Partisinin Kayseri İl Kongresi’nde konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, Dağlık Karabağ’daki çatışmalarla ilgili Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile telefonda görüştüğünü belirterek, “İşgal altındaki bölgeleri geri alıyorlar” dedi.
Türkiye’nin sınırlarında “terör devleti kurma gayreti” olduğunu da söyleyen Erdoğan, “Suriye’nin Irak sınırı tarafında yeni bir terör oluşumu gayretlerini görüyoruz. Bakıyorsunuz orada bir terör devleti kurma gayreti var. Açıkça söylüyorum. Türkiye sınırlarının dibinde böyle bir terör devleti kurulmasına asla izin vermeyecektir” dedi.
‘Macron’un zihinsel tedaviye ihtiyacı var’
Erdoğan konuşmasında Fransa’da Muhammed Peygamber karikatürlerinin binaların cephelerine yansıtılmasını ve Almanya’da camiye düzenlenen polis baskınını da eleştirdi.
Konuşmasında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a sert ifadeler kullanan Erdoğan, “Bu Macron denilen zatın Müslümanlarla derdi nedir? Macron’un zihinsel noktada bir tedaviye ihtiyacı var. İnanç özgürlüğünden anlamayan ve kendi ülkesinde yaşayan milyonlarca farklı inanç mensubu insanlara bu şekilde davranan bir devlet başkanına başka ne denilebilir? Öncelikle bir akli noktada kontrol” dedi.
Erdoğan ardından Fransa’da 2022’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerini hatırlattı:
“İkide birde Erdoğan ile uğraşıyorsun. Erdoğan ile uğraşmak sana bir şey kazandırmaz. Seçimlerde akıbetini göreceğiz. Fransa’ya bir şey kazandıramadı ki kendisine bir şey kazandırsın.”
Fransa’yı Dağlık Karabağ’daki çatışmaların arkasında olmakla da suçlayan Erdoğan, “Şu anda Azerbaycan’daki felaketlerin arkasında bunlar var. MINSK üçlüsünün arasında yer alıyorsun bugüne kadar ne yaptın? Sadece Ermenilere silah gönderiyorsunuz ve bunlarla barış tesis edeceğinizi zannediyorsunuz? Edemezsiniz. Çünkü dürüst değilsiniz. Türkiye Azeri kardeşlerinin yanında yer aldı, bundan sonra da yer almaya devam edecek” dedi.
‘Bunun adı özgürlük değil, İslam düşmanlığı’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya’da bir camiye polis baskını düzenlenmesini de “İslam düşmanlığı” olarak nitelendirdi:
“Almanya’da bir camiye polislerle yapılan baskının izahı olamaz. Bunun adı İslam düşmanlığıdır. Bunun benzerini biz Hıristiyanların mabedlerine yaptık mı? Yapmadık, yapmayız. Bizim karakterimizde böyle bir anlayış yok. Bunların liderleri ile görüştüğümüzde, ‘Nasıl oldu ya?’ derler. Bütün kayıtlar ortada. Bunlarda özgürlük diye bir şey yok. Bunlarda özgürlük yok, laiklik diye de bir şey yok. Hep yalan. Yalan, yalan, yalan. Bunun adı özgürlük değil, İslam düşmanlığıdır.”
“Avrupa’daki her İslam düşmanlığının aynı zamanda Türk düşmanlığı olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. çünkü Batılı için Müslüman Türk’tür, Türk de Müslüman’dır” diyen Erdoğan, “Şimdi kendi vatandaşı olan Müslümanlara saldırı ile Avrupa faşizmi yeni bir safhaya geçmiştir” ifadelerini kullandı.
Fransa’da Samuel Patty isimli öğretmeninin öldürülmesine neden olan Muhammed Peygamber karikatürlerinin, ifade özgürlüğüne vurgu yapmak için Montpellier ve Toulouse’daki kamu binalarına projektörle yansıtılmasını da eleştiren Erdoğan, “Güya laikliğin kalesi Fransa’da Peygamber Efendimiz ile ilgili karikatürün bina duvarına yansıtılması en basit tabirle bayağılıktır. İslam düşmanlığının Türk düşmanlığı olduğunu da akıllarımızdan çıkarmamalıyız” dedi.
Ne olmuştu?
Fransa’da, Samuel Paty adlı bir öğretmenin, Muhammed Peygamber’in tartışmalı karikatürlerini öğrencilerine göstermesinin ardından başı kesilerek öldürülmesi sonrası Montpellier ve Toulouse kentlerindeki hükümet binalarına, Charlie Hebdo dergisinde yayımlanan karikatürler yansıtılmıştı.
Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde karikatürlerin ardından Paty’nin fotoğrafının “Fransa’nın tüm öğretmenleriyle dayanışma” ifadeleriyle yer aldığı görülüyor.
Fransa’da binlerce kişi meydanlarda Samuel Paty’yi anmış ve adına düzenlenen anma töreninde Paty’ye Fransa’nın en yüksek şeref nişanı ‘Légion d’honneur’ verilmişti.
Türkiye’nin tepkisine yol açan Almanya’daki olay ise Berlin’deki Türkiye kökenlilerin yoğun olarak yaşadığı Kreuzberg ilçesinde gerçekleşti.
Alman polisi Çarşamba günü devletin verdiği koronavirüs yardımlarının usulsüzce kullanıldığına ilişkin soruşturma kapsamında Mevlana Camisi’ne baskını düzenlenmişti.
Dışişleri Bakanlığı’nın polis baskınını kınadığı açıklamasında, “Polislerin baskın bahanesiyle cami içinde botlarıyla dolaşmaları ve ibadethaneyi kirletmeleri hiçbir şekilde mazur görülemez” ifadelerine de yer verilmişti.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ise, “Almanya’nın başkenti Berlin’de bölgenin merkezi camilerinden biri olan Mevlana Camii’ne sabah namazı vaktinde Alman polisleri tarafından yapılan baskında hassasiyetlerimiz ve kutsallarımız hiçe sayılmıştır. Bu nefret dolu tutumu şiddetle kınıyorum” demişti.