Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yükselen dijital faşizm ve yalan haber furyası karşısında dünyanın gelişmiş demokrasileri teyakkuz halindedir. Dezenformasyon milli güvenlik meselesi olmanın ötesine geçerek küresel bir güvenlik sorunu halini almıştır.” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, “özgürlüğün sembolü olarak nitelenen sosyal medyanın, günümüz demokrasisi için ana tehdit kaynaklarından biri olduğunu” savundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca düzenlenen Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesine video mesaj gönderdi.
Erdoğan, sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte yalanın hızla yayıldığını belirtirken, “etkili bir denetim mekanizması”nın gerekliliğine vurgu yaptı.
Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Etkili bir denetim mekanizmasının olmadığı bu mecralardan yayılan bu tarz haberler sebebiyle milyonlarca insanın hayatı kararmaktadır. Sosyal medya mecralarının yaygınlaşmasıyla birlikte, yalanın, üretilmiş haberlerin, dezenformasyonun hızla yayıldığını görüyoruz.
İlk ortaya çıktığında özgürlüğün sembolü olarak nitelenen sosyal medya, günümüz demokrasisi için ana tehdit kaynaklarından birine dönüşmüştür. Yükselen dijital faşizm ve yalan haber furyası karşısında bizim gibi dünyanın gelişmiş demokrasileri de teyakkuz halindedir.
Dezenformasyon sadece bir milli güvenlik meselesi olmanın ötesine geçerek, küresel bir güvenlik sorunu halini almıştır.
Kamuoyunu doğrudan bilgilendirmek, dezenformasyon ve propaganda ile hakikat dairesinde mücadele etmek önem arz ediyor. Vatandaşlarımızın doğru ve tarafsız haber alma hakkına helal getirmeden, insanımızı, özellikle savunmasız kesimi yalana ve dezenformasyona karşı korumaya çalışıyoruz. Dünyadaki iyi örnekler ışığında kendi ihtiyaçlarımız çerçevesinde yasal zeminde gerekli hukuki ve idari düzenlemeleri hayata geçiriyoruz. Bunları yaparken de demokrasinin ve uluslararası hukukun bize tanıdığı yetkiler çerçevesinde hareket ediyoruz.
Maddi gücü, uluslararası konumu, iddiası ne olursa olsun, kimsenin, hiçbir şirketin hukukun üstünde olamayacağını vurguluyoruz.
Küresel şebekelere rağmen açık ve temiz bir iletişim anlayışı ile mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Hakikatin, algı operasyonları ile değersizleştirilmesine, gerçeklerin üstünün yalanlarla örtülmesine izin vermeyeceğiz.
Şimdiye kadar birçok adım attık. Halen hazırlıkları süren Stratejik İletişim Politika belgesi ile bu çabalarımızı bir üst seviyeye taşıyacağız.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***