Yurttaşlar bu yılki Kurban Bayramı’nı koronavirüs (Kovid-19) salgını tehdidi altında karşılıyor. Özellikle 1 Haziran’da hayata geçirilen “normalleşme” adımları sonrası her geçen gün artan salgın vakalarının, bayramdaki hareketlilikten kaynaklı zirveye çıkacağına dair kimi uyarılar yapılıyor. Kentlerde bulunan hayvan pazarlarındaki tedbirsizlikler de vakaların daha da artacağına işaret ediyor. Hem hayvan besicileri hem tüccarlar hem de yurttaşlar pandemi ve ekonomik krizden dert yanıyor. Yurttaşlar kurbanlıkların pahalı oluşundan, hayvan besicileri ve tüccarlar da satışların olmayışından yakınıyor.
SUR’DAKİ HAYVAN PAZARI
Diyarbakır Sur’da bulunan hayvan pazarında kalabalık salgına davetiye çıkaracak nitelikte. Geniş bir alan üzerine kurulan borsada, hayvan, insan ve araç yoğunluğu sabah saat 04.00’te başlıyor, öğlen saatlerinde sona eriyor. Virüse karşı herhangi bir önlem alınmazken, fiziki mesafe kuralına uyulmadığı, hijyen ve maske takmanın da yok denecek kadar az olduğu görülüyor.
BİRÇOK YERDEN GELİP HAYVAN SATIYORLAR
Kars, Ağrı Van, Hakkari, Bingöl, Batman ve daha birçok yerden getirilen hayvanlar, ücretli olarak alınıyor. Pandemiden önce hayvan başı 2 buçuk olan giriş ücreti, yüzde yüzlük bir zam ile 5 TL’ye çıkarılmış durumda. Saman, yem, ilaç, mazot gibi giderleri sıralayan besiciler, bayram olmasına rağmen emeklerinin karşılığını alamamaktan şikayetçi.
FİYATLAR BİN İLE 20 BİN ARALIĞINDA
Besicilerden Hacı Büyükçay, geçen yıllara oranla işlerinin kötü olduğunu belirterek, virüsün hayvancılığı vurduğunu söyledi. Hayvan fiyatlarının bin ile 20 bin TL arasına değiştiğini kaydeden Büyükçay, mazot, ilaç, yem, saman parasına pazara giriş parasının da eklendiğini söyledi. Büyükçay, giriş ücretinin yüzde yüz artırılarak 5 TL’ye çıkarılmasına da tepkili.
Besicilik yapan Halis Ayhan, işleyişten şikayetçi. Girişlerde oluşan kuyrukların kendilerini rahatsız ettiğini ifade eden Ayhan, “Burada hem hayvanlar hem de biz eziyet çekmiş oluyoruz” dedi.
POLİS ABLUKASI
Besicilerinden İhsan Bintepe, temizlik koşularının çok kötü olduğunu belirterek, yaptıkları itirazların karşılığında polis ve zabıtanın devreye konulduğunu söyledi. Pazarın 4 tarafının polis ablukasında bulunduğunu kaydeden Bintepe, mecburiyetten bu işi yaptıklarını ve hayvan pazarından zarar ederek ayrıldıklarını söyledi.
TOZ DUMAN İÇİNDE HAYVAN SATIYORLAR
Akyapı, “Çok sorun var. Kolaylık yok. Kimi var 200 baş hayvan getiriyor, içeri koyuyor. Ben o malı eve götürdüm. Yarın yine getirdiğimde tekrardan 500 TL vereceğim. Ben diyorum ki bu fatura senin değil mi? Bu faturayı kesmişsin, ancak bu malı satmadım. Ama ertesi gün bu parayı yine benden istiyor. Biz bu sistemi kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Hayvan pazarında var olan kesim yerinin kayyum tarafından kapatıldığını hatırlatan Akyapı, “Bir hayvan pazarı düşünün ki kesim yeri yok. Bunu da belediye yaptı. Ben hayvan aldım nerede keseceğim?” diye sordu. Pazara 7 milyon TL’nin harcandığı bilgisinin kendilerine verildiğini kaydeden Akyapı, “Nereye harcamışlar. Biz bu paranın nereye gittiğini bilmek istiyoruz. Faturaları bize göstersinler. Toz duman içinde hayvanları satıyoruz. O zaman bu paralar nereye gitti” diye konuştu.
