Serbest Görüş Haber Merkezi
Yürürlükteki Türk Ceza Kanunu’nun mimarlarından, eski İstanbul Hukuk Fakültesi Dekanı, Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, “Fatih Altaylı CİNE 5’te canlı yayına çağırdı. Partiyi yeni kurduğu dönemde Sayın Cumhurbaşkanı, Ankara Devlet Güvenlik savcısınca tutuklanmaya sevk edilmişti. Tutuklama yanlış olur dedik. Tutuklama olmadı. DGM’de o zamanki avukatı sayın Hayati Yazıcı vardı, kendisi daha iyi değerlendirir: DGM’leri arar hale mi geldik? Altaylı o programda dönemin merkez medyasının malum tutumuna aykırı bir tavır sergilemişti” dedi.
Gazeteci Fatih Altaylı, kendisine ait YouTube kanalında söylediği sözler nedeniyle “Cumhurbaşkanını tehdit” suçu iddiasıyla başlatılan soruşturma çerçevesinde tutuklanarak Silivri Cezaevine sevk edildi. Adem Sözüer sosyal medya hesabından Altaylı’nın tutuklamasına ilişkin olarak açıklama yaptı.
Sözüer, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın 1997 yılında İBB Başkanı iken hakkında tutuklama kararı çıktığında buna itiraz ettiklerini, Altaylı’nın da ana akımdan uzak bir tavırla Erdoğan’ı yayınına çağırdığını söyledi.
Adem Sözüer’in sosyal medya paylaşımının tamamı şu şekilde:
“TCK 310/2. maddesindeki Cumhurbaşkanına karşı”Fiili saldırılar”unsuru basın yoluyla yapılan sözlü ifadeleri kapsamaz
Türk Ceza Kanunu 310. maddesi Cumhurbaşkanına yönelik Suikast ve diğer ‘fiili saldırıları’ cezalandırıyor.
Suikast hayata karşı saldırılardır.Hayata karşı olmayan diğer saldırılar;
örneğin vücut bütünlüğü,
sağlık,cinsel dokunuşmazlık veya hareket özgürlüğüne karşı saldırılar şayet”fiili” olarak yani doğrudan doğruya gerçekleştirilirse, fiili saldırı niteliğindedirler.
‘Fiili saldırı’ basın yoluyla yapılan sözlü ifadeleri kapsamaz.
Fiili saldırı terimi karşılaştırmalı hukukta da kullanılmaktadır.
Örneğin Alman, Avusturya ve İsviçre Ceza Kanunularında çeşitli suçlarda ‘tätlicher angriff’ yani ‘fiili saldırı’ unsuruna yer verilmiştir.
Tüm literatür bu suçlardaki fiili saldırı unsurunu,
mağdura karşı doğrudan doğruya fiziki temas amaçlı olarak gerçekleştirilen davranışlar olarak açıklamaktadır.
Fatih Altaylı CİNE 5’te canlı yayına çağırdı. Partiyi yeni kurduğu dönemde Sayın Cumhurbaşkanı, Ankara Devlet Güvenlik savcısınca tutuklanmaya sevk edilmişti. Tutuklama yanlış olur dedik. Tutuklama olmadı. DGM’de o zamanki avukatı sayın Hayati Yazıcı vardı, kendisi daha iyi değerlendirir: DGM’leri arar hale mi geldik? Altaylı o programda dönemin merkez medyasının malum tutumuna aykırı bir tavır sergilemişti.”