Atina’da yaşayan Zaman Gazetesi eski yazarlarından Herkül Milas Kronos’a konuştu. Kendisinin bugüne kadar muhalif olarak yaşadığına dikkat çeken Herkül Millas, ‘‘Ben muhalif biriyim. Başıma bir iş gelir diye çekiniyorum. ‘Neden Türkiye’ye gidemeyeyim?’, ‘Ne yaptım ki gidemiyorum?’’ sorularına cevap aradığını belirtti.
1980 askeri darbesinden sonra Türkiye’ye solculuk gidemediğini şimdi de Zaman gazetesinde yazmasından dolayı gidemediğini söyleyen Herkül Millas şu ifadeleri kullandı:
‘‘VAZİYET KÖTÜYDÜ, 15 TEMMUZ’DAN ÖNCE TÜRKİYE’YE GİTMEME KARARI ALDIM’’
‘‘Türkiye’den 1971 yılında ayrıldım, ondan sonra askeri darbe oldu. Benim solcuydum, solcu çevremin başı belaya girdi, hapse atıldılar. Bundan dolayı çekindim bir süre Türkiye’ye gitmedim. Daha sonra durumlar düzelince Türkiye’ye gittim. Önce solculuk gidemedim şimdi neden gidemiyorum aslında tam bilmiyorum. 15 Temmuz’la tam ilgili değil ondan önce de gitmemeyi düşünüyordum. Çünkü vaziyet kötüydü o zaman kötüydü. Olmadık sıkıntılar, baskılar vardı.
‘‘ZAMAN GAZETESİNE KARŞI BİR HAREKET VARDI’’
Benim içim rahat değildi o dönem Zaman’da yazıyordum. Zaman gazetesine karşı bir hareket vardı. Bu iş bana da varır mı diye bir kuşkum vardı. Ben bu yaşta bu korkularla, kuşkularla, tereddütlerle yaşamayı kendime yediremedim. Daha sonra 15 Temmuz darbe girişimi olunca ve daha da işler kötüye gidince büsbütün gitmeme kararı aldım.
‘‘SUSSAYDIM, KONUŞMASAYDIM, KARIŞMASAYDIM BEN TEHLİKE GEÇİRMEZDİM’’
Benim günahlarım çok! Solculuğum var. Azınlık olmam var. Etnik azınlık olmam var. Zaman’da yazmış olmam var. Muhalifim. Genellikle muhalifim ben. Asıl en büyük konu, ben yazarım ve konuşurum. Eğer bütün bunlara rağmen sussaydım, konuşmasaydım, karışmasaydım ben tehlike geçirmezdim. Çünkü bana kimileri şey dedi, neden senin başına bunlar geldi. Biliyoruz ki başka Rumların başına bu gelmedi. Ama ben dedim, ben konuşan Rum’um. Büyük fark ediyor bu. Konuşan biriyim. Bağıran değil ama konuşan biriyim. Hakkımı da ararım. Doğru gördüğümü de söylerim terbiye çerçevesi içinde. Bu Türkiye’de tehlikeli bir şey. Bunu yapan insanların maalesef başlarına bela geliyor. Ondan sonra da kahraman oluyor. Ben de hiç kahraman olmak istemediğim için şu anda Türkiye gitmiyorum.
‘‘ZAMAN GAZETESİNDE YAZMIŞ OLMAM RAHATSIZLIK YARATMIŞ BİRİLERİ İÇİN’’
Fakat sanıyorum ki Zaman gazetesinde yazmış olmam rahatsızlık yaratmış birileri için. Bir tek ben değilim Şahin Alpay da Zaman’da onun da başına bir sürü şey geldi. Meğerse Zaman gazetesinde yazmak suçmuş. Bu çok sonradan ortaya çıktı. 10 yıl yazıyorsun 11. yıl bunun suç olduğu ortaya çıkıyor. Baştan söyleselerdi yazmazdım yani (gülerek). Suç ortaya çıktı ama suçumuzun ne olduğu da tam söylenmedi. Onlarca yıl yazı yazdım bir yerden bir cümle tutturabilirler yani.
‘‘TÜRKİYE’YE NEDEN GİDEMEDİĞİMİ BENİ SEVEN DE SEVMEYEN BİLİYOR’’
Ben hayatımda karakola çağrılmadım. En ufak bir davam olmadı. En küçük bir trafik cezası dahi olmadı. Tertemizim yani. Arkadaşlarıma, dostlarıma, çevreme gitmediğimi söylediğim zaman kimse ‘neden gelmiyorsun’ diye sormuyor. Biliyorlar yani acıklı olan da bu. Türkiye riskli bir ülke durup dururken insan hapse gidebilir, benim dostlarım, arkadaşlarım başları belada. Birinin davası var, biri hapiste, birisi korkuyor, sırasını bekliyor. Durum böyle. Ben gelmiyorum diye söyleyince şaşırmıyor. Herkes biliyor. Beni seven sayan da biliyor sevmeyen de biliyor.
‘‘HERKES HÜKÜMETTEN YANA OLURSA HEPİMİZ RAHATLARIZ’’
Türkiye’nin bayramlı günlerinde konsolosluk ve büyükelçilik beni davet ediyordu son zamanlarda böyle bir davet gelmiyor. Tesadüf müdür değil midir bilmiyorum. Davet gelmiyor ben de gitmiyorum. Böyle bir işaret almış oluyorum bir şey ifade ediyor herhalde. Ben muhalifim, bu Türkiye’de bir iktidar var bir muhalefet var. Bütün demokratik ülkelerde bir hükümet bir muhalefet olur. Ben muhalefetten yanayım bu bir suç değil herhalde. O da suç olduysa bunu da hesaba katmak lazım. Ne yapılabilir bu durumda kimse muhalefet olmaz, herkes devletten hükümetten yana olur hepimiz rahatlarız. Ben galiba buna ayak uyduramayacağım….Türkiye’de insanlar acı çekerken susarsam, kendimden utanırım.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***