CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “2022’de ev hanımlarını daha da zora sokacak her ne olursa işte orada olacağım. Ev ekonomisini yok eden kurumlara önerim bolca zincir ve kilit depolasınlar kendilerine. Her kim sofradan çalıyorsa işte o bunun bedelini mutlaka ödeyecek.” dedi.
Kılıçdaroğlu ev emekçisi kadınlar ile birlikte basın açıklaması yaptı. Kılıçdaroğlu, “Yıla korkunç zamlarla girdik. Elektriğe yüzde 50 görünümlü yüzde 125, konutta kullanılan doğal gaza yüzde 25, ticari kuruluşlarda kullanılan doğal gaza yüzde 50, motorine 1 lira 29 kuruş, benzine 61 kuruş, oto gaza 78 kuruş, köprü ve otoyollara ortalama yüzde 25 zam yapıldı. Bu iş artık siyasetten çıkmıştır. Bu iş artık makro ekonomik verileri konuşmaktan da çıkmıştır. Artık Türkiye’de ekonomi parayla ilgili olmaktan bile çıktı.” diye konuştu.
“Birinci önceliğim hane ekonomisini korumak olacak”
Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:
Bu ülkede kimse para kazanmıyor. Artık bizde ekonomi masaya ekmek koyup koymamakla ilgilidir. Ailenin sofrası toplumun yapı taşıdır. O sofrayı ne pahasına olursa olsun korumak zorundayız. Erdoğan Türkiye’sinde özellikle tek çalışanlı ev hanımlı haneler yıkımın eşiğindedir. Bu hanelerimizin insanları artık güvende değildir. İlan ediyorum! Birinci önceliğim hane ekonomisini yani iç ekonomiyi korumak olacaktır. Kadınların ekonomik sorunlarını politika çabalarımızın en önünde tutacağım.
Kadınların sorunlarını politik çabamızın en önünde tutacağım. Toplumdaki önemli rollerine rağmen Erdoğan’ın ev hanımlarını ve tek gelirli haneleri artık hafife aldığı çok açıktır. Onların çığlığını Saray’dan duymak zordur tabii ki bugün ev hanımı görmezden gelinse de pek çok iş yapıyor. Ekonomi bozulduktan sonra hanenin geçim planlamasını tümüyle ev hanımları yapar oldu. İçinde bulunduğumuz tabloda eşinin kazandığı parayla bu korkunç pahalılıkla nasıl mücadele edeceğini bilmiyor ev hanımı.”
“Çizgi filmleri konuşması gereken çocuklar, Erdoğan’ın aymazlığını konuşuyorlar”
“Yemek pişirilecek, temizlik yapılacak, çocuk bakılacak, hastalara ve yaşlılara destek verilecek. Tek gelirli haneler çok ama çok zordalar. Hayat pahalılığı bu haneleri ezip geçiyor. Aileler gıda güvensizliğiyle de mücadele edecek 2022’de. Bu ailelerin küçük çocukları bile politize oldular. Siz de görüyorsunuz videoları. 9-10-11 yaşındaki çocuklar ailelerinin her gün katlandığı zorlukların son derece farkında. Çizgi filmleri konuşması gereken çocuklar, Erdoğan’ın aymazlığını konuşuyorlar.
Bu yaşlarda böylesine önemli bir aile meselesiyle bu kadar ilgilenmek o çocukların asla unutamacağı bir psikoloji olacak. Enflasyon korkunç durumda. Yarın enflasyon rakamları açıklanacak. Göreceksiniz en makyajlı hali bile korkunç olacak. Malum TÜİK adeta makyaj yapa yapa. Ama o bile bir yere kadar oynayabiliyor rakamlarla. Bu tek gelirli, ev hanımlı ailelerin ekonomik güvenliğini sağlamak lazım.
Bu yaşlarda böylesine önemli bir aile meselesiyle bu kadar ilgilenmek o çocukların asla unutamacağı bir psikoloji olacak.
“Göreceksiniz enflasyonun en makyajlı hali bile korkunç olacak”
Enflasyon korkunç durumda. Yarın enflasyon rakamları açıklanacak. Göreceksiniz en makyajlı hali bile korkunç olacak. Malum TÜİK adeta makyaj yapa yapa. Ama o bile bir yere kadar oynayabiliyor rakamlarla. Bu tek gelirli, ev hanımlı ailelerin ekonomik güvenliğini sağlamak lazım.
