Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs ziyareti sırasında yaptığı değerlendirmelerde ABD’ye seslenerek Kabil havalimanının korunması konusunda Türkiye’nin istediği lojistik, mali ve diplomatik destek şartları yerine getirmesi çağrısını yineledi.
Türkiye’nin Kabil Havalimanı’nın askeri güvenliğini üstlenmesi girişiminde din vurgusunda bulunarak, Taleban ile görüşme yürütebilecekleri mesajını verdi. Erdoğan, “Nasıl ki Amerika’yla bazı görüşmeleri yaptıysa Taleban’ın Türkiye ile bu görüşmeleri çok daha rahat yapması lazım. Çünkü Türkiye’nin onun inancıyla alakalı ters bir yanı yok, ters bir yanı olmadığı için de onlarla bu konuları daha iyi görüşeceğimize, anlaşabileceğimize ihtimal veriyorum. Doha’dan oraya akan bir süreç var, bu süreci de iyi değerlendireceğimizi düşünüyorum. Başka alternatifler var, bu alternatifler üzerinde de şu anda çalışmalarımızı devam ettiriyoruz” dedi.
Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) Lefkoşa Hala Sultan Camii’nde KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Kurban Bayramı namazını kılması sonrasında sorular üzerine Afganistan ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan’ın, “Afganistan’dan Suriye’ye İslam coğrafyasında sorunlar yaşanıyor. Bu sorunlara çözümler ne olacak?” şeklindeki bir soru üzerine, Taleban’ın egemenlik alanını büyüttüğü son sürece rağmen “Afgan halkı dirayetiyle, iradesiyle bu emperyal güçlere karşı mücadelesini verdi ve bu mücadeleden de zaferle çıktı” yorumunda bulunması dikkat çekti.
Türkiye’yi Afganistan’ın geleceğinde ana otoritelerden birisi olarak tanımlayan ve ABD’ye şartlarını yineleyen Erdoğan, “Şimdi yeni bir dönem var. Üç ana otorite burada görülüyor; NATO, Amerika ve bunun yanında da Türkiye. Şu anda Amerika çekilme kararını verdi ama Kabil Havaalanı’nın – bizim tarafımızdan zaten 20 yıldır işletiliyor, bundan sonra da işletilmesi istendi. Biz şu anda buna olumlu bakıyoruz ama Amerika’ya bizim bazı şartlarımız var. Nedir bunlar? Bir, diplomasi noktasında Amerika bizim yanımızda yer alacak, diplomatik ilişkilerde. İki, lojistik noktasında imkanlarını bizim için seferber edecek, hangi gücü varsa lojistik anlamda bunları Türkiye’ye devredecek. Bir diğeri de mali ve idari noktada çok ciddi sıkıntılar olacak. Bu konuda gerekli desteği Türkiye’ye verecek. Eğer bunlar sağlanabilirse biz Türkiye olarak bu süreçte Kabil Havaalanı’nın işletimini ele almayı düşünüyoruz” diye konuştu.
Erdoğan, ayrıca Azerbaycan’ın KKTC’yi tanıması beklentisiyle ilgili soru üzerine ise, “Bu konuda tereddüt edecek hiçbir şey yok. Bunları İlham Aliyev kardeşimle de sürekli zaten görüşüyoruz. İnşallah bu gidiş gelişler sürekli hale gelecek ve üst düzeyde devam edecektir” yanıtını verdi.
Saadet Partisi’nden Asiltürk protokolde
Bu arada Erdoğan’ın, KKTC’yi ziyaretinde Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ün protokolde yer alması da gündemde.
Erdoğan’ın, Asiltürk’ü protokole alması, Millet İttifakı’nı destekleyen Saadet Partisi’ni bölme çabası olarak yorumlanıyor.
Geçtiğimiz aylarda Asiltürk, Erdoğan’ın Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi kararı almasını talep ettiğini açıklayarak, Saadet Partisi’nin AKP’yle birlikte ittifak yapabileceği yönünde mesajlar vermişti. Buna karşı Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise, AKP’nin mevcut duruşunda değişiklik olmadığı sürece muhalefette kalacaklarını belirterek, Türkiye’nin yaşadığı sorunlar nedeniyle “geçim ittifakı” ihtiyacı bulunduğunu dile getirmişti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***