İktidara yakın Yeni Şafak gazetesine daha önce Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanı Abdullah Yaman hakkında çeşitli iddialarda bulunmuştu. Yaman bu iddialara “Yeni Şafak çetesi” diyerek tepki göstermiş ve hakkındaki iddiaları yalanlamıştı.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanı Abdullah Yaman, gazetenin iddialarını sürdürmesi üzerine suç duyurusunda bulunmaya hazırlandığını açıkladı.
Abdullah Yaman, Facebook sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şu şekilde:
“Hükümetin, yarı resmi “El Ahram” gazetesiymiş algısını bırakarak sağa sola; tehdit ve şantajla ayar vermeye kalkışan Yeni Şafak müsveddesi “durmak yok tezvirata devam” anlayışıyla reklam arası bile vermeden, tetikçiliğe devam ediyor, maalesef.
Benzer vakıalarda genelin yaptığı gibi “yayın yasağı koydurma” refleksini sergileme yoluna gitmedik. Neticede kimseden saklı gizli faaliyet yürütmediğimizden “hodri meydan” dedik.
Gelin görün ki görevi kötüye kullandığımıza dair hiçbir somut delil sunmadan harcı alem iftira ve çamurlama faaliyetine aynen devam, diyorlar.
İddialar doğruysa şayet benim hakkımda, değilse müsvedde hakkında refleks sergilemeye davet ettiğim ilgili devlet kurumlarından çıt bile çıkmayınca iş başa düştü, maalesef. Şeytan taşlamaktan tavafa da vakit buluruz inşallah.
Bu dönemde semirtilip şımartılmış ancak düzenli aşıları yapılmadan sokağa salınmış güruha karşı manevi tazminat ve suç duyurusu hazırlıklarını yapıyorum elbette.”
“Mide bulandırır”
“Yeni Şafak küçüktür lakin mide bulandırır” diyen Yaman, sözlerine şöyle devam etti:
“Potansiyelinden hareketle; müsaadenizle fazla detaya inmeden özet bilgi sunmak istiyorum.
Haberde bahsedildiği üzere f…’den soruşturma geçiren bir kardeşim bulunmadığı gibi yurtdışına kaçan ya da yurtdışını gören bir kardeşim bile olmamıştır.
Keza f… iftirasıyla uzun süre açığa alınan büyük oğlum hakkında hiçbir delil elde edilemediğinden bilahare kamu görevine iade edilmiştir. Diğer oğlum ise hiçbir suçlamayla karşılaşmadığı halde cari hukuk anlayışımızdaki “cezaların sülaleliği” ilkesinden dolayı sürekli mobinge maruz kaldığından dayanamayıp pasaportla yurt dışına çıkarak halen hayatını orada işçi olarak idame ettirmek zorunda bırakılmıştır.
Bahsi geçen dosyaya gelince: Dairemiz kararı, en son tüm hukuk dairelerinin temsilcilerinden oluşan 25 kişilik Hukuk Genel Kurulundan bile geçip kesinleşmiştir.
Bahsi geçen genel kurulda benim sadece bir oy hakkım bulunuyor. Hukuk Genel Kurulu gündemini belirleme yetkisi ilgili kurul başkanının inisiyatifinde olup, “dosyayı kendi heyetine çekti” iftirasının gerçeklikle bağdaşır tarafı bulunmamaktadır. Kaldı ki sonucun sadece şahsi inisiyatifimle tahakkuk ettiğini söylemek, diğer yüksek hakimlerin iradesine ve nihayetinde Yargıtayın kurumsal kimliğine hakarettir.
“Gazete müsveddesi”
Yaman’ın açıklamasının devamı şu şekilde:
”Gazete müsveddesinin sık sık dile getirdiği Anayasa Mahkemesi kararında; hak sahipliğinin tespitine dair herhangi bir belirleme bulunmamaktadır.
Benim henüz üyesi bile olmadığım Dairemizin 2015 tarihli kararında yeterli gerekçe bulunmadığına ilişkin değerlendirme yapılarak ihlal kararı verilmiştir.
Bu aşamadan sonra yeniden yapılan yargılamada gerek Dairemiz, gerekse Hukuk Genel Kurulu ki (karar henüz yazım aşamasında) anayasa mahkemesinin yetersiz gerekçe eleştirisini karşılayacak ilave gerekçe koymak suretiyle hak ihlalini gidermiş olacaktır. Yani konu yalnızca usule ilişkin bir noksanlığın giderilmesinden ibarettir.
Bu arada, dünyalık namına ne varsa hepsine kavuşmuş, ancak ahlak, etik, haysiyet, din gibi kavramları geçmişteki gecekondusunda unutmuş obez bir çeteye karşı, haklının yanında duruş sergileme yüce gönüllüğünü gösteren tüm insanımıza teşekkürlerimi arzetmeyi büyük bir borç biliyorum.
Sosyal medyada yer alan binlerce mesaj ve paylaşımınızı erinmeden tek tek okudum. İyi ki varsınız. Sağ olun var olun.
Rab’bine sığınan kimseden korkmaz. Adalet bekçiliğine aynen devam, inşallah.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***
 
	    	





































