HABER YORUM | İLKER DOĞAN
İstanbul Çatalca’da KHK’lı bir polis memurunun, İyi Parti lideri Meral Akşener’le ‘monolog’ şeklindeki diyaloğu tartışmaları da beraberinde getirdi. Muhalefetin kangren haline gelen sorunu çözme konusunda ne kadar samimi olduğu, KHK’lılara ne kadar sahip çıkacağı sorusu cevapsız. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Deva Partisi lideri Ali Babacan’ın bu konudaki açıklamaları muğlak. Gelecek Partisi de KHK’lılarla ilgili çalışmalar yürütüyor. AKP’nin bile KHK’lılarla ilgili hazırlık yaptığı ileri sürüldü geçtiğimiz hafta.
Ancak bu konuda şu ana kadar hiçbir parti lideri ya da sözcüsü net bir açıklama yapmış değil. Gazeteciler de korkularından olsa gerek, siyasilere konuyla ilgili tek cümle soru soramıyor. Meral Akşener’in, kendisine gözyaşları içinde derdini anlatan KHK’lı polis memuru karşısında ‘lal’ kesilmesi de boşuna değil…
Öyle görünüyor ki, KHK’lılar önümüzdeki seçimlerin en önemli belirleyici gruplarından biri olacak. Dile kolay; sivil ölüme terk edilen 140 bine yakın insandan, kan bağı olan akrabalarından ve yakın arkadaşlarından bahsediyoruz. KHK’lardan doğrudan etkilenenlerin sayısı 1 milyondan fazla.
Kan bağıyla mağdur edilenleri de işin içerisine kattığınızda 3-4 milyonluk bir kitle çıkıyor karşınıza. Avukat Levent Mazılıgüney’e göre, KHK’larla etkilenen seçmen sayısı 8 milyon. Son yerel seçimlerde kullanılan oy sayısının 48,3 milyon olduğunu hatırlatalım. Bu açıdan baktığınızda KHK’ların ciddi bir oy deposu olduğu sonucu çıkıyor ortaya.
CİDDİ BİR OY DEPOSU
İster 3 milyon olsun ister 8 milyon; hem iktidar hem de muhalefet partileri için küçümsenmeyecek bir rakamdan bahsediyoruz. Muhalefet de iktidar da bunun farkında olacak ki son dönemde KHK’lılarla ilgili açıklamalar birbirini izliyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz haftalarda KHK’lıların tamamının görevi iade edileceğini söyledi. KHK’ların hukuksuz olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, “O kanun hükmünde kararnamelerle görevden alınan, işine son verilen, ekmeği elinden alınan herkesi görevine iade edeceğim. Yeter ki teröre bulaşmasın.” ifadelerini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Yeter ki teröre bulaşmasın.” sözüyle ne kast ettiğini bilmiyoruz. Hiçbir gazeteci de bunun ne anlama geldiğini, kendisinin ‘terör’ kelimesinden ne anladığını sormuyor. Örneğin kişinin yasal bir bankada hesabının olması KHK’yla atılması için yeterli midir? Kılıçdaroğlu’na göre bu bir ‘terör’ faaliyeti midir? Veya bir kişinin sendikaya üye olması ‘terörist’ suçlaması için yeterli midir?
KHK’LAR HUKUKSUZSA, YENİDEN YARGILAMA NEDEN?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, KHK’lılarla özel olarak ilgileniyor. O da bugüne kadar bir çok defa KHK’ların hukuksuz olduğunu söyledi. Karaca’ya göre KHK’lıların dosyaları, yeniden ele alınacak ve yargılamaları yeniden yapılacak!
Eğer bu insanlar tamamen hukuksuz KHK’larla işlerinden atılmış ve ‘terörist’ damgası yemişlerse o halde neden yeniden yargılanıyorlar? CHP, hem KHK’lıların ‘hukuksuzca’ işten atıldığını söylüyor hem de yeniden yargılayacağını anlatıyor!
Bu konuda CHP’nin kafasının da biraz karışık olduğu görülüyor…
Medyaya yansıdığı kadarıyla Gelecek Partisi’nin de KHK’larla ilgili çalışması var. Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan, geçtiğimiz hafta 28 Eylül tarihinde OHAL KHK’larının yol açtığı sorunlara ilişkin çözüm önerilerinin paylaşılacağını duyurdu.
ALİ BABACAN’DAN 1,5 MİLYON TERÖRİST ÇIKIŞI
DEVA Partisi’nin de KHK sorununa ilişkin kapsamlı bir ‘KHK Eylem Planı’ hazırladığı medyaya yansımıştı. Parti Sözcüsü İdris Şahin, hazırlanan eylem planının Başkanlık Kurulu’na sunulduğunu anlattı. Şahin, “Bizler KHK’lıların mağduriyetlerini gayet iyi biliyoruz.” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da geçtiğimiz hafta, “Bu tablo utanç verici. Bir ülkede 1,5 milyon insan terörle suçlanıyorsa devlet vatandaşıyla kavga ediyor demektir. Yeter artık davalarla, KHKlarla halkı sindirmeye çalışmayın.” ifadelerini kullanmıştı.
AKP’NİN TEK DERDİ; NE PAHASINA OLURSA OLSUN İKTİDARDA KALMAK!
İddia o ki, muhalefetin KHK çıkışları AKP rejimini rahatsız etmiş ve Erdoğan kurmaylarına ‘konuyla ilgili çalışma yapılması için’ talimat vermiş. Söz konusu haber yalanlanmadı. Ancak çalışmanın içeriği hakkında bir açıklama yok.
Eğer iddia doğruysa AKP, 5 yıl sonra hukuku hatırlamış olabilir mi? Mümkün mü böyle bir ihtimal!
Hayır…
AKP’nin tek derdi ve hassasiyeti iktidarda kalmak. AKP için sorunların çözülmesinin hiç bir önemi yok. Enflasyon fırlamış, işsizlik artmış, cari açık zirve yapmış, öğrenciler yurt bulamamış, ev kiraları fahiş oranda artmış, insanlar açlıktan intihar etmiş hiç önemli değil… Önemli olan AKP’nin her ne pahasına olursa olsun iktidarda kalması! Bunun için yap(a)mayacağı şey yok!
Demokrasi, insan hakları, özgürlükler ya da hukuk rejimin zerre kadar umurunda olmaz.
Peki KHK’lıların göreve iadeleri konusunda muhalefet ne kadar samimi?
Onu da zaman gösterecek…
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***