Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Gezi Davası’nda 8 kişi hakkında verilen tutuklama kararlarının hukuk ve adaletle açıklanamayacağı belirtilerek ‘Adaletin kara gününü yaşıyoruz’ dedi.
Açıklamada, Gezi Davası’nda aralarında TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Mücella Yapıcı, TMMOB Şehir Plancıları Odası, TMMOB İstanbul Şubesi’nin eski başkanı Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odası Hukuk Müşaviri Can Atalay’ın da bulunduğu 8 kişi hakkında verilen tutuklama kararlarına ilişkin “Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza” denildi.
UYDURMA DELİLLER, ASILSIZ SUÇLAMALAR…
Davada yargılanan kişilerin ‘uydurma deliller ve asılsız suçlamalarla’ mahkûm edildiğine değinilerek, “Gezi Davası en başından itibaren siyasi iktidarın politik ihtiyaçları uyarınca dizayn edilmiş, kararı da iktidarın istediği biçimde verilmiştir” ifadelerine yer verildi.
‘YARGILANAN ARKADAŞLARIMIZ YÜZ AKIMIZDIR’
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Aralarında TMMOB Yönetim Kurulu Üyemiz Mücella Yapıcı, Şehir Plancıları Odamızın İstanbul Şubesi’nin eski başkanı Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odamızın Hukuk Müşaviri Can Atalay’ın da bulunduğu yargılanan arkadaşlarımız hukuki gerekçelerle değil, politik hesaplarla cezalandırılmışlardır.
Gezi Direnişi nasıl ki bu ülkenin yüz akı ve onurlu tarihinin bir parçasıysa, Gezi Direnişi Davası’nda yargılanan tüm arkadaşlarımız da bizim yüz akımız ve onurlu tarihimizin bir parçasıdır.
‘BU KARARI KABUL ETMİYORUZ’
İktidar dayatmasıyla, kurgu iddianamelere dayanarak verilen bu mahkeme kararı Gezi’nin tertemiz direnişini lekeleyemeyecektir. Bu kararı kabul etmiyoruz! Gezi Direnişinin arkasında dimdik durduğumuz gibi, Gezi Davasında yargılanan ve ceza alan arkadaşlarımızın da yanında dimdik durmaya devam edeceğiz. Halkı hedef alan, toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik bu karar, gelecekte hem iktidar sahiplerinin hem de bu kararın altında imzası bulunanların üzerinde bir utanç vesikası olarak kalacaktır.
Serbest Görüş:
‘ÇÜNKÜ BİZ GEZİ’YİZ, ÇÜNKÜ BİZ HALKIZ’
Gezi’nin o görkemli haziran günlerinden öğrendiğimiz en büyük ders, birbirimizin elinden tutmanın, birbirimize sahip çıkmanın bizi ne kadar güçlü kıldığıydı. Bundan sonra da birbirimize sahip çıkmaya, arkadaşlarımız, ağaçlarımızı, ormanlarımızı, şehirlerimizi korumaya devam edeceğiz. Çünkü biz Gezi’yiz, çünkü biz Halkız!”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***