Pensilvanya Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Brendan O’Leary, Kürtler arasındaki parçalanmışlığın “dış güçler” tarafından kendilerine karşı kullanıldığını savundu.
Kürt meselesini yakından takip eden İrlandalı Profesör, “Şüphesiz dış güçler ve baskı gördükleri devletler Kürtler arasındaki çelişkilerden yararlanmak için her türlü çabayı gösteriyor” dedi.
Kürdistan Bölgesi’ndeki mevcut duruma değinen O’Leary, “Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) içinde bulunduğu “parçalanmışlığın” Kürdistan Bölgesi’ndeki parçalanmışlığın ana sebebi olduğunu belirtti.
Rûdaw TV’de yayımlanan özel söyleşi de Hêvîdar Zana’nın sorularını yanıtlayan Brendan O’Leary, PKK’nin Suriyeli Kürtlerin kendi yolunu belirleyerek ilerlemesine olanak tanımadığını ileri sürerek, “Dramatik bir durum yaşananırsa eğer, Suriye Baas rejimi ile Türkiye’nin birlikte Rojava özerklik projesini ortadan kaldırması ihtimal dâhilindedir” değerlendirmesinde bulundu.
“Avrupa’daki tüm hükümetler Erdoğan’ın Türkiye’yi demokratikleştirme konusunda verdiği sözleri yerine getirmediğini anladı” diyen Profesör O’Leary, PKK’nin barışçıl bir yol izlemesi halinde batının da desteği ile yeniden bir çözüm sürecinin başlayabileceğini ifade etti.
“Kürtler arasında başarılı bir koalisyon olsa da bu Rojava’daki otonomi de büyük bir tehlike altında” diyen akademisyen, “Her şeyden önce PKK, Türkiye’de Kürt meselesini manipüle etmek istiyor. Bu da Türkiye’deki Kürt partilerinin halkı başarılı bir şekilde kazanmasına engel oluyor. Türkiye’deki Kürtlerin yarısına yakını Kürt ulusal partilerine oy veriyor. Kürt partiler arasındaki rekabet ve halkı etkilemek için yaşadıkları çekişmeler Kürt hareketini ciddi bir şekilde zayıflatıyor” görüşünü dile getirdi.
O’Leary, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bence Koronavirüs salgını ve petrol fiyatlarının düşmesi ile Irak’ta ortaya çıkan sorunlar, Erbil ile Bağdat arasındaki mevcut sorunlarla birlikte Bağdat ve Kürdistan arasındaki sorunları daha da arttırdı. Kürdistan Bölgesi’nde de 2017 yılına dayanan çözülmemiş çelişkiler var. Bana öyle geliyor ki KYB’nin bir kısmı Kürdistan Bölgesi’nin bir parçası olmaktansa Süleymaniye’de hüküm sürmekten memnuniyet duyuyor. Bundan dolayı Süleymanistan’ın kurulma tehlikesi büyük. Bundan kazançlı çıkacak olan şüphesiz ki Bağdat’taki Araplar ve İran hükümeti olacaktır. Erbil ile Süleymaniye arasındaki çelişkilerin çözülmesi Kürdistan Bölgesi’nin huzuru için önemlidir.
Bence çelişkilerin iki başat kaynağı var: Birincisi, İran ve Türkiye’nin Kürtlerin iç çelişkilerini kullanmak istemeleri. İkincisi, Kürdistan Bölgesi’nde bir kaç yıl öncesine gidersek KYB’nin en çok parçalanmış parti olduğunu görürüz. Önce bir taraf ayrılarak Goran (Değişim) Hareketini kurdu. KYB’nin iç çelişkileri ve zayıflığı ile bir kısım liderliğinin korkusu KDP’nin birinci parti olacağı ve iktidarlarını korumak için Kürdistan Bölgesi dışındaki güçlerle anlaşmaya hazır olmaları. İran ve Bağdat’la koalisyon kurmak gibi. Ya da Kürdistan Bölgesi’deki güçlü bir partinin bir kaç parçaya ayrılmış olması ve etkili bir parti olarak kalamaması bir engeldir. Bence KYB’deki parçalanmışlık Kürdistan Bölgesi’ndeki parçalanmışlık (ikililik) ana sebebidir.
Malesef Rojava’nın geleceği hala benim açımdan çok açık ve net görünmüyor. Birkaç yıl önce Suriyeli Kürtlerin rejimle özerklik konusunda müzakere yapabilecekleri ihtimali güçlü duruyordu. Rusya ve ABD ortaklaşa Türkiye’nin Rojava’yı işgalini engelleyebilselerdi bu gerçekleşebilirdi. Ama malesef yapmadılar. Rojava açısından olmak ya da olmamak meselesi haline gelen dış tehditlere rağmen Suriye Kürtleri hala birlik olmayı başaramadı. Söylediklerim benim şahsi görüşlerim. PKK bu bölgelerde egemen güçtür. Şüphesiz PKK Kürt siyaseti ve stratejisinin tümünü kontrol etmek istiyor. PKK, Suriyeli Kürtlerin kendi yolunu belirleyerek ilerlemesine olanak tanımadı. Bunu yapmasa küçük bir imkân da olsa Rojava’nın özer yapısının korunması imkan dâhilindeydi. Mevcut durumda PKK’nin izlediği strateji büyük bir uluslararası tepki ile karşılaşmadan Türkiye’ye kuzeydoğu Suriye’ye müdahale etme gerekçesi sundu. Burada tamamen Suriyeli Kürtleri haksız görmemek gerek. Böyle bir kargaşa içerisinde olmalarının önemli bir nedeni de ABD Başkanı Donald Trump’ın kötü stratejisiydi. Önce Kürtleri koruyacağına dair söz verdi ki ABD güçlerinin önemli bir kısmının çekilmesi ile birlikte bu sözün içi boş bir söz olduğu anlaşıldı. Bu yüzden Suriye Kürtleri bu kargaşa ile karşı karşıya kaldı. Bu konudaki görüşüm dramatik bir durum yaşananırsa eğer, Suriye Baas rejimi ile Türkiye’nin birlikte Rojava özerklik projesini ortadan kaldırması ihtimal dâhilindedir.”