Ankara Şehir Hastanesi’nde 36 saat nöbet tuttuktan sonra aracıyla evine dönmek üzere yola çıkan 25 yaşındaki asistan hekim Rümeysa Berin Şen, park halindeki kamyona arkadan çarparak vefat etti.
Ankara Şehir Hastanesi’nde asistan hekim olarak çalışan Rümeysa Berin Şen, Çankaya’da park halindeki araca arkadan çarptı. Şen, kaza anında hayatını kaybetti. Şen’in 8 Şubat 2018’den beri Kayseri Bünyan Cezaevinde kalan, KHK ile kapatılan Melikşah Üniversitesi Hukuk Fakültesi dekanı Prof. Dr. Murat Şen’in kızı olduğu belirtildi.
Çarpmanın şiddetiyle hurda haline gelen araçta sıkışan ve itfaiye ekiplerinin bir saatlik çalışmasıyla çıkarılan Şen vefat etti.
Tıp fakültesinden yeni mezun olan ve Tıpta Uzmanlık Sınavı’nı (TUS) yeni kazanan Rümeysa Şen’in temmuz ayında Ankara Şehir Hastanesi Kadın Doğum Kliniği’nde asistan doktor olarak göreve başladığı, kazanın 36 saatlik gece nöbetinden çıkıp otomobiliyle evine gittiği sırada meydana geldiği öğrenildi.
Kamyon şoförünün marketten alışveriş yapmak için aracını yol kenarına park ettiği belirtildi.
“HEKİMLERİN SESİNİ DUYUN”
Ankara Tabip Odası, sosyal medya hesaplarından kazayla ilgili şu mesajı paylaştı: “Genç bir meslektaşımızı kaybettik… Çok üzgün ve kızgınız! Yoğun iş yükü, gün aşırı uykusuz nöbetlerin yol açtığı çalışma koşulları sonucunda bir #AsistanHekim arkadaşımızı yitirdik.
Bir meslektaşımızı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Gün aşırı nöbetler ile nöbet sonrası izin olmaksızın insanlık dışı koşullarda çalıştırılan, mobbinge uğrayan, şiddet gören hekimlerin sesini duyun!”
Resen emekli edilen Dr. Hakim Albay Cemil Çelik sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:
“Prof.Dr. Murat Şen’in kızı Ankara’da trafik kazasında vefat etmiş. Doktor bir kızımız. Allah rahmet eylesin, kalanlara Allah uzun ömürler versin. Murat Şen Hoca tutuklu. Hangi suçtan tutuklu olduğu malum. İçerdeki binlerce akademisyenden biri. Kendisini Erzincan’da yüksek lisans yaparken tanıdım. Kendisinden ders de aldım. Kendi halinde, işini yapan, çalışkan bir insandı. Kızının ölüm haberini kendisine vermişlerdir. Koğuşumuzdaki bir arkadaşa, babasının ölümünü haber verirlerken bizzat şahit oldum. O anlar anlatılamaz. Yasını tutmaya bile izin vermiyorlar. YARSAV Başkanı Murat Arslan’ın kayınpederinin vefatı haber verilirken yanındaydım. Tahliye olduktan sonra Murat Arslan’ın annesi vefat etti. Cenazesine gittim. Babasının durumunu bizzat gözlemledim. Bu insanların ne yaşadıklarını düşünerek biraz empati yapın. Suçu olup olmadığına girmiyorum. Bu Ülkenin yüzde 99’unun bu insanların suçu olmadığına inandıklarını biliyorum. Yüzde birden bile az bir etkin kesimin uydurduğu suçla Ülke bir yerlere doğru sürükleniyor. Bir de cezaevlerinde kalmış babaların ve annelerin çocuklarının durumlarını bir düşünün: Tabi bunları düşünmesi gereken Ülkeyi yönetmeye talip olan liderler. Bu liderlerden bahsederken şimdiki CB’nını kastetmiyorum. Muhalefet liderlerini kastediyorum. 1.500. 000 civarı soruşturulan dosya var deniyor. Yüz binden fazla insan tutuklu kaldı.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***