Tokyo’da koronavirüs vakasındaki rekor artışta suçlu Olimpiyatlar mı?

Günlük 5 binden fazla vaka görüldü. Artış, Olimpiyat balonunun içinde de hissedilir bir fark yarattı. Gerginlik en küçük etkileşimde bile görülebiliyor.

“Lütfen yiyeceklerin yanında alçak sesle konuşun.”

Bir otel görevlisi, kahvaltı büfesinden odamda yemek üzere alacaklarımı seçerken yaklaştı. Covid kısıtlamaları nedeniyle Tokyo’daki gazeteciler Japonya’da 14 gün geçirip günlük PCR testleri yapmamışlarsa restoranda yemek yiyemiyorlar.

Maske takmama rağmen görevli açık büfenin yanında konuşmamdan kaygılı.

Bu, Japon halkının bir pandeminin tam ortasında Olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmak ile güven içinde vaka sayısını azaltma arzusu arasında kalmalarının sadece bir örneği.

Olimpiyat oyunlarına evsahipliği yapan Tokyo, pandeminin başlamasından bu yana dördüncü acil durumunu yaşıyor, ancak bu tam kapanma anlamına gelmiyor. Örneğin restoranlar akşam 8’den önce alkol servisi yapmıyor, ancak bu zorunlu değil.

Çok sayıda Tokyolu, genelde gönüllü olan kısıtlamalardan yorulsa da bazı uzmanlar dünyanın en büyük spor olayına ev sahipliği yapma kararının halka kafa karıştırıcı bir mesaj verdiğini söylüyor. Maninichi Şimbun gazetesi de bu görüşte. Gazete Olimpiyatlar’ın bulaşı önleme konusunda bir “rahatlığa” yol açtığını söylüyor.

Ülke genelindeki vaka sayısı Perşembe günü 15 bine çıktı. Bu ülkede yeni bir rekor. Bu yükselişe karşın yetkililer Olimpiyat oyunlarının bu artışla herhangi bir ilgisi olmadığını belirtiyor.

Geçen hafta hükümet, acil durumu Tokyo’nun etrafı ve güneydeki Osaka kentine doğru genişletti. Tokyo’daki acil durumsa Ağustos sonuna dek uzatıldı.

Ekonomi Bakanı Yasutoşi Nişimura bir uzmanlar heyetine, “Yeni enfeksiyonlar görülmemiş bir hızda artıyor” dedi ve ülkenin 47 farklı bölgesinin sekizinde daha acil durum uygulanmasını önerdi.

Hükümetin Covid-19 mücadele ekibine başkanlık eden Dr. Şigeru Omi, “Pandeminin başladığı 1,5 yıl öncesinden bu yana en kötü durumdayız. Vatandaşlara durumun aciliyeti konusunda daha güçlü bir mesaj yollamalıyız” dedi.

“Vaka sayılarının artışında birçok faktör rol oynuyor olabilir. Örneğin vatandaşların koronavirüsten yorulması, Delta varyantı ve Olimpiyatlar.”

“En büyük kriz toplumun durumun aciliyetini paylaşmıyor olması. Bu atmosfer devam ederse pandemi kesinlikle daha kötüye gidecek”

‘Haberleri duyunca, kaygılanıyoruz’

Ülkenin büyüyen madalya sayısına rağmen artan vaka sayısı, Japonya’da çoğu kişinin Olimpiyatlar’ın tadını gerçek anlamıyla çıkarmasını zorlaştırdı.

Yaşimoto Yuko insanların Olimpiyat Köyüne gelip, fotoğraf çekebileceği birkaç yerden biri olan Ulusal Stadyum’un dışındaki parkta “Çok zor” diyor:

“Kutlama yapmak istiyoruz, güzel ülkemizi göstermek istiyoruz ama haberleri duyduğumuzda biraz kaygılanıyoruz.”

Personelin, sporcuların ve gazetecilerin hepsinin kaldığı köyde, Olimpiyat balonundaki vaka sayıları genel olarak kontrol altında tutuldu.

Herkes, organizatörlerin virüsün yayılmasını önlemek için oluşturduğu sıkı kurallara uymak zorunda.

Gazeteciler, kurallara uymamaları halinde akreditasyonlarının geri alınacağını kabul eden bir deklarasyon imzalamak zorunda, sporcular da yeme, içme, uyuma, antrenman ve müsabaka dışında maske takmalı.

Olimpiyatlar için Japonya’ya giren herkes, kişinin uydu konumunu, temas ettikleri insanları izleyen telefon uygulamaları olan bir telefon taşımak ve günlük sağlık bildirimi yapmak durumunda.

Covid testi pozitif çıkanlarla yakın temas edenler karantinaya girmeli. Tıpkı testi pozitif çıkan ABD’li sırıkla atlamacı Sam Kendrick ile temas eden Avustralyalı atletler gibi.

