HABER YORUM | YUSUF DERELİ
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin Kızılcahamam’da yaptığı sunumda kullandığı ifadeler, rejimin ‘ikiyüzlü’ politikasını ve küçük bir azınlığın refahı için milyonlarca vatandaşı bilerek ve isteyerek nasıl açlığa mahkum ettiğini gözler önüne sermesi bakımından önemli. Nebati, son açıklamasında yoksulluğun derinleşmesi pahasına ‘enflasyonla mücadeleyi’ değil, ‘enflasyonla büyümeyi’ tercih ettiklerini itiraf ediyor.
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’nin aktardığına göre Nebati, “Dövizi düşürmek için yüksek faiz artışı yapabilirdik. Ama o zaman üretim bundan olumsuz etkilenirdi. Biz bir yol ayrımına gittik. Enflasyonla birlikte büyümeyi tercih ettik. Yoksa enflasyonu düşürmek için çok sert tedbirler alabilirdik. Yüksek faiz artışı yapardık.” diyor.
Bakan Nebati, daha önceki bir çok açıklamasında ‘önceliklerinin’ enflasyonla mücadele olduğunu söylemişti.
‘DAR GELİRLİLERİ BİTİRDİK’ İTİRAFI!
Nureddin Nebati’nin açıklamalarından iktidarın bir tercihte bulunduğunu ve bunun da rakam bazında ‘büyüme’den yana olduğunu anlıyoruz. Peki kim feda edildi? Bunu da bizzat Nebati açıklıyor: “Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar.”
Bu iktidarın, iki yüzlülüğünün ve bilerek/isteyerek halkı fakirleştirdiğinin birinci ağızdan itirafıdır…
Halbuki aynı Nureddin Nebati 13 Mayıs’taki açıklamasında, “Enflasyonla mücadelede önceliğimizdir.” demişti. 3 Haziran’da yani 3 gün önce ise “Enflasyonla mücadele önümüzdeki dönemde birinci önceliğimiz olmaya devam edecektir. Vatandaşlarımızın enflasyon baskısı altında ezilmesine asla müsaade etmeyeceğiz.” ifadelerini kullanmıştı.
AKP rejiminin amacının enflasyonla mücadele olmadığına, market baskınlarının ‘göstermelik’ yapıldığına daha önceki bir çok yazımızda gerekçeleriyle birlikte değinmiştik. Bakan’ın son açıklamaları önceki inceleme ve analizlerimizi tamamen teyit etmiş oldu…
Kameraların önünde kamuoyunun gazını almak için ‘önceliğimiz enflasyonla mücadele’ diyecek ve göstermelik market baskınlarıyla bir kesimi düşman gibi gösterecek; ancak kapalı kapılar arkasında ‘büyümeyi tercih ettiğinizi’ söyleyeceksiniz!
Bu arada olan da yüzde 100’ü aşan enflasyonun altında ezilen vatandaşa olacak…
Bu ‘ikiyüzlülüğün’ bir açıklaması olması gerekmiyor mu?
HANİ 2023 SEÇİMLERİNE TEK HANELİ ENFLASYONLA GİRİLECEKTİ?
Nureddin Nebati, söz konusu sunumunda bu yıl sonu enflasyon hedeflerinin yüzde 48-49; 2023 sonu içinse yüzde 19,9 olduğunu söylemiş. İlk olarak, ekonomistlere göre TÜİK’in verileriyle bile yıl sonunda enflasyonun (baz etkisiyle bile) yüzde 55’in altına düşme ihtimali yok. TCMB Mayıs ayına ilişkin piyasa katılımcıları anketine göre yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 57,92!
İkinci olarak Nureddin Nebati, daha üç ay önce kameralar karşısında, “2023 Haziran seçimlerine de tek haneli bir enflasyon rakamı ile gireceğiz.” demişti. Üç ayda ne değişti? Tek haneli enflasyon hedefi 3 ayda nasıl belirsiz bir tarihe ötelendi?
Esasında bir şeyin değiştiği yok; rejim temsilcileri kamuoyuna farklı, ‘içeriye’ farklı açıklamalar yapıyor… Milleti resmen uyutuyorlar…!!!
Bakan Nebati’ye göre, KKM sayesinde kurdaki artış frenlenmiş. Yılbaşından bu yana TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 27 civarında. Bu nasıl frenleme?
DOLAR YÜZDE 38 DEĞER KAZANDI; BU NASIL FRENLEME?
Nureddin Nebati, son sunumunda ayrıca, “Kur korumalı TL’ye geçerek bir yandan doları frenledik.” demiş…
İnsan gerçekten hayret ediyor; bir ülkenin hazine ve maliye bakanı insanların gözünün içine baka baka gerçekleri nasıl bu kadar kolay çarpıtabilir!
Peki doğrusu ne?
20 Aralık’taki KKM operasyonundan hemen önce 17 Aralık’ta dolar kuru 16,30 civarındaydı. Bugün TSİ 11.00’da dolar 16,58’i gördü…
KKM operasyonundan sonra 12 TL’nin altına gerileyen dolar/TL, yakılan 35-40 milyar dolar civarındaki rezerve rağmen bugün 16,60’a dayanmış durumda! Dolar, yıl başından bu yana TL karşısında yüzde 38 değer kazandı. TL’deki erime yüzde 27 civarında!
Bu nasıl frenleme?
Bütün bunların üzerine milletin sırtına bir de KKM kamburu eklendi. İki ayda Kur Korumalı Mevduat hesabı sahiplerine toplam 16,3 milyar TL fark ödendi. Bankada bir kuruş parası olmayan vatandaştan alınan vergiler, bankada parası olan küçük bir azınlığa aktarılıyor…
Ancak bunlar iyi günler…
Sadece mayıs ayındaki kur artışı nedeniyle Hazine’ye binen yük 100 milyar TL’ye dayandı!
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***