Türk Tabipleri Birliği (TTB), Covid-19 pandemisinin ikinci yılına dair çevrimiçi basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, TTB Genel Sekteri Vedat Bulut, TTB Halk Sağlığı Kolu üyeleri Nasır Nesanır, Levent Akyıldız, Mehmet Zencir, TTB Pandemi Çalışma Grubu üyesi Oğuz Kılınç, Melek Demir, TTB Merkez Konseyi üyesi Alican Bahadır, TTB Pandemi Çalışma Grubu Üyesi Güçlü Yaman, İstanbul Aile Hekimleri Derneği Başkanı Esin Şener ve Akademisyen Özgür Müftüoğlu katıldı.
TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, resmi verilerin gerçekleri yansıtmadığını, Sağlık Bakanlığı’nın verileri sakladığını, iktidarın politikaları sonucunda Kovid-19’nun bir işçi sınıfı hastalığına döndüğünü söyledi. Pandemide iktidarın sağlıkçılara yönelik uygulamaları hatırlatan Fincancı, bu durumun sağlıkçı ölümlerine yol açtığını ifade etti. Pandemi süresince 500’den fazla sağlık emekçisinin hayatını kaybettiği hatırlatan Fincancı, hayatını kaybeden sağlık emekçilerinden 200’ün hekim olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Mehmet Zencir, önlemlerin sıkı tutulması gerektiğini belirterek, “Önlemler sıkı tutulmazsa salgın tekrar ortaya çıkabilir” dedi. Türkiye’nin önlemleri gevşettiğini belirten Zencir, bu durumun önlenebilir ölümlere neden olacağını söyledi.
Sağlık Bakanlığının aşıyla ilgili bir motivasyonu olmadığını belirten Zencir, “Halk sağlığında kritik mesele şu bu hastalık neden oldu neden kontrol altına alınamadığı belirtmek lazım toplumsal gerçeklik nedeniyle pandemi karşımıza çıkıyor. Pandemi çıktı ama çıktıktan sonra kontrol etmekte sağlık kurumlarının gücü yetmedi, bunun nedeni sağlıktan parayı kazandıran politikalardır. Hem toplumsal gerçeklikle hem de sağlıktan para kazanmayı bloke eden bir döneme evrilmemiz gerekiyor” dedi.
Göğüs Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Levent Akyıldız, önümüzdeki dönemi tahmin edebilmek için geçmişteki verilerin net bir şekilde ellerinde olması gerektiğini belirtti.
DEVLETLER ÖLÜMLERİ GÖZE ALIYOR
Prof. Dr. Şenel, dünyada aşılamanın hızının düştüğüne dikkati çekerek, dünya devletlerinin belirli kesimleri aşılamayarak bazı ölümleri göze aldığını belirti.
Akademisyen-yazar Müftüoğlu, pandemi sürecinde iktidarın otoriterleştiğini belirterek, bu durumun çalışma hayatında önemli değişimlere neden olduğunu söyledi. İktidarın otoriterleşmesinin sonucunda bir kesimin giderek zenginleştiğini, bir kesimin ise daha da yoksullaştığına dikkat çeken Müftüoğlu, “Bu siyasi iktidarın tercihiydi” dedi.
Prof. Dr. Nesanır, Sağlık Bakanlığının bilimsel verilerin olmamasına rağmen klinik yararı olmayan ilaçları dağıttığına dikkati çekti. Nesanır, bakanlığın yanlış politikaları nedeniyle diğer koruyucu sağlık sistemlerinin de etkilediğini söyledi. İktidarın Pandemi politikalarının sağlık emekçilerine önem vermediğini göstergesi olduğunu ifade eden Nesanır, bu politikalar nedeniyle sağlık emekçilerini pandemi boyunca hayatını kaybettiğini belirtti.
ÖLÜMLER YAŞANMAYA DEVAM EDİYOR
Prof. Dr. Kılınç, pandeminin bazı gruplar için uzun süre devam edeceğini, sağlıkta erişmekte zorluk yaşayanların, yaşlıların, aşılanmamışlar için pandeminin devam edeceğini söyledi. Kılınç, önlemlerin gevşetilmesinin ardından enfeksiyonun toplumda yayıldığını ve riskli grupların ölümüne neden olmaya devam ettiğini söyledi. Ölümlerin önüne geçilmesi için tedbirlerin yeniden gündeme gelinmesi gerektiğini söyleyen Kılınç, önlemler alınmaması durumunda yüksek ölüm oranlarının tekrar gündeme geleceğinin altını çizdi.
TTB Çalışma Grubu Üyesi Yaman, pandemideki ölümlerin resmi verilerinin en az 3 katı olduğunu belirtti. Türkiye’deki aşılanma oranlarının çok düşük olduğunu belirten Yaman, toplumun yüzde 20-25 arasında bir kesiminin tam aşı olduğunu ifade etti.
Dr. Onur Naci Karahancı, pandemideki etik sorunları değerlendirdi. Pandemide yaşanan sorunların nedenin iktidarın kötü politikaları olduğunu söyleyen ve sistemin tükendiğini hatırlatan Karahancı, iktidarın koruyucu sağlık sistemlerine dönmesi gerektiğini ifade etti. Ölümlerin nedenin iktidar olduğunu belirten Karahancı, iktidarın gerçekle yüzleşmesi gerektiğini belirtti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***