Price, yaşananların arkasındakilerin, müttefikler arasındaki birliği zayıflatmaya dönük bir çaba içinde olabileceğini belirtti.
Sözcü Price, günlük basın brifinginde yaptığı açıklamada, “Son günlerde gördüklerimiz sözkonusu olduğunda, demokrasinin unsurları olarak örgütlenme özgürlüğünü ve barışçı toplanma özgürlüğünü destekliyoruz. Ancak İsveç Başbakanı’nın da söylediği gibi, çok fazla sayıda kitap yakmak son derece saygısızca bir eylemdir. Başbakan, yasal olanın her zaman uygun olmayabileceğine de dikkat çekti. Bu ülkede bir deyim vardır: ‘Bir şey yasal ama korkunç olabilir.’ Bence bu durumda, İsveç bağlamında gördüklerimiz bu kategoriye giriyor’’ dedi.
“Birliği zayıflatmaya yönelik kasıtlı bir çaba olabilir”
İsveç’te yaşananların arkasında olanların, Atlantik ötesinde ve Avrupalı müttefik ve ortaklar arasında birliği zayıflatmaya yönelik kasıtlı bir çaba içinde olabileceğini kaydeden Price, “Anladığım kadarıyla bu olay bir provokatörün, iki yakın ortağımız olan Türkiye ile İsveç arasına kasten mesafe koymaya çalışan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımıyla ilgili devam eden tartışmayı kasten etkilemeye çalışan bir kişinin işi’’ diye konuştu.
İki İskandinav ülkesinin NATO üyeliğinin hem Biden yönetimi hem de Kongre üyeleri arasında güçlü şekilde desteklendiğine dikkat çeken Price, “Finlandiya ve İsveç İttifak’a katılmaya hazır. Askeri kabiliyetleri nedeniyle İttifak’a katılmaya hazırlar. Finlandiya ve İsveç ile uzun yıllara dayanan bir güvenlik ortaklığımız var, birlikte tatbikat yapıyoruz, birlikte işbirliği yapıyoruz. Birlikte bilgi paylaşıyoruz ama onlar da İttifak’a katılmaya hazırlar çünkü bunlar son derece gelişmiş demokrasiler’’ ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler ve bazı ülkelerin İsveç’te Kuran yakılmasını kınamasını gündeme getiren bazı gazetecilerin ABD’nin niye böyle bir adım atmadığına dair ısrarlı sorularına ise Ned Price, “Bu eylemi kınamaktan kesinlikle kaçınmıyorum ve daha önce de söylediğim gibi bu iğrenç bir şey. Bu ülkede daha önce de aynı derecede iğrenç ve alçakça olan en az bir tane yüksek profilli benzer olay yaşadık ve tıpkı İsveç’te yaşananlar bağlamında yaptığımız gibi, İsveçli ortaklarımızın yaptığı gibi, o zaman da buna karşı çıktık’’ yanıtını verdi.
Burada kimsenin olanları savunmadığını belirten Price, “Demokrasilerde örgütlenme özgürlüğü ve ifade özgürlüğü olduğunun bilincindeyiz. Bu özgürlük insanlara saygısızca, iğrenç ve tiksindirici olabilecek eylemlerde bulunma hakkı verir. Bence bu tanımlamaların hepsi burada gördüklerimiz için geçerlidir. İsveçli ortaklarımızdan da aynı şeyi duyduk’’ dedi.
Price, Erdoğan’ın bugün İsveç’in NATO üyeliğini desteklemeyeceklerimi açıklamasını ABD’nin “kapıyı kapatma” ya da “geçici bi durum” olarak mı gördüğü sorusu üzerine ise, Cumhurbaşkanı’nın sözlerini yorumlayamacaklarını kaydetti; ancak “Bizim değerlendirmemize göre Finlandiya ve İsveç İttifak’a katılmaya hazır. Bunu çok açık bir şekilde ifade ettik ve kamuoyu da bunu çok açık bir şekilde ifade etti. Kongremiz de özel olarak bunu çok açık bir şekilde ifade etti’’ yanıtı ile sözlerini yineledi.
Kuran yakma eylemini, Danimarka’nın aşırı sağcı siyasi partisi Hard Line’ın lideri Rasmus Paludan iki gün önce gerçekleştirildi. İsveç vatandaşlığına da sahip olan Paludan geçmişte de Kuran yaktığı bir dizi gösteri düzenlemişti.
Aralarında Suudi Arabistan, Ürdün ve Kuveyt’in de bulunduğu çok sayıda Arap ülkesi olayı kınadı. Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi de kutsal kitabın yakılmasını “alçakça bir eylem” olarak kınadı.
Temsilci Miguel Angel Moratinos’un sözcüsü Pazar günü yaptığı açıklamada, “Bu, İslam’a inananlara karşı saygısızlık ve hakarettir ve ifade özgürlüğü ile karıştırılmamalıdır” denildi.
Birlemiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres de Moratinos’un açıklamasını destekledi. Genel Sekreter’in sözcüsü Stephane Dujarric, ”Bu tür eylemler açıkça kınanmalıdır ve biz de kınıyoruz” dedi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***