ABD Başkanı Donald Trump, Sahel bölgesindeki askeri yönetimlerle ilişkileri yeniden şekillendiriyor. Washington, cunta yönetimlerine yönelik yaptırımları kaldırmaya hazırlanırken, terörle mücadelede destek karşılığında maden zenginliklerine erişim konusunda imtiyaz teklifinde bulundu.
Trump yönetimi, Ukrayna savaşı ve Kongo’daki kriz dahil pek çok dış politika dosyasında kritik madenleri pazarlık aracı haline getirme politikasını Sahel’de de sürdürmek istiyor.
Joe Biden döneminde Mali, Burkina Faso ve Nijer’deki darbeler sonrası askıya alınan yardımlar, Trump yönetiminde yeniden gündeme geldi. ABD’nin Afrika politikasında Çin ve Rusya’ya karşı yeni bir denge kurma çabası dikkat çekiyor. Ancak yeni politikanın yardımdan çok ticaret odaklı olduğu belirtiliyor.
Temmuz ayında Trump’ın güvenlik danışmanlarından Rudolph Atallah Mali’yi ziyaret ederek, ülkeye “Amerikan çözümü” önerdi. Atallah, “Gerekli ekipmana, istihbarata ve güce sahibiz. Eğer Mali bizimle çalışmaya karar verirse, ne yapacağımızı biliriz.” ifadelerini kullandı. Aynı dönemde Batı Afrika’dan sorumlu üst düzey diplomat William Stevens, Bamako’da ABD’li şirketlerin altın ve lityum yatırımları karşılığında terörle mücadeleye destek verebileceğini söyledi.
Mali, dünyanın önde gelen altın ve lityum üreticileri arasında yer alıyor. Burkina Faso’nun da önemli altın rezervleri bulunuyor. Nijer ise zengin uranyum yataklarıyla öne çıkıyor. Tüm bu ülkeler, darbelerle iktidara gelen cuntaların “ulusal zenginliklerin halkın yararına kullanılması” vaadine rağmen, Washington’un tekliflerine sıcak yaklaşıyor.
Cuntalar, Fransa ile bağları kopardıktan sonra Moskova’ya yönelmiş, Wagner ve halefi Afrika Kolordusu üzerinden Rus paralı askerleri sahaya sürmüştü. Nijer’in Fransız şirket Orano’nun uranyum tesisini millileştirmesinin ardından Kremlin, uranyum çıkarma isteğini açıkça duyurmuştu.
Trump yönetimi ise Rusya’nın varlığını sorun olarak görmüyor. Güvenlik danışmanı Atallah, “Ülkeler ortaklarını seçmekte özgür” dedi. Eski ABD Nijer Büyükelçisi Bisa Williams’a göre, Trump’ın yaklaşımı “Rusya’nın demokratik değerleri reddeden çizgisiyle uyumlu, tamamen çıkar odaklı bir dış politika” anlamına geliyor.
Williams, Trump’ın Rusya’nın Wagner modeline benzer şekilde Amerikan paralı askerlerini devreye sokabileceğini, böylece Kongre veya kendi tabanı karşısında hesap verme zorunluluğundan kaçabileceğini söyledi.
Moskova; Burkina Faso, Mali ve Nijer’in askeri yönetimlerinin üst düzey komutanlarını 14 Ağustos’ta ilk kez resmi olarak ağırlamıştı. Zirve, Kremlin’in Sahel bölgesinde artan nüfuzunu pekiştirme hamlelerinden biri olarak görülmüştü.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***