak borçlanabilmektedirler.
Türkiye’nin CDS’i yani temerrüt risk primi son yıllarda oldukça yüksek seyretmekte. Gösterge olarak dikkate alınan beş yıllık CDS, ilk tur seçim öncesinde değişim beklentileri nedeniyle 500 baz puanın ( yüzde 5) altını görmüştü. İlk tur seçimin ardından ilk işlem gününde Türkiye’nin beş yıllık CDS’i 675 baz puana çıkarak Ekim 2022’den bu yana en yüksek seviyesine ulaşmış oldu. Bu yurt dışı borçlanmalarda normal borçlanma faizi üzerine yüzde yedi daha ilave etmek demek. Yani çok daha yüksek bir maliyetle borçlanmak demek.
Türkiye, yatırım yapılabilir seviyeden çok ama çok uzak olan kredi derecesi ve bu çok yüksek olan CDS ile dünyanın sayılı riskli ve kırılgan ülkelerinden biri. Normal dışı ekonomi politikalarından bilinen normallere dönmediği sürece bu durum devam edecek gibi görünüyor.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***