SERBEST GÖRÜŞ /
6 Şubat Pazartesi günü gerçekleşen, merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler Hatay, Gaziantep, Osmaniye, Malatya, Adıyaman, Adana, Kilis, Diyarbakır, Elazığ ve Şanlıurfa’da büyük yıkıma neden oldu. Depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı bugün saat 13.20 itibariyle 14 bin 14’e yükseldi. Afet sebebiyle meydana gelen can kayıpları için milli yas ilan edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise afet bölgesinde 3 ay sürecek Olağanüstü Hal ilan edildiğini açıkladı. Anayasa’nın 119’uncu maddesine göre karar Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda görüşülecek. Resmi Gazete’de yayımlanan OHAL kararı TBMM’de onaylanmasının ardından yürürlüğe girecek.
OHAL kararının görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu, depremde yaşamını yitiren yurttaşlar ve AKP’li Milletvekili Yakup Taş için yapılan saygı duruşu ile başladı.
TBMM İç Tüzük 126. Maddesi’nde OHAL kararı ile ilgili şu ifadeler kullanıldı:
“Anayasa’nın 119’uncu Maddesi gereğince Cumhurbaşkanı tarafından ilan edilen ve Resmi Gazete’de yayımlanan olağanüstü hal ile ilgili karar Cumhurbaşkanlığı tezkeresiyle Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır; Meclis gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir. Öngörülen sürenin kısaltılması veya uzatılması hakkında siyasî parti grupları veya en az yirmi milletvekilinin imzası ile görüşme sırasında önerge verilebilir.
Oylamadan önce önerge sahibi beş dakikayı geçmemek üzere söz alabilir. Cumhurbaşkanı’nın talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir.”
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKTAY AFET BÖLGESİNDEKİ DURUM HAKKINDA MECLİS’TE BİLGİ VERDİ
OHAL görüşmelerinde ilk olarak yürütme adına Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay söz aldı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın açıklamaları şöyle oldu:
DEPREM YAKLAŞIK 110 BİN KM2 BİR ALANI ETKİLEDİ
“Yaklaşık 110 bin 000 Km2 bir alanı etkileyen ve çok büyük bir yıkıcı etkisi olan bu depremler sonucunda 10 ilimizde çok geniş bir alanda can kaybına ve yaralanmalara neden olmuş, çok sayıda bina hasar görmüştür. Bu değer Avrupa’da birçok ülkenin yüzölçümü kadar veya ondan daha büyüktür. Bu deprem Anadolu coğrafyasının son 2000 yıllık tarihçesinde 1668 Büyük Anadolu Depremi ve 1939 Erzincan depreminden sonra meydana gelen en büyük üçüncü depremidir. Bu depreme yakın 1939 Erzincan depreminde 33 bin can kaybı meydana gelmiştir. Erzincan Depremine yakın büyüklükte olan bu son depremlerde can kaybımızın bu sayıyı aşmamasını temenni ediyoruz.”
CAN KAYBI 14 BİN 351’E YÜKSELDİ
“Yaşadığımız bu büyük afette göçük veya yıkım sonucu an itibari ile 14 bin 351 kişi hayatını kaybetmiş, 63 bin 794 kişi yaralanmıştır. Depremin ilk dakikalarından itibaren başta AFAD, TSK, Jandarma, Polis arama kurtarma personelleri olmak üzere ülkemizin tüm kapasitesi afet bölgesine sevk edilmiştir.
24 bin 727’si arama kurtarma personeli olmak üzere eşitli kurumlarımız ve sivil toplum kuruluşlarından toplam 113 bin 318 personel ve gönüllü afet müdahale çalışmalarında bulunmaktadır.
Ülke genelinden deprem bölgesine 1245 ambulans, 245 UMKE timi ve 5 uçak ambulans ile toplam 6572 sağlık personeli sahada hizmet vermektedir. Ayrıca 920 vinç, 421’i ekskavatör olmak üzere sahada 10 bin 363 iş makinesi görev yapmaktadır.
Deprem ve olumsuz hava şartları nedeniyle afet bölgesine lojistik desteği etkileyecek sıkıntılar kısa sürede çözülmüştür. Türkiye geneli yol ağımızda ana arterlerin hepsi ulaşıma açıktır. Dün itibariyle tüm afet bölgesine kontrollü şekilde elektrik verilebilmektedir.
