Üretimde yükselen maliyetler, gıda ve perakende piyasasında da ‘alarm’ zillerini çaldırmaya başladı.
Gıda üreticileri “Hammadde fiyatları aylıktan günlüğe, şimdi de saatliğe döndü, maliyet hesabı yapamıyoruz” derken, marketler de “Yüksek fiyatı kabul etmiyoruz. Satın almada tonaj düşecek” diyor.
Sanayi üretiminde; enerji fiyatlarındaki yükselme, tedarik sorunu, konteyner sıkıntısı, kurdaki dalgalanma nedeniyle yaşanan maliyet artışları, birçok sektöre olduğu gibi gıda sanayisine de yansımaya, oradan da marketleri etkilemeye başladı.
Üretim maliyetlerindeki artışı, satış fiyatına yansıtan tedarik firmaları, bu kez de market raflarına girmekte zorlanıyor.
‘Saatlik fiyatlar veriliyor’
Bu yükselişin sanayi tarafını Dünya’dan Özge Yavuz’a değerlendiren Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, şunları söyledi: “Sanayici üretim yapacak, hammadde soruyor. Bu sene ilk kez görüyorum. Eskiden fiyatlarımızı bir hafta hatta bir ay geçerli kılardık, şu anda günlük hatta saatlik fiyatlar veriliyor. ‘Şu saate kadar dönersen, şu fiyattan alırsın’ diyorlar. Sanayici de ‘Ben bunu alacağım, bu maliyeti ürüne yansıtacağım, peki bunu tüketici nasıl alacak? Bu durum neye gidiyor? diyor.”
İşin market tarafında ise bugünlerde en yoğun mesai harcayanların satın alma ekipleri olduğu belirtiliyor.
Raflar boş kalmasın diye ürün tedarik eden, ancak yüksek fiyatlı ürünlerden dolayı talep düşüşüyle karşılaşan yöneticiler, bunun için farklı satın alma metotlarını devreye alıyor.
Rafta ürün çeşidi azalıyor
Onur Market Yönetim Kurulu üyesi Erdal Tüfekçi, tedarikçilerin kur risklerinden dolayı maliyet hesabı yapamadıklarını, bu nedenle de zincir marketlere uzun vadeli fiyat veremediklerini söyledi.
Tüfekçi, “Kur dalgalanmalarından dolayı tedarik sorunları ufak ufak kendini göstermeye başladı” diye konuştu.
Tüfekçi şöyle devam etti: “Tedarikçinin girdi maliyetleri arttı, o kadar yüksek maliyet artışlarının fiyata yansımasını da, biz kabul etmiyoruz. Kabul etmeyince sorun oluşuyor. Ama biz de şöyle yapıyoruz: Tedarikçi firma fiyat yükseltiyor, biz o fiyatlardan alamayacağımızı söylüyoruz. Almıyoruz da… Şu anda stoklarla götürüyoruz. Daha önceki bağlantılarımız, stok seviyelerimiz iyi. Ancak şu an alım yaparken, örneğin ürünün mavi renkli olanını değil, beyazını alıyoruz, makarnanın o cinsini değil, bu cinsini alıyoruz. Yani ürün çeşidini azaltıyoruz.”
‘Haftanın altı günü etiket değiştiriliyor’
Diğer yandan gıda fiyatlarındaki sürekli artış, market çalışanlarının da en önemli mesailerinden biri olmaya başladı. Raflarda üretim maliyetlerindeki artışla sürekli artan ürün fiyatlarını düzenlemek, ayrı bir çalışma gerektiriyor.
Marketler arasındaki rekabetin artmasıyla sık sık devreye giren kampanyalar da buna eklenince, işi sadece raf ve etiket düzenleme olan çalışanların, durumdan şikayetçi olduğu belirtiliyor.
Gıda perakendesinde uzun yıllardan beri çalışan bir yönetim danışmanı şunları söyledi: “Geçen gün bir markete gittiğimde, etiket değişimi yapan çalışanların ‘Haftanın altı günü etiket değiştirmek en önemli işimiz oldu. Genel müdürlük kapalı olduğu için bir tek pazar günü yapmıyoruz’ dediklerine kulak misafiri oldum.“
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***