WAN – Seyithan Durdu’nun ölümüne dair üsteğmen Y.A. hakkında hazırlanan iddianamede, askerlerin görev alanı dışında hareket ettiği, olay yerindeki ve ölüme neden olan mermi çekirdeklerinin aynı olmadığı, sanığın “suçtan kurtulmak” için çelişkili beyanlarda bulunduğu belirtildi.
Wan’ın Serav (Saray) ilçesine bağlı Avzêrk kırsal mahallesinde Seyithan Durdu (40), 28 Aralık 2024 tarihinde askerlerin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti. Özalp 2. Hudut Taburu 3. Hudut Bölüğü Tulgalı Hudut Karakolu’una komutan olan Y.A., 31 Aralık’ta gözaltına alındı ve tutuklandı. Y.A., 7 Ocak’ta ise yapılan itiraz üzerine “yetersiz delil” gerekçesiyle tahliye edildi.
Van Cumhuriyet Başsavcılığı, olaya dair yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. Olay günü Y.A.’nın yanında bulunan üsteğmen M.Ç. ve onbaşı S.G. hakkında “takipsizlik” kararı verilirken, Y.A. hakkında “olası kastla adam öldürme” suçlamasıyla hazırlanan iddianame mahkemeye sunuldu. İddianame Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, ilk duruşmanın 21 Mayıs’ta görülmesine karar verildi.
İddianamede, Seyithan Durdu’nun “dur” ihtarına uymadığı için vurulduğu ileri sürüldü. Van Jandarma Kriminal Laboratuvar Müdürlüğü ve Erzurum Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı’nın kriminal uzmanlık raporuna işaret edilerek, olay yerinde bulunan kovanların Y.A.’nın silahından atıldığının tespit edildiği kaydedildi.
TEKERLEK İZLERİ ASKERLERİN ARACINA AİT
Jandarma Kriminal Laboratuvar Müdürlüğü uzmanlık raporunda, Y.A. ile diğer 2 askerin bölgeye gittiği araç ile Durdu’nun vurulduğu yerdeki araç lastik izlerinin uyuştuğu belirtildi. İddianamede, “Şüpheli Y.A.’ın aracın sağ arka koltuğundan pencereyi açıp ‘dur’ ihtarı yaptığı, durmayınca havaya 2-3 el ateş ettiği, yapılan atış sonucunda mermi çekirdeğinin maktulün 2. ve 3. bel omurunu kırarak karın boşluğuna girip büyük damarda (aort) ve bağırsaklarda yırtıklar oluşturarak arkadan öne seyirle karın bölgesinde tanımlanan yerden vücudu terk etmesi suretiyle ölümüne neden olduğu, olay yerinde yapılan incelemede 2 adet kovan ve 1 adet mermi çekirdeği tespit edildiği” bilgilerine yer verildi.
KOVAN VE ÇEKİRDEK AYRI SİLAHLARA AİT!
Van Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü kriminal uzmanlık raporuna iddianamede yer verildi. Raporda, olay yerinde bulunan kovanların Y.A.’nın kullandığı silaha ait olduğu kaydedildi. Ancak Durdu’nun ölümüne neden olan mermi çekirdeğinin “Y.A.’nın silahından atılmadığının tespit edildiği” iddia edildi.
İddianamede, şu iddiaya yer verildi: “Van Jandarma Kriminal Laboratuvar Müdürlüğü biyoloji raporuna göre olay yerinde bulunan şüpheli Y.A.’nın veya diğer şahısların silahından atılmadığı, tespit edilen çekirdekte maktulün kanı olduğunun tespit edildiği ancak ölene ait olduğu düşünülen kar maskesi ve mont dışında olay yerinde gerek atlardan alınan gerek çevreden alınan hiçbir numunede maktulün kanına rastlanılmaması hususu ile çelişki oluştuğu (…)”
MERMİ ÇEKİRDEKLERİ AYNI DEĞİL
Erzurum Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü kriminal uzmanlık raporunda, “söz konusu çekirdeğin deformasyona uğramadığı ve herhangi bir cisme çarpmadığı” yönünde uzman görüşünün olduğu aktarıldı. Devamında, olayın yaşandığı gün Van Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı otopsi tutanağı hatırlatıldı. ATK raporunda yer alan ve Durdu’nun ölümüne neden olan mermi çekirdeğinin “aort ve omurgayı parçalayarak” deforme olduğu hatırlatıldı. Ayrıca olay yerinde bulunan deformasyona uğramayan çekirdeğin Durdu’nun ölümüne sebep vermeyeceği ifade edildi. Söz konusu raporda belirtilen çelişki, Durdu’nun ölümüne neden olan mermi çekirdeğinin değiştirildiği şüphesini kuvvetlendirdi.