Bölgeye lojistik desteği sağlamak üzere 22 Gemi, 81 uçak ve 79 helikopter görevlendirilmiş olup 1122 sorti gerçekleştirmiştir. Girmediğimiz il ve ilçe kalmamıştır. Kardan dolayı ulaşılamayan bölgelere helikopterlerle ulaşıldı. Depremden etkilenen illerimizde beslenme ihtiyacını karşılamak için 88 seyyar mutfak ve 79 ikram aracı halihazırda hizmet vermektedir. Ayrıca; kumanya, paketli gıda, süt, ekmek ve su düzenli olarak afet bölgesine gönderilmektedir. Geçici barınma ihtiyacının karşılanması için bölgede 100 binin üzerinde çadır kurulmuş ve 1 milyon 255 bin battaniye gönderilmiştir.”
“GEÇİCİ BARINMA ALANLARIND BARINDIRILAN VATANDAŞLARIMIZIN SAYISI 750 BİNİ AŞTI”
“Milli Eğitim Bakanlığı’mızın pansiyon ve spor salonları ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’mızın KYK Yurtları, Gençlik Merkezleri ve spor salonları afetten etkilenen vatandaşlarımızın geçici barınmaları için 451 bin 880 yatak tahsis edilmiştir. Barındırılan vatandaşlarımızın sayısı 750 bini aştı. Deprem bölgesinden diğer illerimize gitmek isteyen vatandaşlarımız için ilk etapta 1 milyon 100 bin kişilik geçici barınma imkanı da oluşturulmuştur.”
AFET BÖLGESİNDE 27 BİN 722 VATANDAŞIMIZ TAHLİYE EDİLDİ
“Bu kapsamda afet bölgesinden 27 bin 722 vatandaşımız tahliye edilmiştir. Deprem anından bu yana çalışmalarımız, adeta bir seferberlik halinde kesintisiz sürdürülmektedir. Depremden zarar gören vatandaşlarımız için bir yıl içinde tamamlayacağımız afet konutları ile vatandaşlarımıza yapacağımız ayni ve nakdi yardımlar, ilaç ve tıbbi malzeme, çadır, gıda gibi diğer afet ve acil durum faaliyetleri harcamalarına ilişkin bütçelerimizi planladık ve kurumlarımıza tahsis etmekteyiz.
Bu kapsamda; Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastanelerinin tıbbi malzeme, cihaz ve ilaç alımları, AFAD’ın afet ve acil durum harcamaları, Ulaştırma Bakanlığının depremden zarar gören yol, köprü vb yerler için yapacakları harcamaları, Milli Savunma, Emniyet ve Jandarmanın depreme yönelik acil giderleri, Valilik, kaymakamlık YİKOB ve İl Özel İdarelerinin ihtiyaçları, başta olmak üzere kamusal hizmetlerin kesintisi olarak yerine getirilmesi için AFAD olmak üzere tüm kurumlarımızın deprem amaçlı nakit talepleri hızlıca karşılanmaktadır.”
BÖLGELERİN TAMAMINA KONTROLLÜ DOĞAL GAZ VERMEYE BAŞLADIK
“Bu amaçla ilk etapta 100 milyar TL kaynak ayrılmıştır. İhtiyaca göre bu destekler artarak devam edecektir. 1 yıl içerisinde konutların yapılması geçici barınmanın çözülmesi gibi durumlarda bu kaynak kullanılacaktır. Depremden zarar gören her bir aileye acil ihtiyaçlarının karşılanması için ilk etapta 10 bin TL yardım verilmesini kararlaştırdık.
Bölgelerin tamamına kontrollü doğal gaz vermeye başladık. Akaryakıt sıkıntısı için de bölgeye yoğun sevkiyat devam ediyor. Haberleşme ile ilgili sıkıntılar çözüldü. Psiko-sosyal gelişmeler için de gerekli tedbirleri almış durumdayız.”
OHAL UYGULAMASINDAKİ AMAÇ; YARALARIN EN HIZLI ŞEKİLDE SARILMASIDIR
“Bildiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımız depremin yaşandığı 10 ilimizi “genel hayata etkili afet bölgesi” olarak ilan etmiş, arama-kurtarma faaliyetlerinin ve sonrasındaki çalışmaların süratle yürütülebilmesini temin için, Anayasanın 119’uncu maddesine dayanarak, 3 ay süreyle olağanüstü hal ilan etme kararını kamuoyu ile paylaşmıştır.
