Emeklilerin oluşturduğu Bağımsız Emekliler Grubu, Bağımsız Emekliler Platformu, Birleşik Emekliler Sendikası, Birlik Dayanışmacı Emekliler, Çağdaş Emekliler Gurubu, Demokratik Emekliler Sendikası, Emekliler Birleşin Grubu, Emekliler Grubu, Emekliler Birleşiyor Platformu (EBP), Emekli Demokrat Öğretmenler Grubu, Emeklerin Sesi Gurubu, Emeklilerin Türkiye Meclisi, Tüm Emekliler Bileşim Platformu, Tüm Emekliler Dayanışma Ağı (TEDA), Türkiye Emekliler Platformu (TEP) ve Tüm Sivil Emekliler Derneği, emeklilerin yaşadıkları sorunları gündeme getirmek için bugün Ankara’da ortak basın toplantısı düzenledi. 16 platform adına konuşan Tüm Emekliler Eşgüdüm Kurulu Dönem Sözcüsü İsmail Tutoğlu şunları söyledi:
“ÇOCUK VE TORUNLARIMIZIN YÜKLERİNİ DE YENİDEN YAŞLI OMUZLARIMIZA ALMAK ZORUNDA BIRAKILDIK”
“Herkesin bildiği üzere, ülkemizde yaşanan ekonomik kriz/buhran, halkımızın büyük bölümünü ya işsizleştirdi ya da açlık sınırının altına itti. Cumhuriyet’in birikimleri tüketildi. Üretimden koparıldık. Neredeyse otomatiğe bağlanan zamlarla başta biz emekliler olmak üzere, sabit ücretliler için temel gereksinimler bile karşılanamaz oldu. Yaşamımızın son dönemini insanca yaşamak isteyen bizler, bu yıkım boyutlarına varan koşullarda, bir de çocuk ve torunlarımızın yüklerini de yeniden yaşlı omuzlarımıza almak zorunda bırakıldık. Bu dayanılmazlaşan yaşamı biraz olsun hafifletecek kararların bir an önce alınasını bekliyor, acil istemlerimizi iktidar yetkililerine bildiriyoruz.
En düşük emekli aylığı asgari ücrete eşitlenmeli, asgari ücret açlık sınırının üstüne çıkarılmalıdır
Emekli aylıklarına gıda enflasyonu kadar zam yapılmalıdır.
Bayram ikramiyeleri asgari ücret düzeyine çıkarılmalı ve yılda dört kez ödenmelidir.
Hakları gasp edilen EYT’lilerin sorunu çözülmeli, emeklilerin sendikalaşması önündeki engeller kaldırılmalı, toplu sözleşme hakkı tanınmalıdır
İntibak yasası çıkarılmalı, emeklileri kırk parçaya ayıran ve aralarında maaş uçurumları yaratan farklılıklar giderilmelidir.
Emeklilerin muayene, tedavi ve ilaçları için bedel alınmasına son verilmelidir.
Biz emeklilerin uzun yıllar verdiğimiz emeklerle kurup bu düzeye getirdiğimiz ülkemiz kaynak ve olanaklarından insanca yaşayabileceğimiz payının bizlerden esirgenmemesi gerektiğine inanıyoruz. Bu istemlerimizin karşılanacağını bekliyor, aksi halde yaşımızdan beklenmeyecek tepkiler verebileceğimizin bilinmesini istiyoruz.”
Emekli derneklerinin temsilcileri ise şunları söyledi:
“EMEKLİLER, SEÇİME ETKİLERİ BAKIMINDAN İKİNCİ SIRADA YER ALACAK”
Sivil Emekliler Derneği adına konuşan Gültekin Kurtoğlu: 20 yıldan bu yana ülkeyi yönetenlerin emeklilerle ilgili politikalarını izliyoruz. 2002 yılında asgari ücret 184,24 TL, 2022 yılında asgari ücret 4 bin 253 TL olmuş. 20 yıllık süreçte asgari ücret 23 kat artmış. 2002 yılında asgari emekli aylığı 257 TL, bugün ise emekli asgari aylığı 2 bin 500 TL. Asgari emekli ücretleri, tamamen asgari ücretin altında kalmış durumda. Fakat 2002 yılına kadar durum böyle olmamış. O günkü siyasi iktidarlar emeklilere belirli bir durum sağlamışlar ve en alt düzeydeki emekli aylıkları asgari ücreti hep geçmiş. Emeklilerin en büyük sorunu, 2 bin 500 TL olan utanç verici ücrettir. Türkiye seçime giriyor. Millet İttifakı-Cumhur İttifakı arasındaki bu seçim, bir yarış halinde 11 ay sonra seçmenin iradesiyle belirlenecek. Bu gruplardan birisi iktidar olacak. Şimdiden herkes hazırlıklarını yapmak konumunda. Bahsettiğimiz emekliler, eşleri hariç 13 milyon 500 bin kişi. Son yapılan yerel seçimin ardından emeklilerin verdikleri oyların çok farklı olduğu düşüncesindeyim. Yeni oy veren arkadaşlarımız seçimde ciddi oranda etkili olacak ama emekliler de seçime etkileri bakımından ikinci sırada yer alacak. Asgari ücret düzeyinden aşağıda emekli aylığı alan arkadaşlarımıza yazık oldu.