SANIĞIN ÇELİŞKİLİ BEYANLARI İDDİANEMDE
İddianamede, Y.A.’nın savunmasında Durdu’nun vurulmadığını belirttiği ve sonrasında çelişkili ifadelerde bulunduğu da belirtildi. İddianamede, “(…) şüphelinin çelişkili beyanlarda bulunması, şüpheli ile arkadaşının ‘sakin’ şeklinde birbirlerine mesaj atmaları, olayın gerçekleştiği 03.00-05.00 saatleri arası iletişim bilgilerini silmeleri karşısında şüphelinin suçtan kurtulmaya yönelik beyanına itibar edilememesi gerektiğine” vurgusu yapıldı.
DURDU’NUN VURULDUĞU YER ASKERİ ALAN DEĞİLMİŞ
İddianamedeki bir başka dikkat çekici bilgi ise, Durdu’nun öldürüldüğü yerin “2. Derece Askeri Yasak Bölge dışında kaldığı” bilgisi oldu. İddianamede, jandarmanın “kolluk görevlilerine haber vermesi gerektiği ancak şüphelinin herhangi bir bildirimde bulunmadığı” kaydedildi.
Tüm bunlara rağmen sanık asker hakkında “alt sınırdan haksız tahrik hükümlerinin uygulanması” talep edildi. İddianamede, devamla şunlar kaydedildi: “(…) şüphelinin açtığı ateş sonucunda önündeki maktulü vurabilme ihtimalini öngörerek kabullendiği, bu suretle şüphelinin eylemini olası kastla gerçekleştirdiği, şüphelinin olay tarihinde maktulü durdurma amaçlı kendisine ait tabanca ile ateş ederek maktulü vurmak suretiyle olası kastla adam öldürme suçunu işlediği hususunda kamu davasının açılması yönünde yeterli şüphe ve delile ulaşıldığı anlaşılmakla (…)”
Ancak ceza talep edilen bölümde, raporlarda yer verilen çelişkilere değinilmemesi dikkati çekti.
AV. BEDİR: TAHLİYENİN GEREKÇESİ ORTADAN KALKTI
Durdu ailesinin avukatı Özal Bedir, 2 asker hakkında verilen “takipsizlik” kararına itirazda bulunduklarını aktardı. Mermi çekirdeklerinin uyuşmadığına dikkati çeken Av. Bedir, Erzurum Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün hazırladığı raporun sanık hakkında verilen tahliye gerekçesini ortadan kaldırdığını vurguladı.
‘3 ASKERİN KİMLİĞİ BELİRSİZ’
Av. Bedir, Durdu’nun otopsisi sırasındaki usulsüzlüklere de değinerek, “Dava sürecinde gizlilikten kaynaklı müdahil olamadığımız ancak yazılı taleplerle talep ettiğimiz birkaç husus oldu. Jandarmanın olay yerinde, görev sahasının dışında hareket ettiği görüyoruz. Jandarma, aslında hiçbir görev yetkisi olmamasına rağmen maktulün otopsisinde hazır bulunmak istiyor. Savcı olmadan, yazılı bir emir ya da talimat olmadan, halen kimlikleri tespit edilemeyen 3 askeri personel maktulün yanına girip çıktığını görüyoruz. Duruşma gününde bu hususlar daha netleşecektir” ifadelerini kullandı.
Soruşturmanın genişletilmesi ve tüm delillerin mahkeme heyetine sunulması yönünde taleplerinin olacağını dile getiren Bedir, şunları söyledi: “Soruşturma süreciyle ilgili şüphelerimiz var. Özellikle bu olaylar Wan sınır bölgesinde sıkça yaşanmakta. Bir cezasızlık politikasıyla karşı karşıyayız. Bu dosyanın cezasızlıkla sonuçlanmaması için herkesi destek vermeye çağırıyoruz.”
MA / Adnan Bilen – Bilal Babat
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***