1 Temmuz’dan bu yana Olimpiyatlara akredite olan en az 320 kişinin testi pozitif çıktı, ancak uzmanlar “balon” sisteminin işe yaradığını ve Olimpiyat için gelenlerden Tokyo halkına herhangi bir bulaş olmadığını söylüyor.

Ancak Japon medyasında, Covid vakalarındaki artıştan Olimpiyatlar’ı suçlayan ve Olimpiyat balonunda kurallara uyulmadığını söyleyen bir hava var.

Mainichi Şimbun gazetesi, “Oyunlar başladığından bu yana, sporcuların ve diğerlerinin davranışlarındaki rahatlık gözle görülür hale geldi” diye yazdı.

Gazete ayrıca müsabakalarda ve diğer yerlerde sporcuların birbirlerine sarıldıkları, insanların tezahürat yapmak için maskelerini tamamen çıkardıklarının görüldüğü kaydedildi.

Olimpiyat Komitesi Sözcüsü Mark Adams, Tokyo’daki vaka artışına oyunların yol açmadığında ısrarlı.

Adams, “Şu anda burada muhtemelen dünyanın en çok test edilen topluluğuyuz. Aynı zamanda sporcuların kaldığı Olimpiyat köyünde, en sıkı kısıtlamalar söz konusu.” dedi.

“Tam anlamıyla paralel bir dünyada yaşıyorlar ve sorun yaşanırsa biz ilgileniyoruz. Bildiğim kadarıyla sporculardan ya da Olimpiyat hareketinden yerli nüfusa geçmiş tek bir vaka bile yok.”

‘Başka bir ülke daha iyi bir iş çıkartamazdı’

Sporcular, balondaki kurallara o kadar alıştı ki, bir kişi bile şikayet etmedi. En azından kayıtlara geçen bir şikayet olmadı.

Ekvador takımının doktorlarından Pablo Barmiento bu yeni “Covid dünyasına” alıştıklarını ve “balon sisteminin” pandemi sırasındaki tüm spor müsabakalarında norm haline geldiğini belirtiyor.

“Japon organizatörler, koşullar düşünüldüğünde müthiş bir iş çıkarttılar. Tüm planlarını değiştirmek zorunda kaldılar ve bu koşullar altında bize ev sahipliği yaptıkları için hayranlık duyulmalı.”

Bu görüşe başka katılanlar da var.

Arjantin’in bronz madalya alan rugby takımından Santiago Alvarez, “Japonya’ya çok minnetarız. Bir başka ülkenin daha iyi bir iş çıkartabileceğini düşünmüyorum” diyor.

‘Evde kalın ve televizyon izleyin’

Vaka sayılarını minimumda tutmak için tüm önlemlerin alındığı yadsınamaz: Karantina, PCR testleri, bariyerler, her yerde dezenfektanlar. Boş stadyumlarda bile herkese sürekli maske takmaları ve sosyal mesafeyi korumaları hatırlatılıyor.

Olimpiyat Komitesi sadece bir koşulda kuralların gevşetilmesini kabul etti. Madaya kazanan sporcular podyumdayken ve birinci sporcunun ulusal marşı okunurken 30 saniyelik bir fotoğraf verme fırsatı. Sadece zaferlerini kutlarken maskelerini çıkartabiliyorlar.

Günler geçerken oteldeki gazeteciler normal bir görüntü haline geldi. Odalarımızı sadece 15 dakikalığına yiyecek satın almak ya da Olimpiyat müsabaka alanlarına önceden ayarlanmış geziye gidip gitmediğimizi kontrol eden kapıdaki güvenlik görevlileri daha yakın davranmaya başladı.

Ancak kimsenin kuralları ihlal etmesine izin verilmiyor. Nazik ama sıkı bir şekilde bize bunun nüfusun sadece yüzde 26’sının iki doz aşı olduğu Japonya için zor bir durum olduğunu hatırlatıyorlar.

Tokyo Tıp Vafkı Başkan Yardımcısı Toru Kakuta, işlerin daha da kötüleşebileceğini, hastane yataklarına olan talebin tahmin edilenden fazla olabileceğini söylüyor.

Kakuta, “Oksijen ihtiyacı duyacak kadar ağır geçiren hastaların sayısı arttı” diye de ekliyor.

Japonya Başbakanı Yoşhihide Suga halka evde kalma ve Olimpiyatlar’ı televizyondan seyretme çağrısı yaptı.

Ben de balonun içinde yorulmadan ve kaygılanarak çalışmaya devam eden personelin hepimizin evde kalmasını tercih edip etmediğini merak ediyorum.

KAYNAK: BBC TÜRKÇE