İstanbul’un Beykoz ilçesinde tamir için 2 metrelik mesafeye kaldırılan otomobil, tamirci Fatih Taştan’ın üzerine düştü. Talihsiz adam, kaldırıldığı hastanede 22 gün sonra hayatını kaybetti. Taştan’ın kardeşi Çağatay Mehmet Taştan, olayda ihmal olduğunu savundu. Acılı kardeş, “Daha önceden o lift arızalıymış. Abimin başına düşen, çok eski bir liftmiş. 18 senelik bir liftmiş. Bakımları, muayeneleri yokmuş. Bunları biz sonradan öğrendik. Bizim tek isteğimiz bunu abime yaşatan, sebep olan kim varsa, en ağır şekilde ceza alsın” ifadelerini kullandı.
Kavacık’ta 10 Nisan’da öğle saatlerinde oto tamirhanesinde meydana gelen olayda, oto tamircisi 2 çocuk babası Fatih Taştan (43) araç asansörüyle kaldırılıp tamir ettiği otomobilin düşmesiyle ağır yaralandı. İhbar üzerine tamirhaneye sağlık ekipleri sevk edildi. Taştan ambulansla hastaneye kaldırıldı. Hastanede 22 gün yoğun bakımda tedavi gören Taştan 2 Mayıs’ta hayatını kaybetti.
Taştan’ın acılı kardeşi Çağatay Mehmet Taştan, ağabeyinin iş kazası nededeniyle hayatını kaybettiğini ve iş yerinde bir ortaklığının olmadığını söyleyerek, “Nisan saat 14.30 sularında araç servisinde tamir etmek üzere bir aracın altına geliyor. Stajyerler ve çıraklar aracı kaldırıyorlar. Araç servisinde lifler var, araçların kaldırdığı liftler. Stajyerler arabayı kaldırdıklarında sol arka ayağına basarak liftin kayması. Onun haricinde aracı kaldırırken gaza basıyorlar. Araba yarıya geldiğinde sağ arka liftin ayağı da yerinden oynuyor. Ve lift aracı tamamen yukarıya kaldırdıktan sonra abim arabanın altına gelerek arabayı kontrol etmeye çalışırken bir anda liften ayakları boşa düşüp 2,5 tonluk araç abimin üstüne düşüyor. Aracın altında kaldıktan sonra, 10-15 dakika abimi aracın altından çıkartmaya çalışıyorlar. Zaten birkaç dakika bir panik içerisinde kalıyor herkes.
Ondan sonra abimi arabanın altından çıkartarak ambulansı arıyorlar. Hastaneye kaldırılıyor. Hastaneye kaldırdıktan sonra bir 6 buçuk saat ameliyathanede beyin ameliyatı gerçekleşiyor. O ameliyattan çıktıktan sonra bir 3 saatlik tekrar bir ameliyata alınıyor, beyin ameliyatına. Ondan sonra 22 gün yoğun bakımda yatıyor. Entübe bir şekilde bilinç yok. Hiçbir şekilde kendinde değil. 22 gün sonunda vefat ediyor” ifadelerini kullandı.
Taştan sözlerinin devamında işverenlerin hiçbir şekilde manevi bir destekte bulunmadıklarını belirtirken, “Annem, ben ve akrabalarımız her gün hastanedeydik. Abimi kaybettikten sonra yine hiçbir şekilde bizim yanımızda olmadılar. Abimin içeride 3 maaşı var, onlara kadar hiçbir şekilde destek olmadılar. Bu süreçte zaten bizim maddi bir destekte bulunmaları yönünde talebimiz yok zaten. Biz canımızı kaybetmişiz, hiçbir şekilde maddi olarak bir şey düşünmüyoruz ama hiçbir şekilde maddi manevi bizim yanımızda olmadılar. Şu anda aldığımız habere göre, 4-5 gündür dükkanları kapalı, devrediyorlarmış dükkanları ellerinden, satıyorlarmış. Bununla ilgili bir haber aldık. Ama tabii dükkanlarını satsalar da hiçbir yere kaçamazlar. Adalet her türlü peşlerinde olacaktır diye umuyoruz. Hukuki işlemlerimizi başlattık. En ağır şekilde ceza almalarını istiyoruz. Adaletimize güveniyoruz” dedi.
Çağatay Mehmet Taştan sözlerinin son bölümünde ise şunları kaydetti:
“Abimin üzerine araba düşmeden 1 ay önce, abimin yanında çalışan bir çırak kendi arabasının bir tamirini yaparken arabayı kaldırıyor. Arabayı kaldırdıktan sonra soyunma odasına gidip tam geri gelirken bir bakıyor ki arabası kendi kendine lift boşalıyor ve aşağıya iniyor. Ve bunu iş yeri sahiplerine bildiriyor. Diyor ki; ‘Bu lift bu şekilde yaptı, arızalı, bununla çalışılmaz. Diyorlar ki; ‘Hiçbir şey olmaz, devam edin. Biz o liftin öyle olduğunu biliyoruz, bir şey olmaz. Siz böyle çalışmaya devam edin’ diyorlar. Ve biz bu olayı abimi kaybettikten sonra öğreniyoruz. Tabii önce kader ama bu işte çok büyük bir ihmalkarlık var. Yani bunu gören savcılarımız bile söylediler.
Bu bildiğiniz cinayete teşebbüs. Daha önceden o lift arızalıymış ve orada 7-8 tane lift var. Bu abimin başına düşen kaldırılan lift de çok eski bir liftmiş. Yani 15 senelik 18 senelik bir liftmiş. Herhangi bir bakımları, muayeneleri falan yokmuş. Bunları biz sonradan öğrendik. Tabii ki abim geri gelmez. Bizim tek isteğimiz bunu abime yaşatan, sebep olan kim varsa, iş yeri sahipleri, artık kim varsa bunun için içinde, bunların en ağır şekilde ceza almasını istiyoruz. Bizim tek derdimiz bu. Annemin de içi soğumuyor, benim içim soğumuyor.
Abimden kalan 2 buçuk yaşında bir kızı ve 1 buçuk yaşında bir oğlu var. Bunlar daha babalarını bilmiyorlar. Babalarının hastanede olduğunu, uyuduğunu biliyorlar. Öldüğünü, vefat ettiğini bile bilmiyorlar. Onlara bunları biz nasıl söyleyeceğiz? Her şeyden ziyade annemi ben nasıl ayakta tutacağım? Onların o kadar büyük bir ceza almasını istiyoruz ki bizim içimiz anca o şekilde soğur. Başka bir şey istemiyorum.”
Kaynak: DHA
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***