WAN – Bir oğlunu çatışmada kaybeden ve bir oğlu da halen PKK’de olan Mevlüde Azan, Abdullah Öcalan’a güvendiklerini belirterek, “Tek taraflı barış olmaz. Devlet sürece samimi yaklaşmalı” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, İmralı Heyeti ile birlikte 27 Şubat’ta “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” yaptı. PKK, yaptığı açıklamayla çağrının gereklerinin yerine getirileceğini kaydetti. Ancak askeri operasyonlar son bulmadığı gibi, toplumun beklentilerine dair devlet/iktidar tarafından henüz bir adım atılmış değil. Çatışmalı süreçte yaşamını yitirenlerin aileleri de sürecin ilerleyebilmesi için devlet/iktidar kanadından somut adımlar bekliyor.
‘ÖCALAN’A GÜVENİYORUZ’
Oğlu Vedat’ı (Hejar Botan) 2016’da çıkan bir çatışmada yitiren, oğlu Ferhat’tan ise PKK’ye katıldıktan sonra bir daha haber alamayan Mevlüde Azan, Öcalan’ın yaptığı çağrıyı “yeni bir yaşam ruhu” olarak nitelendirdi. Mevlüde Azan, söz konusu çağrıya karşı devletin adım atması gerektiğini ifade etti. Mevlüde Azan, “Başlatılan sürecin yeri bizim için çok ayrı. Bizler çocuklarımız şehit olduğunda, köylerimiz yakıldığında, göçe zorlandığımızda, tutuklandığımızda bile barışı savunduk. Çok acı yaşadık. Artık savaş ve ölümlerle hiçbir sonuç elde edilmiyor ve bunu herkes biliyor. Dünya tarihine baktığımızda bile her savaşın sonu mutlaka barışla sonuçlanmıştır” diye konuştu.
Öcalan’ın çağrısının üzerinden haftalar geçmesine rağmen henüz bir adım atılmadığına dikkati çeken Mevlüde Azan, “Bizler Sayın Öcalan’a güveniyoruz. Devlet tarafına hala şüpheyle bakıyoruz. Çünkü barış tek taraflı olmaz. Atılacak adımın başında hasta tutsaklar geliyor. Tutsaklarımızın, Sayın Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalıdır. Mevzu çok ciddi, onların da bir an önce ciddi adımlar atması gerekiyor. Devlet hala 1990’ların kirli politikalarını yürütüyor” ifadelerini kullandı.
‘ADIM ATILMALI’
Çocuklarının Kürtlere dönük baskıcı politikalara karşı PKK’ye katıldığını dile getiren Mevlüde Azan, “Çocuklarımızın zulme başkaldırmalarından sonra biz de kendimizi tanıdık. Bu mücadele ile Kürtlük bilincine ulaştık. Yaşamını yitiren oğlum Vedat daha lise 3’üncü sınıfta okurken hakikati seçti. Haksızlığa gelmeyen, hep hakkını savunandı. Ferhat ise, Wan depreminden sonra göç ettiğimiz Türkiye metropollerinde sürekli hocaları ve arkadaşları ile tartışırdı. Neden kavga ettiğini sorduğumda ‘Anne Kürtlere saygı duymuyorlar’ derdi. Vicdanı bu haksızlıkları kabul etmedi. Şu an nerede, ne yapıyor bilmiyoruz” diye kaydetti.
Mevlüde Azan, “Artık verilen sözler tutulsun. İki taraf da evlat acısı çekmesin. Bizler en kıymetlilerimizi verdik. Sürece samimi yaklaşsınlar. İki taraf arasında en güzel barış sağlansın” dedi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***