YORUM | M. NEDİM HAZAR
2017 yılında ünlü yetenek yarışması America’s Got Talent, 12. sezonunu yaparken sahneye elinde küçük gitarıyla (ukulele) 28 yaşında bir kadın geldi. İsmi Mandy Harvey olan bu genç kadın sahnede ayakkabılarını çıkararak jüri ve seyircileri şaşırtmıştı.
Sebebi sorulduğunda dramatik bir gerçek ortaya çıktı. Mandy işitme engelliydi ve orkestranın ritmini ancak zemindeki titreşimden alabilirse şarkı söyleyebiliyordu.
Sahnenin kenarında bir de işaret diliyle TV karşısındaki işitme engelliler için çeviri yapan uzman vardı.
Mandy, o gün kendi bestesi olan bir parçayı seslendirdi ve oldukça duygusal anlardan sonra bir üst tura geçmeyi başardı.
Ancak bir terslik vardı.
Mandy Harvey verdiği mücadele ve elde ettiği başarıya rağmen mutlu değildi. Sebebi, o sezon 4. olmasından sonra (Zira Mandy’nin birinci olmaması için uğraşan epey organize olmuş örgütler vardı ve başarmışlardı) Mark Attabery ile beraber kaleme aldığı biyografisi olan Sensing the Rhythm: Finding My Voice in a World Without Sound (Ritmi Hissetmek: Sessiz Bir Dünyada Sesimi Bulmak) isimli kitapta yazdıklarında ortaya çıkacaktı.
Hayatı boyu şansızlıklar ile mücadele eden, bir dönem pes ettikten sonra müzik sayesinde tekrar hayata tutunan Mandy neredeyse 10 yıldır ses namına hiçbir şey işitmiyor, sadece hissediyordu.
Mandy Harvey’in hikayesi aslında bir engeli olan her insan için muazzam bir “başarı hikâyesi” idi. Ama hayat ona çok da yumuşak davranmamıştı açıkçası.
1988 yılında Ohio Cincinnati’de dünyaya gelen Mandy, sağlıklı ve normal bir çocukluk yaşadı. Babası ona 4 yaşında bir ukulele aldı ve müziği sevdirdi. Müzik, yani ses Mandy için her şey demekti. 2006 yılında mezun olduğu Logmont Lisesi’nde müziğe olan yatkınlığı fark edilmiş ve öğretmeni tarafından Colorado Eyalet Üniversitesi vokal bölümüne kaydolmuştu.
Şansızlıklar burada başladı.
Henüz 18 yaşında olan Mandy, şiddetli baş ağrıları sonucunda işitme hissiyatını yavaş yavaş kaybetmeye başladığını fark etmişti. Babası onu doktora götürdüğünde acı hakikati öğrendiler.
Genç kız, bir bağ dokusu bozukluğu Ehlers-Danlos sendromunun bir sonucu olarak yavaş yavaş işitmesini kaybetmeye başlamıştı. Ve kısa sürede artık tamamen sessiz bir dünyaya gömüldü.
Büyük bir bunalımla hayata küstü…
Ancak, Allah bu gencecik kıza muazzam bir hediye daha vermişti, asla pes etmeyen bir baba: Joe Harvey.
Baba Harvey, kızına destek oldu ve hiç duymasa bile şarkı söyleyebileceğine onu inandırıp kariyerine devam etmesini sağladı.
2017 yılına geldiklerinde, kendini kanıtlamak için de yetenek yarışmasına katılmışlardı.
Yarışma sonrası popülaritesi artan Mandy, hiç beklemediği bir tepki aldı.
İşitme engelliler federasyonu dahil pek çok kuruluş, onun tam sağır olmadığını dolayısıyla sağırların imajını zedelediğini düşünüyor, örneğin işaret dilini sık kullanmamasını eleştiriyorlardı.
Yani Mandy duymuyordu ama konuştuğu için suçlanıyordu!
Müzik şirketleri ise onu “sağır” diye dışlıyordu.
Sağırlar için o “tam sağır” değildi. Sağlamlar içinse “tam sağlam!”
15 Kasım 2017’de BBC’ye verdiği bir röportajda Mandy Harvey, bazı engelli derneklerinin kendisini “ölüme varan” tehditler ile baskı altına aldıklarını söyleyecekti.
Ancak her şeye rağmen kariyerine devam etti. Özellikle caz alanında ilerledi. 4 albüm çıkardı, sayısız konser verdi, ödül aldı.
Şimdi mutlu bir hayatı var. Özellikle yaşadığı deneyimlerden yola çıkarak hazırladığı konuşmalar milyonlara ilham veriyor. Ve müzik kariyeri devam ediyor.
Mandy Harvey’in öyküsü biraz da körler sağırlar birbirini zor ağırlar hikayesi…
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***