“SÖMÜRÜLÜYORUZ”
Besici Abdullah Koyuncu, 44 büyük ve küçükbaş hayvan ile geldiği pazarda hayvanlarının ellerinden kaldığını belirterek, hayvancılık ile uğraşanların sürekli sömürüldüğünü söyledi. “Çocukluğumdan beri hayvancılık yapıyorum. Şu an en kötü dönemini geçiriyoruz. Masraflar hayvandan daha pahalı. Sürekli bir stok hali var. Saman, yem stoklayıp pahalı bir şekilde bize satılıyor. Biz de mecburen alıyoruz. Çünkü hayvanlar ağırda açlıktan ölecek” diye belirtti.
“KURU KALABALIK”
Remzi Atan ise bir ton samanın 600 yemin torbasının 100 TL olduğunu hatırlatarak, pazarda yaşanan yoğunluk için “Kuru kalabalık” dedi. Borsaya hayvan almak için gelen Kasım Ergül de bin TL’ye aldığı keçinin fiyatının geçen sene 700 olduğunu belirterek, hayvan fiyatlarındaki artıştan şikayetçi. İşsizliğin alım gücünü etkilediğini kaydeden Ergül, ekonomik krizin yaşamın her alanında kendini gösterdiğini söyledi.
CANLI ETİN KİLOSU 22 TL
Fadi Ayverdi adlı alıcı ise canlı hayvan kilosunun 22-22,5 TL arasına olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Küçükbaş da büyükbaş da aynıdır. Geçen sene kilo 20’ydi, bu yıl 22-23’tür. Geçen seneye oranla 3 TL arttı. Bu yıl yem ve samana zam geldi. Ete 4-5 lira zam geldi. Kurban işi bitti.”
ADANA’DA DA BENZER DURUM
Adana’da da benzer bir durum yaşanıyor. Sayılı günlerin kaldığı bayram öncesi kurbanlıklar satışa sunulmaya başlandı. Hem hayvan besicileri hem tüccarlar hem de yurttaşlar pandemi ve ekonomik krizden dert yanıyor. Yurttaşlar kurbanlıkların pahalı oluşundan, hayvan besicileri ve tüccarlar da satışların olmayışından yakınıyor. Yurttaşların birçoğu, “Kurbanlıklar çok pahalı alamıyoruz. Kurbanlıklar cep yakıyor. Kurbanlık yerine tavuk alıyoruz” sözleriyle beyaz ete yöneldiklerini belirtiyor.
“ZARARINA KASABA VERECEĞİZ”
Etin kilosundaki artışa değinen Engin Ataş, maliyetlerin her geçen gün arttığını ve bu yıl hayvan sayısının az olmasına rağmen kurbanlık satışlarının düşük olduğuna dikkati çekti. Bir koyunun kendilerine bin 400 ila bin 500 TL arasında bir maliyeti olduğunu ve bunun için nakliye ile besin masrafının olmadığını paylaşan Ataş, “2 haftadır buradayız, 14 tane satabildik. Bu yıl hem koronavirüsten ötürü hem de ekonomik kriz satışları ciddi anlamda etkiledi. İnsanlar geliyor, fiyat sorup gidiyor. Şu anda satıcılar, ellerinde kurbanlık kalmasın diye zararına veriyor. Besicilerin çoğu, zarar edilir diye kurbanlıklarını pazara getirmedi. Bu kurbanlıkları satamazsak, götürüp kasaba zararına vereceğiz” şeklinde konuştu.
“DURUMUMUZ İYİ DEĞİL”
Kurbanlık satışından umduğunu bulamadığını ifade eden Amil Çelik ise, yurttaşların pazara gelip kurbanlıklara bakıp gittiğini söyledi. Geçen yılları mumla aradıklarını söyleyen Çelik, “Zararına bir satış yapıyoruz. Durumumuz iyi değil” şeklinde konuştu. (Diyarbakır/MA)
Reklam