YORUM | TARIK TOROS
AKP ve CHP’lilerin ortak noktası çok.
Tabanı ilgilendiren yönü şu:
Her iki partinin de kemik yüzde 20 civarı oyu var.
Ne yaparlarsa yapsınlar bu değişmiyor.
TBMM’deki demokrasicilik oyunu kadar belediyelerde vesaire, bir iş bölümü var.
Yargı kararları söz konusu ise mesela:
İşlerine geleni alkışlayıp canlarını sıkanı “hukuk bitti” filan diyerek idare ediyorlar.
Amaç, “somut tepki görmek” isteyen tabanı tatmin.
***
Erdoğan AKP’de beraber yola çıktığı tüm arkadaşlarını ve ayrık otlarını temizledi.
Arada “çatlak ses” çıkabiliyor.
En son, bir “grup başkanvekili” çizgiyi aşınca “parti sözcüsü” tarafından haddi bildirildi: “Beyanları, partimizin görüşlerini yansıtmamaktadır.”
Oysa “grup başkanvekili” demek parti demek ve sözcüden daha çok partiyi bağlar.
Hoş, ortada parti yok, kalmadı.
Olanlar, bunun izharı.
***
CHP’ye bakalım:
Kemal Kılıçdaroğlu, partinin başına geldiği günden beri “ulusalcı” şahin klikle mücadele halinde.
Şu son hafta yaptığı iki mühim çıkışla sadece medyayı değil bu politbüroyu da şaşırttı:
Yargının, Canan Kaftancıoğlu’na hapis ve siyasi yasak kararı onanınca…
Herkesi İstanbul İl Başkanlığına sevk etti.
Ertesi gün kimseye haber vermeden Erdoğan’ın karanlık silahlı örgütü SADAT’ı bastı, “burada terörist yetiştiriliyor” dedi.
***
Kaftancıoğlu zannedildiği gibi Erdoğan’a hakaretten cezalandırılmadı, o işin vitrini.
Devlete “seri katil” demek, “Ermeni soykırımını” ima etmek, sınır ötesinde şehit olanların kasten ölüme gönderildiğini söylemek, vesaire..
Tüm bunlar:
-İktidarla iş tutan,
-İç ve dış düşmanlaştırmalara gönüllü katılan,
-Devletin sınırladığı “muhalif” alanda top sektiren CHP politbürosu için kabul edilemeyecek şeylerdi.
“Amalı, fakatlı” cılız tepkilerde görüldü ki Kaftancıoğlu attığı tweet’lerle baş başa kaldı.
***
Görüldü ki, muhalefet isterse üzerindeki ölü toprağını savurup ayağa kalkabiliyor ve rejim polisi sadece seyrediyor.
Kimse biber gazı yemeden de olabiliyor bu.
Şu son hafta yaşananlarla:
-Altılı masa birleşti.
-“Kendine operasyon çeken Ekrem İmamoğlu” gündemi değişti.
-Kaftancıoğlu ismi, tıpkı Demirtaş gibi Erdoğan sonrası dönemde mühim bir aktör olarak sağlamlaştı.
-Fiilen seçim kampanyası start aldı.
***
Ümit Özdağ gelişmelere çok bozulmuştur.
Siyasette yeni bir eşik aşıldı, arkası gelirse ilerisi için umut olabilecek gelişmeler bunlar.
Seçimi kazanmaya değil rakiplerini bitirmeye yoğunlaşan Saray’ın yapabileceklerinin hududu yok.
Parlamentoyu çoktan askıya aldı, doğru dürüst uğramıyor bile.
AKP grubunu bu yıl sadece 3 kere toplamış.
“Yerel seçime 1 yıldan az kaldı” deyip iki seçimi birleştirebilir.
Sonrasında emin olun belediyede atama usulüne geçecek, kısmen yapıyor zaten.
***
Erdoğan, 10 yıldır ülkenin sinir uçlarında yürüyor.
Muhalefet ise ilk defa onun damarına basmaya başladı.
İnceldiği yerden kopacak, başka yolu yok.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***