YORUM | PROF. SALİH HOŞOĞLU
Tükiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2020 yılı doğum sayısı ve nüfus artışı rakamları bize bir yılda en az “210 bin fazla ölüm” olduğunu söylüyor. “Fazla ölüm” daha önceki yıllardaki ölüm istatistikleri dikkate alınarak hesaplanan, beklenen ortalama ölüm sayısının üzerindeki ölümleri ifade ediyor. Koronavirüs pandemisinden bu yana da genellikle pandemiye bağlı ölümleri ifade ediyor.
Bu yazıda açıklanan bilgiler tamamen açık kaynaklardan (www.tuik.gov.tr) alındı. Şu ana kadar açıklanan 2020 yılı doğum ve nüfus artışı istatistiklerinin açıkça ifade ettiği bir sonuç nedense kimsenin dikkatini çekmedi. Hükümetin salgında açıkladığı ölüm rakamlarına güvenmeyenler 2020 yılı ölüm istatistiğini beklemeye başladı. Oysa bu veri olmadan da Türkiye’de 2020 yılı fazla ölüm sayısının Covid-19’dan öldüğü açıklananlardan (en iyimser hesaplamayla) yaklaşık 10 katı olduğu anlaşılabiliyor. Bu iddia size uçuk gelebilir veya dehşete düşmenize yol açabilir. Ama bu gerçekle yüzleşmemiz gerekiyor. Salgında bir yakınını kaybetmeyenimiz var mı?
Türkiye nüfus verilerini TÜİK her yıl detaylı olarak açıklıyordu. Bu veriler hemen her alanda oldukça faydalı bilgiler sağlıyor ve araştırmacıların bu verilere dayalı olarak yeni çıkarımlar yapması mümkün oluyordu. Özellikle kaba doğum hızı, kaba ölüm hızı ve göç istatistikleri birçok bilimsel araştırmada sıklıkla kullanılan verilerdir. Ancak şu ana kadar 2020 yılı için ölüm ve göç istatistikleri açıklanmadı ve her iki veri de ileri bir tarihte açıklanmak üzere rafa kaldırıldı.
Türkiye’de Covid-19’a bağlı ölüm sayılarını bakanlık günlük olarak açıklıyor ve bunlar kayda geçiyor. Buna göre salgının başlangıcından 31 Aralık 2020 tarihine kadar Covid-19’a bağlı toplam ölüm sayısı 20,881’dir. Daha önceki bir yazıda İstanbul’daki “fazla ölümler” üzerinden Covid-19’a bağlı ölümleri hesaplamaya çalışmıştık. İstanbul verileri çok tartışıldı. İstanbul’da salgın döneminde defin sayılarında önceki döneme göre görülen artış üzerinden yapılan hesaplamalara göre sadece İstanbul’daki fazla ölümler bile bütün Türkiye’de açıklanan Covid-19’a bağlı ölümlerden fazlaydı. Oysa İstanbul verileri bütün ülkeyi yansıtmamaktadır ve ölenlerin İstanbul dışına defnedilme durumu olduğundan dolayı gerçek rakamların altında olmaları kuvvetle muhtemeldir.
Bir ülkenin yıllık nüfus değişimi; bir yıl içindeki toplam doğanlar, ölenler ve dış göçle hesaplanmaktadır. TÜİK verilerine göre Türkiye’de 2020 yılında 1,112,859 bebek doğdu. Ancak kaç kişi öldüğü açıklanmadı. Türkiye’de toplam ölen kişi sayısı 2016’da 422,964, 2017’de 426,662, 2018’de 426,449 ve 2019’da 435,941 kişidir. Bu verilerden yapılan projeksiyona göre 2020 yılında 443,574 olması beklenmelidir. TÜİK’in verdiği kaba ölüm hızına göre de hesaplandığında aynı rakam bulunmaktadır. Türkiye dışarıdan fazladan göç alan bir ülkedir, 2018 yılında 253,539, 2019 yılında 346,753 fazladan göç aldı. Pandemi nedeniyle dünyada göç hareketlerinin yaklaşık yarıya indiği biliniyor. Ancak bizim elimizde hiçbir veri olmadığı için Türkiye’nin 2020’de ne kadar göç aldığını bilmiyoruz. Dünya geneli trendlerle ilgili bir web sitesi Türkiye’nin 2020 yılı net dış göç rakamını her bin kişiye 0,6 olarak vermektedir. Daha yüksek tahminler de bulunmaktadır. Biz buradaki hesaplamalarda dış göçü sıfır (0) olarak kabul edeceğiz.
