ABD’li Bloomberg haber ajansı, Türkiye’deki ekonomik krize ilişkin bugün yayınladığı haber analizde, Erdoğan’a desteğin en yüksek olduğu Karadeniz sahil şehirlerinde, daha önce iktidarı destekleyen pek çok kişinin yüksek enflasyonun hayatlarını olumsuz etkilemesi nedeniyle kızgın oldukları belirtildi.
Haberde özetle şu hususlara yer verildi: “Erdoğan ve AK Parti’nin 2023 seçimlerinde iktidarda kalmak için geleneksel kalelerini tutması gerekiyor. Hayal kırıklığına uğramış ve kararsız seçmenleri kazanmak için 18 ayları var.
Erdoğan’ın babasıyla İstanbul’a gidene kadar yaşadığı ve çocukluğunun bir kısmını geçirdiği Rize iline bağlı İyidere’de bir kasaptan çıkan 66 yaşındaki bir emekli, kredi kartıyla birkaç ay yetecek kadar et satın almasının nedenini şöyle açıkladı: “Daha sonra almaya gücüm yetmeyebilir. Bir saat içinde fiyatın ne olacağı bile belli değil.”
Pandemi kaynaklı sıkıntılar arasında popülaritesi azalan Erdoğan, Türkiye’yi yüksek riskli bir ekonomik deneye zorlayarak enflasyonun yüksekliğine rağmen Merkez Bankası’na faizleri düşürttü. Erdoğan’ın alışılmış ekonomi idaresinden uzaklaşması insanları daha da yoksullaştırıyor, Türk Lirası bu yıl yüzde 50’den fazla değer kaybetti, enflasyon iyice yükseldi.
İyidere’deki küçük kafesinde çay servisi yapan Selahattin Mete, cumhurbaşkanını saf olmakla suçluyarak “Ekonominiz dünyanın geri kalanına derinden bağlıyken, ‘faiz oranlarını kabul etmiyorum’ diyemezsiniz” dedi. Hala Erdoğan’a sadık olan 51 yaşındaki Mete, AKP’ye ise kızgın: “Bize tepeden bakıyorlar. Başlangıçta bizden biriydiler, sıradan insanlardı. Şimdi lüks içinde yaşıyorlar.” dedi. Bu, AKP’nin kalesi olması gereken yerlerde sıkça duyduğunuz bir şikayet.
Erdoğan’ın İyidere’yle olan kişisel bağlantısı, oradaki birçok kişinin, AKP Genel Başkanı’nı doğrudan eleştirmekten kaçınması anlamına geliyor. Ancak cumhurbaşkanının partisinin üyeleri, adam kayırma ve abartılı yaşam tarzlarıyla suçlanıyor.
Metropoll tarafından Kasım ayında yapılan bir anket, kararsız seçmenler hariç %26 ile AKP’ye verilen desteğin 20 yıllık parti tarihinin en düşük oranı olduğunu gösterdi. Bu, toplumun en düşük gelirli kesiminde %21’e düşmektedir. Metropoll’a göre, cumhurbaşkanının iş onayı, 2015’te en son görülen rekor düşük seviyelerin yakınında, %39 civarında geziniyor.
AKP, 2019’da Rize’de yapılan il genel meclisi seçimlerinde yüzde 58’den fazla, 2018’deki son milletvekili seçiminde ise yüzde 67’den fazlasını kazandı. Ancak bu destek sarsılıyor. 64 yaşındaki emekli Yıldırım Mete, “Arka arkaya zamlarla bize hayat yok” diyerek yerel ekonominin can damarı olan çay ekiminden elde edilen gelirlerin düştüğünü söyledi.
21 yaşındaki sosyal hizmet öğrencisi olan ve Arsin sahil kasabasında neredeyse boş bir balık lokantasında garsonluk yapan Fatma Nur’un hedeflerinin başında kalıcı iş bulmak geliyor. “Daha önce AK Parti’ye oy verdim ama bundan sonraki seçimlerde kesinlikle desteklemem” diyen Nur, kimi destekleyeceğini ise bilemediğini itiraf etti.
Daha batıda, Çarşıbaşı’nda 43 yaşındaki balıkçı Osman Akkan, halkın harcamalarını kısmasıyla gelirinin düştüğünü belirterek “Günde 80-100 kilo balık satıyordum, şimdi bunun yarısını zar zor satabiliyorum. Ucuz istavrit için bile az talep var.” dedi.
Ordu’da iki işçiyi işten çıkaran fırıncı Öner Tekin, hızla artan un fiyatlarının gelirini düşürmesi nedeniyle dükkânını kapatmayı düşünüyordu. Benzin istasyonu çalışanı Okan Orhan ise, akaryakıt maliyeti konusundaki hayal kırıklığının giderek daha belirgin hale geldiğini söyledi. 27 yaşındaki Orhan, “Bir daha AK Parti’ye oy verirsem Allah ellerimi kırsın” diye mırıldanarak, “Buraya gelen birçok sürücü, benzin ve motorinde sık sık zam gelmesine lanet okuyor” dedi.
Serbest Görüş:
dPiyasa şokta: Dolar 17 TL, euro 19 TL
dErdoğan Körfez’den umduğunu bulamadı ve bir B planı da yok…
Ankara yakınlarındaki Delice’de yaşayan ev hanımı Ayşe Denizci, hayat pahalılığı nedeniyle ucuzluk marketinden bile eli boş çıktığını, daha önce AKP’ye oy verdiğini belirtmekle birlikte “Ama muhtemelen artık desteklemeyeceğiz. Bıçak kemiğe dayandı. Değişime ihtiyacımız var.” dedi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***