Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’de Gülen hareketi üyesi olmak suçlamasıyla haklarında ceza verilen 2.420 kişi için daha hak ihlali kararı verdi. Kararda, Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine kanunsuz suç ve ceza olamayacağı belirtilerek ByLock, sendika üyeliği, Bank Asya hareketleri vb. suçlamaların kriter olamayacağı ifade edildi. AİHM Yalçınkaya kararından beri 26 ayda 10 bin 220 kişi için ihlal verildi. En az 20 bin dosya sırada bekliyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Bozyokuş ve diğerleri davasında Türkiye’de 2.420 kişinin Gülen hareketine üye olmak suçlamasıyla mahkumiyetine ilişkin önemli bir karar verdi. Mahkeme, söz konusu mahkumiyetlerde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin AİHS 6. (adil yargılanma hakkı) ve 7. (kanunsuz ceza olmaz) ilkeleri ihlal edildiğine hükmetti. Karar, özellikle 15 Temmuz sonrası yürütülen yargılamalarda kullanılan kriterlerin hukuki olmadığını delil sayılamayacağını yeniden gündeme taşıdı.
Hukukçu Dr. Ufuk Yeşil, AİHM’in açıkladığı ihlal kararını sosyal medya hesabından şöyle değerlendirdi: “Mahkeme, 7. maddeden tespit ettiği bu ihlalin başvuruculara iç hukukta yargılamanın iadesi talep etme hakkı verdiğini belirterek, adil yargılanma hakkı (6. madde) kapsamındaki şikâyetleri ayrıca incelemeye gerek görmemiştir. Karar, Komite tarafından kesin olarak verilmiştir.”
Mahkumiyetlere Gerekçe Yapılan Kriterler Delil Sayılamaz
AİHM kararında, Türkiye’de Gülen Hareketi üyesi olmak suçlaması ile verilen mahkumiyetlere dayanak yapılan ve “kriter” olarak adlandırılan unsurların hukuki belirlilik ilkesini ihlal ettiği vurgulandı.
İşte AİHS Madde 7 – Kanunsuz ceza olmaz ilkesine aykırı görülen mahkumiyet gerekçeleri:
ByLock Kullanımı: Mahkumiyetlerin en belirleyici dayanağı olarak kabul edilen şifreli mesajlaşma uygulaması “ByLock”un kullanılması.
ByLock İtirafları ve İçerikleri: ByLock kullanıldığına dair ikrarlar, çözümlenen mesaj içerikleri veya kullanıma dair tanık beyanları.
Kurum Üyelikleri: Cemaatle iltisaklı olduğu değerlendirilen sendika, dernek veya vakıflara üye olunması.
Bank Asya Hesap Hareketleri: Bank Asya’daki hesap hareketleri.
Yayın ve Materyaller: Cemaatle bağlantılı yayınların veya görsel-işitsel materyallerin bulundurulması.
Geziler ve Yurt Dışı Kayıtları: Cemaat tarafından organize edildiği değerlendirilen gezilere katılım ve buna ilişkin Türkiye’ye giriş-çıkış kayıtları.
Bağışlar: Cemaatle bağlantılı vakıflara yapılan bağışlar.
Protesto ve Etkinlikler: Cemaate destek amacıyla yapıldığı değerlendirilen gösterilere veya diğer faaliyetlere katılım.
Sosyal Medya Paylaşımları: Cemaat lehine yapılan sosyal medya paylaşımları.
Barınma: Cemaate ait öğrenci evlerinde veya yurtlarında kalınması.
Diğer Mesajlaşma Uygulamaları: Kakao Talk veya Eagle gibi diğer mesajlaşma uygulamalarının cemaat mensuplarıyla iletişim için kullanılması.
HTS Kayıtları: Aynı suçtan yargılanan diğer kişilerle iletişimi gösteren HTS (arama/sinyal) kayıtları veya cemaat üyeliğine işaret eden diğer dijital deliller.
İstihdam: Cemaatle iltisaklı kurum, kuruluş veya şirketlerde çalışılması veya buralara üye olunması.
Tanık Beyanları: Kişinin cemaatle bağlantısına veya kurumlarında çalıştığına dair tanık ifadeleri.
Kararın Önemi
AİHM’in bu kararı, Türkiye’de Gülen Hareketine yönelik terör örgütü üyeliği suçlamasıyla yapılan yargılamalarda kullanılan delillerin hukuki geçerliliği kaybettiğini gösteriyor. Uzmanlar, kararın benzer davalar için emsal teşkil edebileceğini belirtiyor.
AİHS Madde 7 – Kanunsuz ceza olmaz (Nullum crimen, nulla poena sine lege)
- Hiç kimse, işlendiği zaman suç teşkil etmeyen bir fiilden dolayı cezalandırılamaz.
- Yani bir kişi, ancak fiili işlendiği tarihte yürürlükte olan kanuna göre suç sayılıyorsa cezalandırılabilir.
- Ayrıca, suç ve ceza kanunla açıkça belirlenmiş olmalıdır; belirsiz kriterlere dayanarak ceza verilemez.
Bu madde ile , hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerini korur. AİHM’in Bozyokuş kararında, Türkiye’de kullanılan Gülen Hareketine yönelik suçlamalarda kullanılan kriterlerin (ByLock, sendika üyeliği, Bank Asya hareketleri vb.) bu ilkeyi ihlal ettiği sonucuna varıldı.
AİHS Madde 6 – Adil Yargılanma Hakkı
- Herkes, medeni hak ve yükümlülükleri veya ceza davası ile ilgili konularda bağımsız ve tarafsız bir mahkeme önünde makul süre içinde adil ve açık bir duruşma hakkına sahiptir.
- Kararlar açıkça açıklanmalıdır; ancak ahlak, kamu düzeni, ulusal güvenlik veya özel hayatın korunması gibi gerekçelerle duruşmanın tamamı veya bir kısmı kapalı yapılabilir.
- Masumiyet karinesi: Ceza ile yargılanan herkes, suçluluğu yasaya uygun olarak kanıtlanana kadar masum kabul edilir.
Asgari haklar:
- Suçlamanın anlayacağı dilde ve detaylı olarak derhal bildirilmesi,
- Savunma için yeterli zaman ve imkan,
- Avukat yardımı (gerekirse ücretsiz),
- Tanıkları sorgulama ve kendi tanıklarını çağırma,
- Ücretsiz tercüman yardımı (dil bilmiyorsa).
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***








































