Türkiye’den Müslüman Kardeşler çizgisinde yayın yapan TV’lerin yayınına getirilen sınırlama sosyal medyaya da yansıdı.
Mısır’da Sisi darbesinin ardından Türkiye’ye gelerek yayın yapmaya başlayan Müslüman Kardeşler’e yakın yayıncılara yeni bir sınırlama daha getirildi.
Daha önce Türkiye’den yayın yapan El Sharq televizyonunda program hazırlayan ancak Mısır’la yeniden diplomatik ilişkilere başlanması ile birlikte yayına çıkarılmayan Mutaz Matar artık sosyal medyada da program yapamayacağını açıkladı.
Programına son vermesi ile birlikte Youtube programlarına başlayan Matar, son yayınında, “Türk yetkililer artık Youtube ve diğer sosyal medya kanallarında da yayın yapmamıza izin vermeyeceklerini bildirdi” dedi.
Mutaz Matar, Youtube programını bitirirken bu durumun Mısır’ın bildirdiği başka programcılar için de geçerli olacağı öğrenildi. Bu isimlerin sosyal medya üzerinden Sisi yönetimine eleştiri içeren benzeri programlar ve paylaşımlar yapmalarına izin verilmeyecek.
NE OLMUŞTU?
Mısır’la yeni dönem başlatan ve Sisi yönetimi ile ilişkileri düzeltmeye çalışan AKP iktidarının talebi üzerine Mart ayında Türkiye’de yayın yapan Mekameleen, El Sharq ve Vatan televizyonlarına “muhalif yayınların sert tonunu düşürmesi” uyarısı yapılmıştı. 19 Mart’ta Al Jazeera kanalına konuşan AKP Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, “Türk yetkililer Ankara’da Müslüman Kardeşler bağlantılı kanalların kapatılması talimatı vermedi” dedi ama El Sharq TV’nin önde gelen isimlerinden Mutaz Matar, bu açıklamadan bir gün önce, 10 Nisan günü “Mutaz ile” isimli programının yayından kalktığını açıkladı.
Matar o dönem yaptığı açıklamada, “El Sharq TV, Türkiye devleti tarafından bir kısıtlama yaşadı. Türk hükümeti Mısır’a karşı yapılan muhalif yayınların seviyesinin düşürülmesini istedi. Türkiye ile Mısır arasında devam eden diyalog sürecinin daha iyi ve daha kolay yürümesi için bunu talep ettiler” demişti. Matar, programında kısıtlı yayın yapmak istemediği için tamamen yayından kaldırdığını belirterek, “Kısıtlamayı kabul etmediğim için programı tamamen durdurmak zorunda kaldık. O kısıtlama altında istediğimiz gibi konuşamayacaktık” demişti.