HABER MERKEZİ – Türkiye’nin saldırılarının DAİŞ’e yeniden örgütlenme alanı yarattığını belirten uzmanlar, dünya devletlerine “Bölgeye yönelik her saldırı dünyanın güvenliğini etkileyecek” uyarısında bulundu.
Türkiye’nin, Kuzey ve Doğu’nun Kobanê başta olmak üzere birçok kentine yönelik 20 Kasım’da başlattığı hava saldırıları devam ediyor. Savaş uçakları ve Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) ile gerçekleştirilen saldırılarda, özellikle bölgenin alt yapısı ve hizmet veren kurumlar hedef alınırken, DAİŞ’lilerin bulunduğu Qamişlo Cezaevi ile ailelerinin kaldığı Hol Kampı da saldırıların hedefi oldu.
ANHA’ya değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, Türkiye’nin bölgeye yönelik saldırılarının DAİŞ’e yeniden örgütlenme fırsatı verdiği uyarısında bulundu.
DAİŞ’İN YENİDEN CANLANDIRILMASI
Uluslararası terörizm konusunda uzman Mısırlı araştırmacı Mûnîr Edîb, Türkiye’nin ister Hol Kampı’nın savunmasına yönelik olsun, ister olası bir kara saldırısının bölgede DAİŞ’e karşı verilen mücadeleyi etkileyeceğini söyledi. Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) DAİŞ’i yok etmeyi başardığını ve devletini yıktığını belirten Edîb, binlerce DAİŞ’li ve ailelerinin kaldığı cezaevleri ve kampların bulunduğuna dikkat çekti. Edîb, “Eğer Türk devleti QSD’ye karşı bir savaş başlatırsa, DAİŞ’in kendisini yeniden örgütlemesine bir fırsat verecektir. Özellikle daha önce cezaevlerinden çok sayıda kaçma girişimleri bulunuyor. Hesekê’deki Sîna Cezaevi bunun örneğidir” dedi.
Edîb’e göre, Kuzey ve Doğu Suriye’de aşırılık yanlısı gizli hücreler var ve faaliyet gösteriyorlar. Türkiye’nin başlatacağı olası bir savaşın, Hol Kampı ve hapishanelerdeki şiddet yanlısı paramiliter yapılar ile gizli hücreler arasında işbirliği kapısını açacak. Bunun da bölgede karışıklığa yol açacağına dikkat çeken Edîb, Kuzey ve Doğu Suriye’deki aşırılık yanlısı örgütlerle mücadele stratejisini etkileyebileceği gibi cezaevlerinden kaçmalara neden olabileceğini dile getirdi.
DEVLETLERE ÇAĞRI
Hol Kampı’nı koruyan güçlere yönelik hava saldırısı sonucunda karışıklığın meydana geldiğini hatırlatan Edîb, “Binlerce DAİŞ’li ailenin kaldığı ve muhtemelen daha önce çocuk olan şimdi yetişkin olan binlerce DAİŞ üyesinin kaldığı kampta Türk devletinin hava saldırısı sonucu karışıklık ortaya çıktı. Bu aşırılık yanlısı örgütlerle mücadeleyi etkiliyor, en azından bu aşırılık yanlılarının tutulduğu cezaevlerinin savunulmasını etkiliyor” dedi.
Dünya devletlerine çağrıda bulunan Edîb, “Bölgeye yönelik her saldırı sadece Kürtleri ya da Kuzey ve Doğu Suriye’yi etkilemeyecektir, dünyanın genel güvenliğini etkileyecektir” ifadelerini kullandı.
DÜNYANIN GÜVENLİĞİNE TEHDİT
DAİŞ lideri Ebû El Hesen El Haşimî El Qureşî’nin öldürülmesinden ve Ebû El Hisên El Qureşî’nin yerine getirilmesinden sonra çok şeyin değiştiği değerlendirmesinde bulunan Edîb, “Yeni çetebaşı, ‘Zincirleri kırma savaşı’ adıyla yayınlanan ses kaydında çete üyelerini ve ailelerinin kamplardan ve cezaevlerinden kurtarılmasından bahseden Ebû Bekir El Bexdadî’nin vasiyetini yerine getirmek isteyecektir. Türk devletinin askeri operasyonları, bu DAİŞ çetelerinin Bexdadî’nin vasiyetini yerine getirmek için bir fırsattır. Bunun kendisi dünya güvenliği için büyük bir tehdittir” diye belirtti. Dünyanın QSD’yi desteklemesi ve Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırmasını engellemesi gerektiğini belirten Edîb, bu saldırının DAİŞ’in dönüşü için uygun ortam ve güvenli bir alan sağlayacağına dikkat çekti.
BÜYÜK KAÇIŞ PLANI
Güvenlik Uzmanı Dr. Emrû Ebdulmunim ise, DAİŞ’in AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan rejiminin bir aracı olduğunu belirterek, Türk istihbaratının Ankara’nın çıkarlarını gerçekleştirmek için bu yapının üyelerini kullandığını dile getirdi. Ebdulmumin, şöyle devam etti: “Türk devleti, Kürt güçlerinin terör devletini yıkmasının ardından terör örgütünün Kürt güçlerine karşı düşmanlığını kullanan, düşmanımın düşmanı benim dostumdur yöntemine göre hareket ediyor. Suriye’nin kuzeyine yönelik savaş, DAİŞ çetelerine hizmet ediyor. Onların cezaevi ve kamplardan kaçışlarını kolaylaştıracaktır. Komşu devletlerin desteğiyle mümkün olan en fazla sayıda çetenin kaçabilmesini sağlamak için Hol Kampı’na yönelik bir plan devrede. Çetelerin kamplardan kaçması, teröristlerin dördüncü neslinin olduğunu, bölgede örgütlendikleri ve yayıldıkları anlamına geliyor. Örgütün bölgede yeniden örgütlenmesinin önünü açıyor.
Hol Kampı’nın bu haliyle varlığını sürdürmesi ve devletlerin yurttaşlarını kamptan almaması bölgeyi yeni bir savaş alanına çevirecektir. Çünkü DAİŞ için bir eğitim sahası haline geldi. Hazırlanmakta olan örgütün olası dönüşü için bir kamp haline geldiğini ve Türk devletinin Suriye’nin kuzeyine yönelik savaşının bunun önünü açtığını söyleyebiliriz.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***