Marlon Brando, Baba (The Godfather) filmiyle 1973 yılında kazandığı Oscar ödülünü reddetmiş, kendisine verilen ödülü reddettiğini açıklaması için törende 26 yaşındaki Sacheen Littlefeather’in sahneye çıkmasını istemişti. Brando, ABD film sektörünün, Kızılderilileri barbar ve cani göstermesini protesto ederek, yerine bir Kızılderiliyi göndermiş ve ödülü reddetmişti. Brando’nun protestosunun öznesi olarak sahneye çıkan Littlefeather, yuhalamalarla ve ırkçı söylemlerle karşı karşıya kalmıştı.
AKADEMİ ÖZÜR DİLEDİ
Oscar törenlerini düzenleyen Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi, 50 yıl sonra Littlefeather’dan resmi olarak özür dilediğini açıklayarak müzesinde 17 Eylül’de Littlefeather için özel bir etkinlik gerçekleştireceğini açıkladı.
Akademi Başkanı David Rubin, yaptığı açıklamada, “Maruz kaldığınız suistimal yersiz ve haksızdı. Yaşadığınız duygusal yük ve sektörümüzde kendi kariyerinizin maliyeti onarılamaz” diye yazdı. Rubin ayrıca, “Gösterdiğiniz cesaret çok uzun zamandır kabul görmedi. Bunun için hem en derin özürlerimizi hem de en içten hayranlığımızı sunuyoruz” dedi.
“MERHABA, BEN BİR APAÇİ’YİM”
Bugün 75 yaşında olan Littlefeather, o zamanlar Oscar’da sahne alan ilk Amerikan yerlisi olmuştu. Oyuncular sendikasının bir üyesi olan Littlefeather, 60 saniye süren ikonik konuşmasında Amerikan yerlilerine karşı eğlence sektöründe yer alan önyargıları yeren bir konuşma yapmış, şu ifadeleri kullanmıştı:
“Merhaba ben bir Apaçi’yim, aynı zamanda Amerika Yerlilerinin Olumlu Temsili Ulusal Komitesi’nin başkanıyım. Bu akşam Marlon Brando’yu temsilen buradayım. Sizinle şu an zaman kısıtı dolayısıyla paylaşamayacağım bu konuşmayı iletmemi benden istedi. Bu konuşmayı çıkışta basınla paylaşmaktan memnuniyet duyacağım. Maalesef Brando ödülü kabul etmeyeceğini söyledi. Ve bunun sebebi ise film endüstrisinin Amerika yerlilerine davranış biçimi olarak gösteriliyor. Umarım akşamınızı berbat etmiyorumdur, gelecekte kalplerimiz ile aklımız sevgi ve cömertlikle bir araya gelir. Marlon Brando adına teşekkürlerimi sunarım.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***