“EMEKLİLERİN İNSANCA YAŞAYABİLECEĞİ BİR ÜCRETE KAVUŞTURULMASI GEREKİR”
Emekliler Türkiye Meclisi adına Ramazan Tekin: Z kuşağı ve emekliler, sandıkta durumu belirleyecek. İktidarın emeklilere önümüzdeki günlerde vereceği zamlarla emeklilerin insanca yaşayabileceği bir ücrete kavuşturulması gerekir. Türkiye’nin bütün emeklilerinin birleşmesini ve gücünü tek bir yerde toplayarak iktidarı sallamasını temenni ediyorum.
“EMEKLİLER, SADAKA İSTEMİYOR, 20-30 YILDIR VERDİKLERİ PRİMLERİN GERİ DÖNÜŞÜNÜ HAKKANİYETLİ BİR BİÇİMDE BEKLİYOR”
Tüm Emekliler Dayanışma Ağı adına Feyzi Coşkun: Emeklilerin açlık sınırının altına itilmiş olmasının büyük yakınmalara neden olduğu açıktır. Emeklilerin hak arayışlarını ve insanca yaşam istemlerini siyasal iktidardan bağış, sadaka bekleniyor gibi algılayanlar var. Sanki siyasal iktidar babasının kesesinden bir bağışta bulunacakmış gibi algılanıyor. Bu, çok yanlış bir algı. Bugün Türkiye’de var olan tüm kaynak ve olanaklar, elinizi sürdüğünüz, gözünüzle gördüğünüz her şey, emeklilerin 30-40 yıllık emeklerinin ürünüdür. Bu ülkenin ne kadar ulusal birikimi varsa emeklilerin alın teriyle üretilmiştir. Çalışanlarımızın da şu andaki çabaları bu birikeme katkıda bulunacaktır. Emekliler, sadaka istemiyor, 20-30 yıldır verdikleri primlerin geri dönüşünü hakkaniyetli bir biçimde bekliyor. Bunu isterken de kimseye haksızlık etmiyor, kimsenin payına göz dikmiyor. Yarattığımız ulusal gelirimizin adil paylaşılmasını bekliyor. Siyasal iktidar, bu istemlere kulak vermek durumundadır. Artık tüm halkın siyasal iktidarı olduğunu göstermek, aklına getirmek zorundadır. Mutlu bir azınlığın yandaş topluluğunun kamu kaynaklarını talan etme aracı gibi davranmaktan vazgeçmelidir.
“TÜRKİYE’DEKİ GELİR ADALETİNDEN EMEKLİLER EN AZ PAYI ALAN KESİMDİR”
Tüm Emekliler Dayanışma Ağı (TEDA) adına Şuayip Gül: Türkiye’deki gelir adaletinden emekliler en az payı alan kesimdir. Türkiye’de tamamen kamu varlıklarını oluşturan biz emekliler, hakkımız olan ücreti alamıyoruz. Birleşmemiz gerekiyor. 2023 yılı, seçim yılı. Bir an evvel emeklilerin yaşam koşullarının iyi düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum.
“KIZ ÇOCUKLARI ANNE VE BABALARIN HEM SAĞLIK HİZMETLERİNDEN YARARLANABİLİYORLAR, AYNI HAKKIN ERKEK ÇOCUKLARA DA SAĞLANMASINI TALEP EDİYORUM”
Bağımsız Emekliler adına Süleyman Hamarat: Bugünkü işsizlik ortamında anne babaların en büyük derdi, çocuklar ve onların geleceğidir. Kız çocukları, anne ve babaların hem sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyorlar hem de anne ya da baba öldükten sonra onların emekli maaşlarını alabiliyorlar. Ama erkek çocuklarımız aynı durumda değil. İşsiz kalabiliyorlar, sağlık hizmetlerinden yararlanamıyorlar. Aynı hakkın erkek çocuklara da sağlanmasını bir emekli olarak talep ediyorum.
“İŞÇİYE VE BAĞ-KUR’LUYA DA İNTİBAK YASASININ BİR AN ÖNCE ÇIKMASI GEREK”
Emekliler Türkiye Meclisi adına Tuncay Koçak: Milli gelir eşit olarak dağıtılmıyor. İntibak, SGK ve BAĞ-KUR’da yapılmadı. Emekli Sandığı’nda 3600 ek gösterge yaptılar, bunu da belirli hizmet sınıflarına verdiler. Birine bin 300-bin 400 TL verirken birine 120 TL verildi, ‘Her kesime verildi’ denildi. Bu gibi adaletsizliklerin giderilmesi gerekiyor. İşçiye ve BAĞ-KUR’luya da intibak yasasının bir an önce çıkması gerek.
“BU KIŞIN İÇERİSİNDE BİRÇOK EMEKLİ ARKADAŞIMIZ EVSİZ KALACAK, AÇ KALACAK”
Emekliler Türkiye Meclisi aktivisti Celal Atlı: Ülkemizde ekonomik şartlar ağır. Emeklilere bu ücret reva görülüyorsa bu kışın içerisinde birçok emekli arkadaşımız evsiz kalacak, aç kalacak. Hatta birçoğu ölümle sonuçlanacaktır. Türkiye’de mevcut olan iktidarın kendi aralarındaki siyasal çekişmeler yüzünden toplumun bugüne kadar üreten kesimleri yok sayılıyor. Türkiye’de emeklilerin derhal bir araya gelip örgütlenmesi ve meşru haklarını kullanmaları gerekiyor. (ANKA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***