İSTANBUL – Ev sahibi olmak isterken konut projeleriyle dolandırılan yurttaşlar, “Bu müteahhitleri kim koruyor?” diye sordu.
Türkiye genelinde 2011 yılında ev sahibi olmak isterken İnnovia 4, Esenyurt Osmanlı İnşaat, FLY Butik ve Esenyurt Spor City firmaları aracılığıyla dolandırılan yurttaşlar, Türkiye Konutla Dolandırılan Hak Sahipleri Platformu’nun çağrısıyla Bakırköy Adliyesi önünde bir araya geldi. Açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu, Türkiye Konutla Dolandırılan Hak Sahipleri Platformu Başkanı Özlem Halelçi ve birçok siyasi parti temsilcisi katıldı. Firmaların adının yazılı olduğu dövizler taşınırken, sık sık “Direne direne kazanacağız”, “Hak, hukuk, adalet” ve “Haklıyız, mağduruz, kazanacağız” sloganları atıldı. Yaşanan mağduriyete ilişkin ortak açıklamayı Türkiye Konutla Dolandırılan Hak Sahipleri Platformu’ndan Fahri Kaygu yaptı.
300 BİN KONUT MAĞDURU
Kaygu, “Konut dolandırıcılığı yapılarak mağdurlardan toplanan paralarla yapılan imalatlar, şirketlerden kaçırılarak kara para aklama suçu işlenmektedir. İdarenin yasaları uygulama ve denetleme konusunda kusurlu davranması nedeniyle Esenyurt’da 30 bin, İstanbul’da 100 bin, ülke genelinde 300 bin kişi konut mağduru olmuştur” dedi.
MÜTEAHHİTLERİ KİM KORUYOR?
Müteahhitlerin cezalandırılmamasına tepki gösteren Kaygu, “Kim bu müteahhitler ki hesap sorulmuyor? Paralar toplanılıyor, inşaatlar yapılmıyor, yarım bırakıp tapu tescil engelleniyor. Bazı projelere mafyalar, çeteler çöküyor, mağdurlar şikayet ediyor. Tüketicileri mağdur eden bu müteahhitleri kim koruyor, bunu soruyoruz? Koruyan kim ise millete ve devlete ihanet içindedir” diye belirtti.
‘DEVLET GÖREVİNİ YAPMADI’
Ardından konuşan Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu, Tüketici Kanunu’nun uygulanmamasından dolayı bugün binlerce mağduriyetin yaşandığına dikkat çekti. Ağaoğlu, “28 Mayıs 2014’te yürürlüğe giren Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’dan önce konut satışları başıboş değildi. Bu kanundan önce yapılmış sözleşmelerin bu kanuna aykırı hükümleri geçerli değildir. Yani eskiden yapılmış sözleşmelerin yeni kanuna uygun olması ve tüketiciye teminat verilmesi gerekiyordu. Ama bu yasayı yürütmekle görevli Ticaret Bakanı sadece seyrediyor. Bu projeleri yapanlar sayfa sayfa ilanlar, TV reklamları, tanıtım lansmanları yaptı. Vatandaşın gördüğünü görmek onların da göreviydi. Devlet görevini yapmadı, millet yargıya gitti. Yargılama 10 senedir devam ediyor. Bilirkişilerin kendini bilmez raporları sonucunda insanların ciğeri yandı. Ciğeri yanan bu insanlar, avukat, bilirkişi parası bulmak zorunda kaldı. Bir türlü sonuç alamadılar” dedi.
TMSF DE MAĞDUR ETTİ
Yaşanan mağduriyetlerin ardından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) belli dönemlerde bu projelere el koyduğunu hatırlatan Ağaoğlu, bununla beraber yurttaşların umutlanmaya başladığını, ancak sonraki süreçte tekrardan hayal kırıklığı yaşadığına dikkati çekti. Ağaoğlu şöyle konuştu: “Bazı durumlarda TMSF projelere el koydu. TMSF el koyunca yurttaşlar sandı ki ‘müteahhitten kurtuldum artık devlet kurumu var.’ Maalesef bunlarda vatandaşı sürüm sürüm süründürüyor. Üstüne de paralar istiyor. İnsanda utanma olur. Devlet, yargı bu olayı süratle çözmelidir.”
SİYASİ AYAĞINA İŞARET ETTİ
CHP’li Gürsel Tekin de, sorunun sadece “dolandırıcı” müteahhitlerde olmadığını belirterek, bunların da suç ortaklarının olduğuna işaret etti. Tekin, “Eğer bunların siyasi ayakları olmazsa suç ortakları olmazsa asla sizi dolandıramazlar. Türkiye’de beka meselesi haline gelmiş iki şey var unutmayın. Bunun bir tanesi imar çetesi, ikincisi beton lobisi. Hukuken her türlü haklarımızın olmasına rağmen bu beton çetesi ve imar çetesinin arkasında öyle güçler var ki ne yazık ki biz bile çaresiz kalıyoruz” ifadelerini kullandı.
BARINMA HAKKI
Son olarak konuşan HDP’li Züleyha Gülüm ise, ülkede direnmeden hiçbir hakkın alınmadığını belirterek, “Keşke şu memlekette adalet olsaydı da böyle sokaklarda olmak zorunda kalmasaydık ama maalesef bu memlekette adalet yok. Emlak konutları mağdurları gasp edilen evlerini alabilmek için yıllarca dişinden tırnağından artırdı. Barınma hakkı herkesin hakkıdır. Herkesin güvenli bir evde oturması temel Anayasal hakkıdır. Ama insanların bin bir emekle aldığı evlerine bile göz koyuyorsunuz. O da yetmiyor şimdi de silahlı çetelerle saldırıyorsunuz. Hani bu ülkede adalet vardı. Bu nasıl bir düzen, nasıl bir adalettir?” diye sordu.
Alanda bulunan insanların mağduriyetlerinin giderilebilmesi için Meclis’e de başvurduğunu hatırlatan Gülüm, ancak bu girişimlerin Meclis’te de sonuçsuz kaldığına dikkati çekerek şöyle devam etti: “Bir komisyon kurdular. Yalandan göstermelik bir şeyler yazıp çizdiler ilgileniyoruz algısı yaratmak için. Ama çözüm var mı, yok. Bunu sadece sizin mücadeleniz çözecek. Öyle ‘yaptıklarımız yanımıza kar kalacak, kimse bizi yargılayamayacak’ zannetmesinler. Hepsi de yargılanacak.”
Açıklama eylemlerle sona erdi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***