Taliban Sözcüsü Zebihullah Mücahit, Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak istediklerini ancak Kabil Havaalanı’nın güvenliğini kendilerinin sağlayacağını söyledi.
euronews’e mülakat veren Mücahit, “Türkiye bizim için önemli bir ülke. Müslüman ve kardeş bir millet. Kalıcı ve iyi ilişkiler kurmak isteriz. Güçlü ve diplomatik ilişkilere sahip olmak isteriz.” dedi.
“Türkiye ile dostluktan yanayız.” diyen Taliban Sözcüsü Zebihullah Mücahit, NATO üyesi Türkiye’nin askerini Kabil’de istememelerinin sebebini ise, “Bunun nedeni, Allah korusun bizimle Türkiye arasında olumsuz bakışın (kötü durumun) meydana gelmemesi.” sözleriyle açıkladı.
“Havaalanının güvenliğini kendimiz sağlayacağız”
Afgan halkının dış güçlere karşı oldukça hassas olduğunu belirten Mücahit, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Afganistan halkı dış ülkelerin güçlerine karşı çok hassas. Biz (Türkiye’ye karşı) hassasiyetin daha fazla artmasını istemeyiz. Dolayısıyla Kabil Havaalanı’nın güvenliğini kendimiz sağlayacağız. Havaalanının tüm kapasitelerini kendimiz kullanabiliriz ama eğer teknik, ticari ve diplomatik konular olursa tabi ki (Türkiye’den) yardım talep edeceğiz.”
Askeri birliklerin Afganistan’da tutulmasının halk tarafından ‘tecavüz’ (işgal) ve ‘işgalin devamı’ şeklinde algılanacağının altını çizen Mücahit, “Tüm dünya ülkeleriyle iyi ve diplomatik ilişkiler kurmayı istiyoruz. Afganların ve savaştan zarar gören ülkemizin iyi ve diplomatik ilişkiler kurmaya ihtiyacı var.
Ancak tecavüz (işgal) ve askeri güçlerin bırakılması, işgalin devamı olarak biliniyor ve Afganistan halkı bu konuda çok hassas. Bu konuda fikir beyan edenler (Yabancı ülkelerin askerlerinin Afganistan’da kalması konusuna sıcak bakanlar) Afganistan’ı tanımıyorlar.”
Röportaj sırasında sık sık dış dünyaya mesaj gönderen ve uluslararası toplumla diplomatik açıdan iyi ilişkiler kurmak istedikleri yönünde beyanatlar veren Mücahit, hükümeti kurduktan sonra diğer ülkelere büyükelçi göndermeyi ve diğer ülkelerden de Afganistan’a büyükelçi gelmesini istediklerini ifade etti.
Ayrıca Mücahit, halihazırda Kabil’de bazı ülkelerin büyükelçiliklerinin olduğunu ve buraların güvenliğini sağladıklarını kaydetti.
Patlama, Amerikan askerlerinin olduğu bölgede yaşandı, onlar zemin hazırladı
Kabil Havaalanı’nda 26 Ağustos günü IŞİD-Horasan tarafından düzenlenen intihar saldırısının ABD’lilerin sorumluluğu altındaki bölgede gerçekleştiğini belirten Taliban Sözcüsü, Amerikalıların bu duruma zemin hazırladığını iddia etti.
Zebihullah Mücahit şu şekilde konuştu:
“Yürek yakıcı bir saldırıydı. Bizi çok üzdü. Orada toplanan siviller, kadın, çocuk ve savunmasız insanlardı. Çok üzücü, Amerikalılar buna ortam hazırladı. Çünkü halkı onlar topladı ve herkes bir yerde toplanınca durum bizim kontrolümüzün dışına çıktı. Kabil Havaalanı’nda bizim durduğumuz bir çizgi var. Mücahitler (militanlar) bu çizgiyi geçmiyor. Amerikalılar da bu tarafa gelmiyor. Olay Amerikalıların mesul olduğu noktada yaşandı. Onlar o bölgenin güvenliğini sağlayamadılar.”
İslami hükümet kurulacak
Taliban, 15 Temmuz’da başkent Kabil’i ele geçirdi. Demokratik yollardan seçilen Batı destekli hükümetin lideri olan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, ülkeden kaçtı. Taliban o zamandan bu yana, aralarında eski siyasetçilerin de olduğu üst düzey isimlerle ‘geniş katılımlı’ olduğunu belirttiği bir hükümet üzerinde çalışıyor.
euronews’e hükümet kurma aşamasını anlatan Mücahit, “Şuan istişareler devam ediyor. İstişareler bitikten sonra umarım kabine açıklanır ve hükümet normal işine döner.” dedi.
Amerikalıların yakında çekileceğini dile getiren Taliban Sözcüsü, hemen ardından yeni bir hükümet kurulacağını ve yönetim şeklinin de İslami olacağını aktardı. Dolayısıyla zaten İslami bir hükümet kurulacağı için artık farklı silahlı grupların bir ‘İslami hükümet’ bahanesiyle savaşması için ortamın da kalmayacağını söyledi.
Herkesin bu yönetim altında yaşayacağını söyleyen Mücahit, “İslam adına yapılan hiçbir saldırının, insan öldürmenin savaşın devam etmesinin mazereti olamaz. Ben herkesin gerçekleri göreceğine inanıyorum. Sizin de gördüğünüz gibi halkın savaşma gücü yok. Artık bir İslami hükümet kurulacak, Afganistan halkı tekrar bağımsızlığını kazanacak. Dolayıyla Afganistan halkı bir millet olarak, rahat yaşama hakkına sahip, biz ülkede istikrarın yeniden sağlanması için çaba göstereceğiz.” şeklinde konuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***