YORUM | HASAN CÜCÜK
İngiltere, İspanya ve İtalya’dan önde gelen kulüpler Nisan 2021’de Avrupa Süper Ligi projesini duyurmuştu. 12 kulübün duyurduğu Avrupa Süper Ligi projesinin ilk başkanı Real Madrid’den Florentino Perez olurken, kurucu kulüp sayısının 15 olması hedeflendiği açıklandı. Avrupa Süper Ligi, bir anlamda UEFA’nın prestij turnuvası Şampiyonlar Ligi’nin alternatifi olacaktı. Doğal olarak başta Avrupa futbolunun patronu UEFA olmak üzere ülke federasyonları da Avrupa Süper Ligi projesine şiddetle karşı çıktı. Tepkilerden dolayı birçok kulüp projeden çekilirken, geriye sadece Real Madrid, Barcelona Juventus kaldı. Avrupa Süper Ligi doğmadan ölen bir proje oldu. Her ne kadar Avrupa Süper Ligi projesi rafta yerini alsa da İngiltere Premier Lig ‘Avrupa Süper Ligi’ olma yolunda hızla ilerliyor.
Avrupa’nın beş büyük ligi sıralaması yapılırken, ilk sıraya İngiltere Premier Lig yazılıyor. İngiltere Ligi, 1992-93 sezonuyla format değiştirip Premier Lig adını aldı. Premier Lig, üye kulüplerin hissedar olarak hareket ettiği bir şirket. Premier Lig’de top koşturacak yabancı oyunculara, milli takımlarında oynama kriterinin getirilmesi doğal olarak beraberinde kaliteyi getirdi. Kaliteli ayakların top koşturduğu arenaya dönüşen Premier Lig, yayın geliriyle Avrupa’nın beş büyük ligi içinde açık ara ilk sırada yer aldı. 4,7 milyar potansiyel futbol seyircisine ulaşan Premier Lig, ekonomik gücü ve oyuncu kalitesiyle diğer liglerle arasında olan farkı giderek açıyor. Farkın açılması Premier Lig’e karşı kıskançlık ve nefretin oluşmasına neden oluyor.
Avrupa’nın 5 büyük liginde ara transfer dönemi 31 Ocak’ta saatler 24:00’ü gösterdiğinde bitti. Ara transfer dönemi İngiltere, Almanya ve Fransa’da 1 Ocak, İspanya ve İtalya’da 2 Ocak’ta başlamıştı. Ara transferde harcanan paraya baktığımızda neden Premier Lig’in ‘Avrupa Süper Ligi’ yolunda ilerlediğini görüyoruz. Sadece Chelsea, ara transferde Serie A, Bundesliga, La Liga ve Ligue 1 kulüplerinin toplamından daha çok transfere harcama yaptı. Transferin son dakikalarında Benfica’dan Enzo Fernandez’i 121 milyon Euro karşılığında renklerine bağlayan Chelsea, toplamda ara transferde 329 milyon Euro harcadı.
Juventus eski başkanı Andrea Agnelli, Premier Lig’in dengelenmesi için Avrupa Süper Ligi’nin kurulmasını ısrarla savunup, “Avrupa futbolunun gelecekle başa çıkmak için yapısal reformlara ihtiyacı olduğuna inanıyordum ve hala inanıyorum. Aksi takdirde, futbolun amansız düşüşüne, birkaç yıl içinde tüm Avrupalı yetenekleri çekecek ve diğerlerini marjinalleştirecek baskın bir lig olan Premier Lig lehine gidiyoruz.’’ diyecekti. Agnelli’nin tespitinin doğruluğunu ara transferde gördük. Artık yetenekli genç oyuncuların hedefi Premier Lig oldu.
Barcelona, Real Madrid, Juventus, Milan ve Bayern Münih tarihi geçmiş ve ekonomik gücüyle Premier Lig takımlarıyla rekabeti bir süre daha sürdürecek gözüküyor. Fransa Ligue 1’de Katar sermayesini arkasına alan PSG, bu kulüplere nazaran daha şanslı. Milyarder sahiplerinden dolayı PSG’nin para sorunu bulunmuyor. Tek sorun, kulübün aradan geçen 10 yıla rağmen başarısını Avrupa arenasına taşıyamamış olması.
Ara transferde Almanya Bundesliga kulüpleri 67 milyon Euro, İspanya La Liga ekipleri 31 milyon Euro, İtalya Serie A kulüpleri 32 milyon Euro ve Fransa Ligue 1 takımları 130 milyon Euro harcadı. Dört ligin toplam harcaması 260 milyon Euro olmasına karşılık, Chelsea tek başına 329 milyon Euro’luk transferlere imza attı. Ara transferde Premier Lig takımları toplamda 829 milyon Euro harcadı. Premier Lig ile diğer dört büyük lig arasında korkunç bir fark oluştu. Ara transfer döneminde Premier Lig’in lideri Arsenal 60, Bournemouth 56, Leeds United 42, Leicester City 31, Liverpool 42, Newcastle United 49, Wolves 38 ve Southampton 63 milyon Euro’luk transfere imza attı.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***