AMED – HDP’li Yenişehir ve Hazro belediyelerine 2019 yılında atanan kayyımların yıldönümünde konuşan yerine kayyım atanan Yenişehir Belediyesi Eşbaşkanı Belgin Diken, “Kürt halkının kimliğini dilini ve tarihini saldırı merkezi haline getirdiler” diyerek, kayyım politikasına tepki gösterdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Yerel Yönetimler Amed İl Kurulu, 12 Kasım 2019 yılında Hezro (Hazro) ve Yenişehir Belediyesi’ne atanan kayyımların yıldönümünde açıklama yaptı. İlçe binasının önünde yapılan açıklamaya, HDP il ve ilçe yöneticileri, meclis üyeleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. “ Kayyım halk iradesine darbedir” yazılı pankartın açıldığı açıklamada konuşan yerine kayyım atanan Yenişehir Belediye Eşbaşkanı Belgin Diken, baskıcı ve otoriter rejimlere karşı mücadele edilmesi gerektiğini belirtti.
‘HALKIN İRADESİNİ GASP EDEN ANLAYIŞ’
Diken, “Halkın hafızasına kelime anlamı hırsızlık, yolsuzluk, gasp ve talan olarak yerleşen kayyım anlayışının ikinci dönemi 19 Ağustos 2019 da Amed, Mardin ve Van Büyükşehir belediyelerinin gaspıyla başladı. Türlü bahane ve uydurma sebeplerle seçmen ve seçilmiş iradesini hiçe sayan gaspçı anlayış, belediyelere kayyım tayin etmeye devam etti. AKP-MHP faşist ittifakı, bir aşamadan sonra halkın emek ve değerle elde ettiği belediyeleri, ele geçirmek için bahane arama zahmetine bile girmeden ardı sıra kayyım atamaya devam etti. 12 Kasım 2019 tarihinde Hazro ve Yenişehir belediyelerine kayyım atandı. Eş başkanlarımız ve meclis üyelerimiz hukuksuz bir şekilde gözaltına alındı ve bazı arkadaşımız tutuklandı” dedi.
KÜRTLERE SALDIRI
Birinci kayyım darbesinde olduğu gibi, son kayyım darbesinde de tahribatların artarak devam ettiğini söyleyen Diken, “Tekçi anlayış ve yandaşa peşkeş mantığı ile yaptıkları usulsüz iş ve ihaleler, amaçsız ve gereksiz harcamalardan kaynaklı belediyeleri borç batağına sokan kayyımlar, toplumcu belediyecilik anlayışı ve bin bir emekle var edilen belediyelerin araç-gereç, bina, tesis ve taşınmazlarını satışa çıkararak kurumların içini boşaltmaya devam ediyorlar. Ekonomik talanla yetinmeyen kayyımlar kadın birimlerini, gençlik merkezlerini, kültür ve sanat çalışma alanlarını kapatarak veya kendi anlayışlarına hizmet edecek şekilde dizayn etmeye devam ediyorlar. Halkın kurumlarını, Kürt halkının kimliğine, diline, kültürüne ve tarihine saldırı merkezi haline getirdiler” diye belirtti.
MÜCADELE VURGUSU
Baskı ve faşizim politikalarına karşı mücadele etmenin önemine değinen Diken, şunları söyledi: “İçeride ve dışarıda savaş ve şiddet politikasında ısrar ederek, ülkeyi kriz ve kaos bataklığına sürükledi. Faşist rejimin zorba anlayışının zirve yaptığı bu dönemde bilinmelidir ki, Kürt halkı baskıcı ve otoriter rejim karşısında direnmeye ve mücadele etmeye devam edecektir.”
Açıklama alkışlarla son buldu.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***