Kamuoyuna sızan gizli ibareli AB raporu, Avrupa sınır koruma ajansının Yunanistan’ın Ege’de sığınmacıları geri itme uygulamalarına göz yumduğunu ortaya koydu.
Avrupa Sınır ve Sahil Güvenliği Ajansının (Frontex) Yunanistan’ın Ege’de sığınmacılara yönelik yasa dışı geri itme uygulamalarını görmezden gelerek aktif yardım sağladığı suçlamaları AB’nin gizli raporunda teyit edildi.
AB Komisyonu’na bağlı Avrupa Dolandırıcılıkla Mücadele Ofisi’nin (OLAF) gizli ibareli raporu, Frontex’in, Yunan sahil güvenliğinin geri itme uygulamalarını bilinçli olarak görmezden geldiğini, hatta 2020 Ağustos ayındaki bir vakada 30 sığınmacının Türk karasularına doğru itilmesini filme alan Frontex’e ait uçağın, müdahale etmek yerine “tanık” konumuna düşmemek için Ege’de bulunduğu bölgeden çekildiğini gösteriyor.
Alman Spiegel dergisi ve Fransız Le Monde gazetesinin ulaştığı 129 sayfalık raporda, sığınmacıların sistematik olarak şişme botlar ve can kurtarma salları ile açık denize bırakıldıkları, Frontex’in Yunanistan’ın insan hakları ihlallerinden oldukça erken dönemde haberdar olmasına rağmen bu vakaları örtbas ettiği kaydediliyor. En az altı vakada rol alan Yunan sahil güvenlik teknelerinin finansmanında AB kaynaklarının da kullanıldığı, dolayısıyla Avrupalı vergi mükelleflerinin parasının yasa dışı uygulamalara alet edildiği belirtildi.
Yunanistan: Sınırlarımızı korumak hakkımız
Spiegel, OLAF’ın raporunun, Frontex Başkanı Fabrice Leggeri’nin Nisan ayındaki istifasında rol oynadığını bildirdi. Daha önce de çeşitli medya kuruluşları ve insan hakları örgütleriYunanistan’ın Ege’deki insan hakları ihlallerine dair çeşitli haber ve raporlar yayımlamış, ancak Yunanistan iddiaları reddetmişti.
Yunanistan Göç Bakanı Nikos Mitarakis, raporla ilgili kendisine yöneltilen soru üzerine raporun sadece özetini okuduğunu söyledi ve “Özette Yunanistan’a dair doğrudan bir suçlama yer almıyor. Sınırlarımızı koruma hakkına sahibiz. AB’nin de dış sınırlarını koruma hakkı var” iddiasında bulundu.
Sığınmacıların genelde motorsuz araçlarla korumasız şekilde denizde yakalanarak Türkiye’ye doğru “itilmesi” ya da gizli sınır dışılar şeklinde gerçekleşen “geri itme” uygulamaları, sığınmacıların iltica başvurusunda bulunma hakkını gasp ettiği için uluslararası hukuka aykırı.
AB yeni gözlem mekanizması kuruyor
AB Komisyonu, gizli raporun kamuoyuna yansımasının ardından yaptığı açıklamada, Frontex’deki idari konularla ilgili bir dizi önlemin alınmış olduğunu belirtti. Komisyon sözcüsü Anitta Hipper, Yunan resmi makamlarıyla çalışmalarda sahada da ilerleme kaydettiklerini belirterek Yunanistan’a varan sığınmacılar için güçlü bir gözlem sistemi kurulmasına yönelik yeni yasal düzenlemeye işaret etti. Hipper, gelecekte bu tür uygulamaların önüne geçmek amacıyla 31 insan hakları gözlemcisinin görevlendirdiğini bildirdi.
AB’nin doğuya genişlediği 2004 yılında kurulan Frontex’in kaynakları, Avrupa’ya sığınmacı akınının yaşandığı 2015 yılında büyük ölçüde artırılmıştı. 2027’ye kadar personel sayısının 10 bine çıkarılması planlanıyor.
Baerbock: Her sınırın bir kapısı olmak zorunda
Rapor, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un Yunanistan ziyaretine denk geldi. Konunun eksiksiz ve kararlı bir şekilde aydınlatılmasını talep eden Baerbock, “AB, insan haklarına sınırlarda da riayet edilmesini garantilemek zorundadır” dedi.
Geri itme uygulamalarının AB hukukuyla bağdaştırılamayacağını vurgulayan Baerbock, “AB dış sınırlarını korumak zorunda olsa da her sınırın bir kapısı bulunmak zorundadır ve Avrupa değerleri dış sınırlarımızda da geçerli olmalıdır. Görmezden gelirsek değerlerimiz de Akdeniz sularına gömülür” diye konuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***