Olağanüstü durumlar olağanüstü tedbirlerin alınmasını gerektirir. OHAL ilanı, verildiği gün Resmi Gazete’de yayımlanmış ve TBMM’nin onayına sunulmuştur. Olağanüstü bir yönetim düzeninin gerekli olduğu doğal afet, tehlikeli salgın hastalık ve kamu düzenini tehlike altına sokan yaygın şiddet vakaları gibi durumlarda başvurulan OHAL uygulamasında amaç; yaraların en hızlı şekilde sarılmasıdır.
Acil ve hayati ihtiyaç malzemelerinin karşılanması, afet bölgesinde yıkılma riski olan binaların bulunduğu alanlara girişin sınırlandırılması, tehlike arz eden binaların yıkılması ve zaruri ihtiyaçların dağıtımının düzenlenmesi gibi zorunlu işler olağanüstü hal yönetimi ile kolaylıkla ve hızlıca sağlanabilecektir.
Mülki idare amirleri, tedavi, kurtarma, yedirme, giydirme ve barındırma gibi işlerle bu gibi işlerin gerektirdiği acil satın almaları ve kiralamayı doğrudan yapabilecektir. Konaklama tesislerinin olağanüstü hal gereklerine göre kullanılabilmesi OHAL kapsamında mümkün olabilecektir. Krizin boyutları göz önünde bulundurularak; depremin yıkıcı etkisi, ağır kış şartları ve doğrudan etkilenen il sayısı ve nüfusa göre 3 aylık süre belirlenmiştir. Bu büyük afetin yaralarının sarılması için Meclis’imizin OHAL ilanına destek vererek milletimizin, devletimizin yanında olacağına inancımız tamdır.”
HDP’Lİ HAKKI SARUHAN OLUÇ: BU İKTİDARIN ELİNDE YETERİNCE YETKİ YOK MU?
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, grubu adına söz alarak iktidarın ihmallerinin olduğunu söyledi. Oluç, “Deprem değil merkezi yönetimin beceriksizliği insanların canını alıyor” ifadeleriyle kayıplardan iktidarın sorumlu olduğunu vurguladı.
HDP’li Hakkı Saruhan Oluç’un açıklamasının satır başları şöyle oldu:
Tüm halklarımızın acısını yürekten paylaşıyoruz. Enkaz altında kalanların kurtarılması en büyük dileğimiz. Suriye halklarına da başsağlığı diliyoruz. Üzüntümüz ve acımız büyük fakat öfkeyle değil akılla konuşacağız. Tedbir almayan bir ülke yaklaşımını Maraş depreminde apaçık gördük. İstanbul depremini hayal bile edemiyorum. Durumu tahayyül edebiliyor musunuz. Çok sayıda önergemize cevap gelmedi. 4 bakanlık rutin mevzuat cevapları verdi. Esas sorumlu bakanlıklar cevap vermedi. İlgilenmiyorsunuz bu durumda. Bilim insanları büyük depremlerin eli kulağında olduğunu bağırmaya devam ediyor. Ama iktidar sağır.
Depremi afete dönüştüren tedbirsizliktir. Geleceği belli olan bu depremin önleminin neden alınmadığına dair cevap yok. Sorumlu iktidar. Bir kent nasıl tamamen yıkılır? Hatay bu iktidar tarafından çoktan kaderine terk edilmiş. Sonucu bugün görüldü. Deprem değil merkezi yönetimin beceriksizliği insanların canını alıyor. Sorumlu bu iktidarın zihniyetidir. 20 yıldır deprem vergileri veriyoruz. Deprem vergileri ranta dönüştü. Deprem olmasaydı vergi yapılandırmasıyla ilgili kanun teklifini görüşecektik. Vicdansızca elinizi kaldırıp oy verecektiniz. İmar affına oy verenler yaşananlardan sorumludur.
BU İKTİDARIN ELİNDE YETERİNCE YETKİ YOK MU?
Bu iktidarın elinde yeterince yok mu? Var. O zaman OHAL’i neden istiyorsunuz. 2016’dan sonra ilan edilen OHAL’lerde yaşananlar nedeniyle bunu soruyoruz. Bunun afet yönetimi değil halkı bastırmak, muhalefeti susturmak gibi sonuçlar çıkaracağı bellidir.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***