Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yeni yasama yılı başladı. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan açılış konuşmasını yaptı. Ekonomi, Covid ve yeni anayasa konularının öne çıktığı konuşmada Kürt meselesine de değinen Erdoğan şunları söyledi:
“Terör örgütleri dahil her kesim tarafından istismar edilen, ‘Kürt sorunu’ denilen meseleyi, hak ve özgürlüklerden kalkınmaya kadar tüm boyutlarıyla çözdük. Yeni güvenlik anlayışımız sayesinde sınırlarımızı dibinde terör koridoru oluşturulmasının önüne geçtik. Bu meseleyi hâlâ istismar konusunu yapmak isteyenlerin maskelerini de aynı şekilde düşüreceğiz.”
Erdoğan’ın konuşmasında diğer öne çıkan ifadeler ise şunlar oldu:
Yeni anayasa
- Yeni bir anayasa milletimize vereceğimiz en güzel 2023 hediyesi olacaktır. Grubu bulunan partilerin yeni anayasa tekliflerini en kısa sürede kamuoyuyla paylaşmalarını bekliyoruz. Biz hazırlıklarımızı yapıyoruz, neticede karar ve takdir yüce Meclis’indir. Anayasa teklifimize katkı verecek herkese şimdiden teşekkür ediyorum.
Ekonomi
- Son 19 yılda ülkemizin demokraside ve kalkınmada kat ettiği mesafeye yaklaşık 8 yıldır ardı ardına yaşadığımız çok boyutlu sınamaları da eklediğimizde ortaya hepimiz için ümit verici bir fotoğraf çıkıyor. Hiç şüphesiz bu sınamalar içinde ekonominin hem her insanın hayatına dokunan yönü hem de diğer tüm atılımların itici gücünü oluşturması sebebiyle ayrı bir önemi vardır. Türkiye’nin 19 yılda elde ettiği her kazanım gibi ekonominin de sorumluluğu bize aittir. Birilerinin sürekli nerede diye sordukları MB rezervleri de 122 milyar dolar seviyesine ulaştı.
-
Artılar-eksiler analizi yaptığımızda, artılarımızın kıyas edilemeyecek kadar fazla olduğunun kabul edilmesini de hak teslimi babından bekliyoruz. İşsizlik küresel sorun olarak varlığını devam ettirirken pek çok ülkede borçluluk oranları tarihi seviyelere ulaştı. IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar ciddi bir yönetim krizi içindeler. Bu salgının Türkiye’de çıkmadığı, ülkemizin dünyanın maruz kaldığı krizin etkilerine maruz kaldığını kabul etmemiz gerekiyor.
-
Son 8 yılda yaşadığımız teker teker her olumlu ve olumsuz sürecin ekonomiye de yansımaları olmuştur. Salgınla da böyle bir süreçte karşı karşıya kaldık. Türkiye ekonomisinin ayakta kalması için tüm kesimlere yönelik önlemleri devreye aldık. Ülkemizin sağlık altyapısına ve insan kaynağına yaptığımız yatırımların meyvesini böyle küresel bir kriz döneminde tüm unsurlarıyla almış olmaktan memnuniyet duyduk.
-
Geçen seneyi büyüme ile kapattık. İnşallah 2021’i yüzde 9’luk bir büyüme ile kapatmayı öngörüyoruz. Büyümeye istihdam artışı da eşlik ediyor. Türkiye, OECD ülkeleri arasında salgın öncesi dönemine göre istihdamını arttıran sayılı ülkelerden bir tanesi.
-
2021 için belirlediğimiz ihracat hedefinin üzerine çıkacağımız anlaşılıyor. Cari dengede önemli bir iyileşme başladı. Özel sektörümüzün dinamizmi ve ekonomi politikalarımızın istikrarı sayesinde, bu dönemde cari açık sorunundan tümüyle kurtulabileceğimize inanıyorum. Yatırım teşvik sistemimizi çok daha cazip bir yapıya dönüştürerek nakdi teşvikleri de içeren seçici destekler getireceğiz.
-
Makroekonomik politikalardan yapısal reformlara kadar pek çok adımı atarak enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız. Gıda tarafında fahiş artışları anında tespit edecek erken uyarı sistemidir. Fiyatları keyfi bir şekilde belirleyen firmaların üzerine kararlılıkla gideceğiz.
Çevre, iklim ve enerji
-
Akkuyu’daki nükleer santralin ilk etabını inşallah 2023’de hizmete alacağız.
-
Ülkemizi çevre hassasiyetlerimizle farklı bir yere taşımıştık. BM Genel Kurulu’nda ilan ettiğimiz Paris İklim Anlaşması’nı Meclisin takdirine sunduk. Gelecek nesillere karşı sorumluluğunuzu yerine getirmekte kararlıyız. Doğal gaz tedariki konusundaki yatırımlarımızı hızlandıracağız.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***