Zülfü Livaneli, Osmanlı tarihinin en tartışmalı dönemlerinden birine ve o dönemin başkahramanı olan II. Abdülhamid’e dair epik bir anlatımla sunduğu ‘Kaplanın Sırtında’ adlı yeni kitabını T24 yazarı Murat Sabuncu’ya anlattı.
Zaman zaman siyasette de gündeme gelen ‘Abdülhamid ve İttihatçılar’ tartışmalarının günümüz Türkiye’sine bir faydasının olmadığının dile getiren Livaneli, II. Abdülhamid’in yaşam tarzını anlatırken şu bilgileri verdi:
“Abdülhamid’in zevkleri, eğitimi, gönlü Avrupalı. Enteresan bir şekilde Avrupalılaşmaya çalışan kendi kişisel hayatında Avrupalı olan bir insan. Halife olarak hilafeti bir silah olarak kullanmaya çalışıyor. Yani siyaseti İslami ama şahsiyeti Avrupai. Ama Tayyip Beyin öyle değil. Tayyip Beyin şahsiyeti Arap kültürü içinde yaşanılmasını istiyor. Abdülhamid’in öyle bir derdi yok.”
‘BUNLAR SADECE ERMENİLERİ DEĞİL ARAPLARI DA ÖLDÜRDÜLER’
Livaneli, Osmanlı’nın son dönemlerine ilişkin tartışmalarda “İttihatçılar ve Abdülhamidçiler” gibi bir kutuplaşmayı doğru bulmadığını belirterek şöyle devam etti:
“Osmanlı ailesinin son dönemlerinde bütün derdi modernleşmekti. İttihatçıları, Abdülhamid’in karşısına çıktı diye övmek de doğru bir şey değil. Bunlar da sonraki tarihlerde korkunç şeyler yaptı. Osmanlı Mebusan kayıtlarına baksınlar. Bunlar sadece Ermenileri değil, Arapları da öldürdüler. Anadolu’nun evlatlarını kırıp geçirdiler. İttihatçılar, Mustafa Kemal’e de düşmandı. Mustafa Kemal İttihatçı değildi. Mustafa Kemal, İttihatçılar ve Abdülhamidçiler arasında en doğru bakış açısına sahipti.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***