Mehmet Özcan*
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen ve 99/03 Sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar çerçevesinde geliştirilen Yerel Kalkınma Hamlesi Destek Programı, Türkiye’nin il düzeyindeki farklı potansiyellerini harekete geçirmeyi amaçlayan hedefli bir yatırım destek mekanizmasıdır.
Bu programın temel mantığı, her ilin sahip olduğu kaynaklara, sektörel geçmişine ve insan kaynağına göre özelleştirilmiş yatırım alanlarının belirlenerek desteklenmesidir. Kalkınma ajansları bu süreçte teknik analiz ve ön değerlendirme görevlerini üstlenmekte; yerelin bilgi birikimi ve saha hâkimiyeti, merkezi teşvik sistemine entegre edilmektedir.
MEHMET ÖZCAN YAZDI– Yeni yatırım teşvik sistemi üzerine
Programın güçlü yönleri
Güçlü teşvik unsurları: Yatırımcılara, yatırım harcamasının yüzde 50’si kadar vergi indirimi, yeni sistemle getirilen hibe şeklindeki makine desteği gibi cazip destek unsurları sunulmaktadır.
Yerel katılım ve sahiplenme: Yatırım alanlarının yerelde belirlenmesi, Kalkınma Ajansların teknik personel kapasitesini harekete geçirerek kurumların etkinliğini artırmaktadır. Aynı zamanda, kamuoyunda yerel kalkınma sahiplenmesi yaratılmakta, projeler daha yüksek başarı potansiyeliyle hayata geçirilebilmektedir.
Stratejik odaklanma: Program sayesinde yatırım teşvikleri, genelleştirilmiş alanlardan çıkarılarak il düzeyinde özelleştirilmiş hedef sektörlere yönlendirilmekte; bu da kaynakların daha etkin kullanımını sağlamaktadır.
Esnek ve güncellenebilir yapı: İl bazında belirlenmiş yatırım konularına eleştiriler yapılması kaçınılmazdır. Desteklenecek yatırım alanlarının yıllık olarak revize edilmesi öngörülmüştür. Bu sayede, ekonomik ve sektörel değişimlere uyum sağlanabilmekte; ilanlar dinamik bir politika aracına dönüşmektedir.
Programın sınırlılıkları ve iyileşme alanları
Kısıtlı başvuru süreleri: Programın çağrı esaslı yapısı, başvuruların yalnızca belirli dönemlerde alınmasına neden olmaktadır. İlk Çağrı 18.07.2025 tarihinde ilan edilmiş, 30.09.2025 son başvuru tarihi olarak belirlenmiştir. Bu kısa süre, özellikle işletmelerin biraz rehavette oldukları yaz aylarında, yatırımcıların karar alma, fizibilite hazırlama ve değerlendirme süreçlerinde belirsizlik yaşamasına yol açmaktadır. Kısa çağrı süreleri, kaliteli proje üretimini ve yeterli başvuru sayısını engelleyebilir.
Yatırımcıların uygun yatırım alanlarını dahi çağrı ilanına kadar bilmedikleri ortamda iki ay içerisinde yatırım kararı verilmesi ve hazırlıkların tamamlanmasını beklemek makul görünmemektedir.
Değerlendirme süreçlerin uzama riski: Başvuru için kısa süre tanınmışken değerlendirmenin ne zaman tamamlanacağına dair bağlayıcı bir hüküm yoktur. Yerelde ve merkezde ayrı değerlendirmeler yapılacaktır. Yatırımcılar, projelerinin değerlendirmeyi geçip geçmeyeceğini ve destek alıp almayacağını uzun süre bilemeyecektir. Belirsizlik ve yatırım arasında ters korelasyon vardır. Uzayan süreç yatırımların, dolayısı ile gelir ve istihdam etkilerinin gecikmesine, yatırımcıların motivasyon kaybetmesine yol açmaktadır. Bu durum geçmiş dönemlerde Hamle Programının uygulamasında çok net gözlenmiştir. Kişisel olarak yerel bir destek programında başarılı proje listesinin yerel yöneticinin işgüzarlığı ile ve salt Sayın Bakan teşrifi esnasında açıklanması için iki ay kadar bekletildiğini hatırlıyorum.
MEHMET ÖZCAN YAZDI- Teşvik sistemi yat imalatını ne kadar destekliyor?
Öneri
Yatırım ortamında öngörülebilirlik ve esneklik sağlanması amacıyla başvuruların yıl boyunca sürekli olarak alınabildiği bir sistem tasarlanmalıdır. Bu sayede yatırımcılar, programın sabit takvimine bağlı kalmaksızın, kendi iş planlamaları doğrultusunda başvuru yapma imkânına kavuşur. Sürekli açık çağrı mekanizması, hem değerlendirme birimlerinin iş yükünü dönemsel olarak yoğunlaştırmaktan kaçınarak daha dengeli bir süreç sağlar hem de destek programının hedeflediği nitelikli yatırımların belirli bölgelerde kümelenmesine katkı sunar.
Öte yandan, her yıl ocak ayında ilan edilmesi öngörülen çağrılar kapsamında 2 aylık başvuru süresi, yatırımcıların hazırlık süreçlerini sınırlı bir zaman diliminde tamamlamasını zorunlu kılmaktadır. Seçili alanlar ve bölgeler önceden ilan edilerek yatırımcılara daha uzun değerlendirme ve hazırlık süresi verilmesi, yatırım kararlarının kalitesini ve bölgesel hedeflerle uyumunu artıracaktır.
Yatırımların yılın sadece belirli bir dönemine sıkıştırılması yerine, farklı zamanlarda onaylanarak uygulamaya konulabilmesi yatırım süreçlerinin doğasına daha uygun olup, destek programının hedeflediği etkiyi ve sürdürülebilirliği de güçlendirecektir.
* BDO Teşvik ve Devlet Destekleri danışmanlığı Lideri