İran’ın doğalgaz kesintisi yapması nedeniyle, organize sanayi bölgelerinde elektrik kısıtlamasına gidilmesi ve üretimin durması sanayicileri tedirgin ediyor.
Doğalgaz sıkıntısı nedeniyle organize sanayi bölgelerinde elektrik kısıtlaması uygulamasını hayata geçtiği yerlerden biri Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi. Gıda, metal, plastik, mobilya, tekstil ve inşaat malzemeleri gibi sektörlerde 280 firmanın üretim yaptığı Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi’nde pandeminin etkileri tam atlatılmamışken, bu kez enerji krizi baş gösterdi.
‘ÜRETİMİ TAM GÖBEĞİNDEN VURDU’
3 gündür üretimin yapılmadığı OSB’de fabrikası bulunanların örgütlü olduğu Diyarbakır Organize Sanayi İş İnsanları Derneği (DOSİAD) Başkanı Abdurrahman Aslan, kısıtlamaların ciddi maddi kayıplara neden olacağını söyledi. Türkiye’deki mevcut ekonomik sorunların üzerine kısıtlamaların yapılmasının sanayicileri endişelendirdiğini vurgulayan Aslan, “Bir yılda elektriğe ve doğalgaza yapılan zamlar yüzde 100’ün üzerinde. Esnaf, girişimci, sanayici büyük bir sıkıntı içerisinde. İş dünyasının sıkıntısı vardı. Bunların başında hammadde bulma, finansa erişim konusunda ciddi bir problemler vardı. Bu çok daha da zor ama son gelen doğalgaz ve elektrikteki kısıtlamalar, üretimi tam göbeğinden vurdu, çok ciddi anlamda bir maddi kayıp oluşturdu” dedi.
VOA Türkçe’ye konuşan ve bugünden itibaren normale dönmeyi beklediklerini söyleyen Aslan, buna rağmen sanayicilerin kaygılı olduğunu ifade etti. Kesintinin önceden planlanmamasının mağduriyet yarattığını vurgulayan Aslan, “Umarım bu böyle gitmeyecek, iş dünyası üretimlerine başlayabilecekler. Bu önceden planlanmamış bir kesinti. Buna göre arkadaşları siparişlerini almışlar, kendi bayiliklerine birtakım vaatlerde bulunmuşlardı. Bu kesintilerle birlikte siparişlerini göndermediler. Burada bir mağduriyet yaşandı. İşin maddi yönü de ayrı. Bir tesis üç gün çalışamıyorsa, enerji giderler zaten hat safhada, büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalır. Bizim beklentimiz odur ki, perşembeden sonra tekrar eski sürecine girmesi. Bu şekilde başlaması ve bu konuda artık kesintisiz olarak üretimi devam etmesidir” diye konuştu.
‘ÇOK TOPTANCI BİR YAKLAŞIM VAR’
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya da plansız kesintiyi eleştirdi. Sanayicilerin kesintiye hazır olmadığını söyleyen Kaya, kısıtlamaların birçok sektörü olumsuz etkilediğine dikkat çekti.
Kaya, “Bu, bir anda önümüze çıkan ve özellikle birçok sektörü de olumsuz etkileyen bir kesinti. Bunu görmek lazım. Enerji konusunda dışa bağımlı olduğumuz için dönem dönem bu tür olayların olabileceğini hesaplamalıyız. Ama bu biraz da bir plan program çerçevesinde olmalı. Çünkü bir günde ancak söndürüp iki günde ancak yakılabilen ocaklar var. Aynı zamana bağımlı siparişleri var, yurtdışı siparişleri var. ‘Niye böyle oldu’dan çok, dışa bağımlı olduğumuz için başımıza gelen bu tür olaylara karşı nasıl bir enerji kesintisi olabilir, nasıl bir yol izlemeliyiz önce bunun bir plan programının yapılması lazım. Ticaret sanayi odaları ve organize sanayi bölgesi ile bunun önceden konuşup programı alınması ve sanayicinin de bunu hazırlıklı olması lazım. Çok toptancı bir yaklaşım var. Kapasite düşürmeye yönelik bir açıklama varken bir anda bütün illerde bu toptan kesintiye dönüştü. Bunun biraz yerel yöneticiler bırakılacak şekilde olması lazımdı. Bazı sektörlerin oranla, bazı sektörde tamamen ve sektörün iş kaybı olmayacak, çok büyük sıkıntı yaşamayacaklara enerji verilmeyeceğine yöntem izlenebilirdi. Bu da yapılmadı” ifadelerini kullandı.