Ben bu ailelerin mutfağında ve masasında bir sandalye istiyorum. Gıda sorunu yaşanan her ailenin ekonomisinde o ekonomiyi yönetmekte zorlanan ev hanımlarının yanında olacağım. 2022’de en büyük, en önemli önceliğim bu olacak.
“Saray hükümetinin bir ahlak sorunu var”
Saray hükümetinin bir ahlak sorunu var. Ev hanımları çocuklarının eğitimi, beslenmesi, gıda güvensizliğiyle ilgili kabus yaşarken bu saray yarattığı yoksulluğu din soslu vatanseverlik ile sümenaltı etmeye çalışmaktadır.
“Ev ekonomisini yok eden kurumlara önerim bolca zincir ve kilit depolansınlar kendilerine”
2022’de ev hanımlarını daha da zora sokacak her ne olursa işte orada olacağım. Ev ekonomisini yok eden kurumlara önerim bolca zincir ve kilit depolasınlar kendilerine. Her kim sofradan çalıyorsa işte o bunun bedelini mutlaka ödeyecek.”
“Çocuklarımıza mahcup oluyoruz, çocuklarımız bize mahcup oluyor”
Kılıçdaroğlunun sözü bıraktığı ev emekçisi kadınlar şunları söyledi:
“Ben evimde tenceremi kaynatamıyorum, geçinemiyoruz. Aldığımız bir maaşla ocağımızı yakamıyoruz, ısınamıyoruz. Market önünden canımız bir şey çekecek diye geçemiyoruz. Kira ödüyoruz, masraflarımız çok, çocuklarımız okuyor, evimizi döndüremiyoruz. Ne yapacağımızı şaşırdık? Bize yardım edecek bir el bulamıyoruz. Biz çocuklarımıza mahcup oluyoruz, çocuklarımız bize mahcup oluyor. Bir maaşla evi döndüremiyoruz. Bize yardımcı olun, çocuklarımıza iş verin, konuya komşuya boynumuzu bükmeyelim.”
“İktidara sesleniyorum, artık yeter”
“Ben bir Türk vatandaşı olarak yaşadıklarımdan hiç memnun değilim. Ki bu gidişle de memnuniyet diye bir şey olmayacak, sürekli karanlığa gidiyoruz. İktidara sesleniyorum, artık yeter. Güzel yaşamak bizim de hakkımız. İsyan ediyorum, ‘Yeter artık’ diyorum. İşsiz bir evladım var, kirada oturuyorum, çok zor şartlarda yaşıyorum. Umutlarımızın bize verilmesini iktidardan talep ediyorum” sözleriyle yakındı.
“Lütfen, yönetemiyorsanız gidin”
2 bin 250 lira maaşla geçinmeye çalışıyorum. Eşim engelli, evime gıda alamıyorum. Pazar için akşam saatlerini bekliyoruz onu da yapamıyoruz, markete gidemiyoruz. Eskiden bakkallarımız vardı gidip ekmek, yağ yazdırabiliyorduk şimdi öyle bir şansımız yok. Komşuların kapısını çalamıyoruz, bize bir damla yağ verin diyemiyoruz. Eskiden kalan yağları yemeklerimize damlatmak zorunda kalıyoruz, yeter artık. Bizim AKP’den hiçbir beklentimiz yok. Şu anda beklentim farklı, başa gelecek insanların bize yardımcı olacağına inanıyorum. Lütfen, yönetemiyorsanız gidin” dedi.
“Dün yağ alabilmek için komşudan 30 lira aldım”
Kucağında çocuğuyla gelen bir kadın da şöyle konuştu:
“Eşim bizi hamileyken bırakıp gitti. Aldığım 850 TL ile geçiniyorum. Evden atıldım, sağ olsun bir hayırsever bize ev verdi. Doğal gazımızı ve saatimizi açtıramadık. O nedenle de elektrikli soba yakıyoruz. Onu da yakamıyoruz, inşaat elektriği dünya kadar. Marketten yağ bile alamıyorum. Kendi canımıza mı kıyalım, onu da bilmiyorum. Çocuklarımız bir şey istiyor alamıyorum. Dün yağ alabilmek için komşudan 30 lira aldım, çocuklarıma yemek yapabilmek için. Süt bile alamıyorum. Bu hükümet gitsin artık başımızdan yoksa millet artık gidiyor.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***