Nüfus artışı, doğanların ve göçle gelenlerin sayısından ölenlerin sayısı çıkarılınca bulunan sayıdır. Türkiye nüfusu, 2018 yılında 1,193,357 artışla 82,003,882, 2019’da 1,151,115 artışla 83,154,997 ve 2020 yılında 459,365 artışla 83,614,112 oldu. İlginç şekilde TÜİK’in önceki yıllar için verdiği nüfus artış rakamları, doğanlar ve dış göçle gelenlerden ölenlerin çıkarılması ile elde edilen rakamlardan biraz daha büyüktür ve bunu nasıl elde ettikleri anlaşılamamaktadır (2018’de 118 bin, 2019’da 57 bin fazla). Gene de TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre doğanlardan ölenleri çıkardığımızda nüfus artışını yaklaşık olarak bulabiliyoruz.
Nüfus Artışı (2020 yılı) = (Doğum Sayısı + Net Göç) – (Ölüm sayısı) = (1,112,859 + 0) – (Ölüm sayısı) = 459,365
Bu durumda Ölüm sayısı; doğum sayısından (1,112,859) nüfus artışını (459,365) çıkardığımızda bulduğumuz rakamdır ve bu rakam dışarıdan göç olmadığını kabul edilerek bulunmaktadır.
Ölüm Sayısı (2020) = 1,112,859 – 459,365 = 653,494
Şayet bu nüfusun bir kısmı başka yolla kaybedilmemişse, Türkiye’de 2020 yılında en azından 653,494 ölüm olmalıdır ve bu beklenin yaklaşık 210 bin üzerindedir. Şayet Türkiye önceki yıllar gibi dışardan göç aldıysa bu rakam bunun daha üzerindedir. Türkiye’nin 2020 yılında 210 bin kişilik nüfusunun kaybını eldeki bilgilerle başka türlü açıklamak mümkün değildir. En muhtemel açıklama, Covid-19’a bağlı ölümlerin açıklanan rakamların çok üzerinde olması ve öngörülemeyen başka ölümlerin beklenenden çok daha fazla olmasıdır. Koronavirüs nedeniyle hastanelere ulaşmada yaşanan zorluklar ve haklı olarak hastanelerden uzak durulması kronik hastalıkları olan kişilerin hastalıklarının takip ve kontrolünün kötüleşmesi de buna katkıda bulunmuş olmalıdır.
İlginç bir TÜİK verisi de Türkiye nüfusunun gelecekteki artışı ile ilgili senaryoların gerçekleşme durumunda görülmektedir. TÜİK ”Senaryolara göre nüfus, 2018-2080” başlıklı tabloda düşük, ana ve yüksek şeklinde üç farklı hesaplamayla gelecekte ülke nüfusunun değişimini tahmin etmektedir. 2018 ve 2019 yılları nüfuslarının varsayılan yüksek senaryo rakamlardan bile yüksek gerçekleştiği görülüyor. Yüksek senaryoya göre Türkiye nüfusunun 2018 yılında 81,989,850, 2019 yılında ise 83,133,029 olması beklenmektedir ki bu rakamlardan daha fazlası gerçekleşmiş bulunuyor. Buna karşılık 2020 nüfusu ise düşük senaryonun az üzerinde, ana senaryonun daha altında ve yüksek senaryodaki rakamdan yaklaşık 550 bin daha düşük olarak gerçekleşti. TÜİK’in 2020 yılı dış göç ve ölüm istatistiklerini bir an önce açıklamasını beklemekteyiz. O zaman Covid-19’a bağlı ya da başka nedenlerle ölenler konusunda daha sağlıklı değerlendirmeler yapabiliriz.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***