Kaya’ya göre iş insanlarının kaybı büyük ancak bu kayıp henüz ihracatı olumsuz etkileyecek düzeyde değil: “Eğer dört gün içinde sonlandırılırsa ama süregelen bir durum oluşursa tabii ki etkileyecektir. Bir seferlik olursa tolere edebiliriz ama tam tolere ederken yeni bir süreç önümüze çıkarsa, ‘nasıl bir yol izleyeceğiz’ belirsizliği ister istemez sana iyice endişelendiriyor. Olmayacağı ile ilgili net bir açıklama da yok. İlk defa ve tek sefer olacağı ile ilgili net bir açıklama da yok. Sanayici de tekrar olursa nasıl olacak, kaç gün olacak , önümüze başka ne tür engeller çıkacak endişesi de var.”
‘PATRONLAR İŞÇİLERE DEĞİL HÜKÜMETE KARŞI SESLERİNİ YÜKSELTMELİ’
Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgelerinin da aralarında bulunduğu beş OSB’ye sahip Antep’te de durum aynı. HDP Antep Milletvekili Mahmut Toğrul, Türkiye’nin benzer sorunları yaşamaması için öncelikle dışa bağımlılıktan kurtulması gerektiğine vurgu yaptı.
Antep’te üretimin tamamen durduğuna dikkat çeken Toğrul, fabrika sahiplerinin kısıtlamanın faturasını işçilere çıkardığını savundu. Toğrul, ”Kentte üretim tam anlamıyla durdu. Bu fabrika sahipleri enerji kısıtlamasının sorumlusunun hükümet olduğunu unutarak bu kısıntının yapıldığı günlerde işçileri zorunlu olarak izinli saydı. Zaten 3 kuruşa çalışan işçiler bu dönemde çalışmalarının karşılığında ücret alamadılar. Yaşanan bu durum kabul edilemez. Eğer güçleri yetiyorsa bu krizin asıl sorumlusu olan hükümete karşı seslerini yükseltmeleri gerekir. Türkiye enerji başta olmak üzere birçok konuda dışarıya bağımlı bir ülke. Öncelikle bu bağımlılıktan kurtulması gerekiyor. Yaşan krizleri halkın ve fabrika sahiplerinin görmesi ve bir an önce bu hükümetten kurtulmanın yolunu seçmesi gerekiyor. Bugün evlerimize gelen doğalgaz ve elektrik faturalarının durumunu herkes görüyor. Bu krizler devam ettikçe bu oran daha da artacak gibi görünüyor’’ şeklinde konuştu.
Yazılı açıklama yapan Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Adnan Ünverdi ise kısıtlamaların, üretim süreçlerinde önemli aksamalara neden olmadan çözüme kavuşturulması gerektiğini kaydetti. Ünverdi, kısıtlamanın üretim, ihracat ve teslimata yansımasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi; “İhracata dayalı büyümeye odaklandığımız böylesi bir dönemde ekonomimizin geleceği için sanayi çarklarını hızlandırmak hepimizin önceliğidir. Bu amaçla ülkemizin en büyük organize sanayi bölgesine sahip olan ve 5. büyük ihracatçı kenti konumundaki Gaziantepli sanayiciler olarak büyük bir özveriyle çalışıyor, üretim ve istihdama devam ediyoruz. Enerji konusunda dış kaynaklı yaşanan bu sorunun büyümeden çözüme kavuşmasını bekliyoruz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***