YORUM | ALPER ENDER FIRAT
Geçtiğimiz aylarda bindiği helikopterin acil iniş yapmak zorunda kaldığı Binali Yıldırım’ın üzerinde kara bulutlar dolaşmaya devam ediyor. Bu kez de Azerbaycan’da trafik kazası geçirdiği haberi geldi. İlk haberler öyle ufak tefek bir kaza olduğunu düşündürmüştü ama fotoğraflar hiç de öyle basit bir kaza olmadığını, Yıldırım’ın ölümcül bir kaza atlattığını gösteriyor.
Recep T. Erdoğan’ın günü birlik Azerbaycan gezisi sırasında Binali Yıldırım’ı taşıyan araç Cebrail dönüşünde virajı alamayarak kaza yapıyor. Başka bir haberde aracın yeni yola çıktığı zaman ön lastiğinin patladığı ve kazanın bunun üzerine gerçekleştiği yazıyor. Kazayla ilgili ne detaylı bir bilgi ne de kaza yapan aracın fotoğrafları yok, konuşan herkes sadece eski Başbakan’ın hayati tehlikesinin olmadığından söz ediyor.
Bu kaza nereden bakarsanız bakın tuhaf bir olay. Başbakanlık yapmış ve şimdi de AKP Genel Başkan Vekili koltuğunda oturan bir adamın arabasının lastiğinin patlaması ya da araçta virajı alamayacak şekilde bir hatanın vuku bulması sadece bir kaza olarak açıklanabilir mi bilemiyorum.
Her yerde yüzlerce korumayla, son model araçlarla hareket eden bir konvoyda hem de bu düzeyde bir ismin bindiği aracın, kaza yapmasının bir izahı olmalı. AKP Sözcüsü Ömer Çelik olayın çok ciddi bir kaza olduğunu belirtiyor.
Bir daha hatırlatmış olayım, Binali Yıldırım’ın bindiği helikopter birkaç ay önce İstanbul’da acil iniş yaparak düşmekten son anda kurtulmuştu.
Binali Yıldırım her ne kadar AKP Genel Başkan Vekili koltuğunda oturuyor olsa da 15 Temmuz konusunda rejimin en yumuşak karnı durumunda. Başbakanlık koltuğunda oturmasına rağmen o gece kimseye ulaşamadığı, kendisine bağlı olan kurumların bilgilendirme yapmadığı, sanki yokmuş gibi muamele ettiklerini kendisi de dile getirmişti. Ancak onun iç dünyasında muhtemelen büyük bir yıkıma sebep olan şey bunlardan çok daha farklı. 15 Temmuz gecesi Binali Yıldırım’ın kaleminin de tıpkı Erol Olçok, İlhan Varank gibi kırıldığı ve o gece onlar gibi suikaste kurban edilmesinin planlandığı iddialarının medyaya yansıdığını hatırlayacaksınız. Ona yapılmak istenen suikastın birileri tarafından son anda önlendiği ve güvenli bir yere naklinin yapıldığı da yazılmıştı.
Bu iddiaların doğru olduğunu ve bütün detaylarıyla Binali Yıldırım tarafından öğrenildiğini düşündüğünüzde her şey bambaşka bir hal alıyor. Yıldırım’ın iç dünyasının ne denli tarumar olduğu, nasıl hayal kırıklıkları yaşadığı tahmin edilebilir. Nitekim iç dünyasının bir kısmını çok fazla saklayamamış ve Anadolu Ajansı’nın editör masasında AKP’nin en beğenmediği projesi olarak 15 Temmuz’u zikredivermişti.
Bazıları için Binali Yıldırım artık sadece bir tanıktan başka bir şey değil. İşler yolunda giderken, siyasi baskıyla bütün problemlerin üstü örtülürken sorun yok, ancak o siyasi baskı biraz hafiflediğinde içindekileri dışa vurması ve bir anda canlı bombaya dönüşmesi an meselesi. Yok eksik söyledim bir gün mutlaka 15 Temmuz ile hesaplaşacak olan Binali Yıldırım bazıları için bir canlı bombadan başka bir şey değil.
Bu yüzden Binali Yıldırım’ın karıştığı her kaza, acil iniş, sağlık sorunu dikkatle incelenmesi gereken bir konudur.
Daha dün Veli Ağbaba, Burhan Kuzu’nun koronadan ölmediğini, çok fazla kirli şey bildiği için öldürüldüğünü iddia etti. Bir milletvekili iddia ettiği şeyin ne demek olduğunu herhalde bilecek durumdadır ve çok sağlam delilleri olmadan böyle bir iddiayı ortaya atmaz.
Yıldırım’ın kazasını duyunca nedense aklıma Burhan Kuzu geliverdi…
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***