İsveç firması MSAB (Micro Systemation AB), 15 Temmuz’daki darbe girişiminden sonra gerektiğinde teknoloji ihracatını kısıtlayan Wassenaar Düzenlemesi’ni gerekçe gösterip Türkiye’ye yazılım satmayı sınırlamıştı.
Yenişafak’ın haberine göre, İsrail firması Cellebrite ise İsrail hükümetinin talebi doğrultusunda geçen ay Türkiye’ye satışları durdurdu.
Bilişim suçlarında, mobil cihazların incelenebilmesi için birçok şirket farklı yazılım geliştiriyor.
Günümüzde telefon üreticileri kullanıcıların gizliliğini ve güvenliğini sağlamak için sürekli yeni önlemler alıyor. Bu nedenle cihazların şifrelerini kırarak birer kopyalarını alabilmek siber güvenlik firmalarının önündeki en büyük zorluk haline geldi.
İncelemeler kopya (imaj) üzerinden gerçekleşiyor.
MSAB (İsveç) ve Cellebrite (İsrail) polis, jandarma ve adli tıp görevlilerinin olmazsa olmazı yazılımlarını üreten, yani “mobil cihazlarının imajlarını kopyaları”nın alınmasını sağlayan iki firma.
Haberde bu bölgeler verildikten sonra şöyle deniliyor:
“Aslında özellikle şifre kırma üzerinde uzmanlaşmış üçüncü bir şirket daha var: Grayshift. Ancak ABD merkezli Grayshfit, Washington’un talebi doğrultusunda ürünlerinin satışını sadece istihbarat terminolojisinde Beş Göz (Five Eyes) denilen ABD, İngiltere, Kanada, Yeni Zelanda ve Avustralya ile sınırlı tutuyor.
Bu adli bilişim yazılımlarında ticari kaygılardan çok politik, stratejik ve diplomatik kriterlerin belirleyici olduğunun önemli bir kanıtı.
İsrailli Cellebrite firması 1999’da kuruldu. İlk zamanlarda Nokia, Motorola ya da Ericsson arasında adres ve telefon bilgilerinin transferini sağlıyordu. 2006 yılında Ericsson, Motorola ve Nokia ‘silinip’ iPhone, Samsung ve HTC gibi akıllı telefonlar hayatımıza girince mobil incelemelere yöneldi.
Kısa süre önce 110 milyon dolarlık yatırım alan şirketin değeri 1 milyar doları geçti. Bu firma yazılımlarının önemi ve rakipsiz olmanın özgüveniyle çok yüksek fiyatlarla pazarlıyor. Yeni Şafak muhabirinin ulaştığı bilgiye göre Cellebrite’ın sadece bir lisansının ücreti 15 bin doları buluyor.
Cellebrite’ın iki ana ürünü var: ‘UFED’ mobil cihazların imajlarını alıyor. ‘Physical Analyzer’ ise alınan imaj üzerinden analiz ve inceleme yapılmasına imkan tanıyor.
Tam miktar bilinmemesine rağmen Türkiye’de Emniyet, Jandarma ve Adli Tıp Kurumu’nun incelemeler için Cellebrite kullandığı biliniyor.
Her yazılım güncelleme desteğiyle alınıyor. Cellebrite o süre boyunca güncellemeleri sağlıyor. Güncelleme bittiğinde duruma göre ya yeni güncelleme ya da yeni lisans alınıyor.
Teknolojik gelişmeler hızlı olduğu için güncellemeler zorunlu. Telefon şifrelerinin kırılması, her yeni çıkan modelle yeniden başlayan bir süreç. Her yeni telefon modeliyle adli bilişim firmaları yeni bir yarışa giriyor.
Pazar payının büyük oranda sahibi olan Cellebrite, aynı zamanda ünlü kişilere yapılan siber saldırılar ve terör olaylarında en çok adı duyulan firma. 2 Aralık 2015’te ABD’nin San Bernardino kentinde 14 kişinin öldürüldüğü terör saldırısında, saldırganlardan birinin şifreli telefonundaki bilgilere ulaşmak isteyen FBI, Apple’dan ret cevabı alınca Cellebrite’a başvurmuştu. FBI, iPhone 5C model telefonun çözümü için Cellebrite’e 1 milyon dolardan fazla para ödedi.
Türkiye’deki kolluk kuvvetleri de dünyadaki gibi büyük oranda Cellebrite’ı kullanıyor. Yıllardır süren alımlar, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ihtiyaç artınca 2016 yılının sonlarında büyük miktarlara çıktı.
İşte bu ticaret, geçen ay İsrail devleti Türkiye’yi ihraç listesinden çıkarınca durdu. Cellebrite Türkiye’de daha önce çalıştığı kurumlara yazılım göndermeme kararı aldı. Yeni Şafak’ın ulaştığı bilgilere göre karar sadece yeni lisanslarla sınırlı değil güncellemeleri de kapsıyor.”